Teknoloji marketlerindeki Türk malı ürünlerin azlığına dikkat çeken Gold Teknoloji Marketleri Pazarlama Müdürü Kılınç Orhan Erdemir, 2012 yılında 6 milyar TL ciro elde eden pazarda yerli markaların payının yüzde 5?e ulaşmadığını belirtti. 8 büyük şirketin rekabet ettiği organize teknoloji perakendeciliği sektöründe yerli markaların en etkili olduğu ürün grubunun dizüstü ve masaüstü bilgisayarlar olduğunu kaydeden Kılınç, bu iki grupta yerlilerin pazar payının yüzde 40?a ulaştığını söyledi.

Ülkemizde beyaz eşya kategorisinde yerli markaların ezici bir üstünlüğü olduğunu belirten Erdemir, ?Ancak teknoloji marketleri ağırlıklı olarak elektronik ürün satışını gerçekleştirdiği için beyaz eşya hariç tutularak bir değerlendirme yapılması gerekiyor. Bu çerçevede baktığımızda teknoloji marketlerinin satışlarındaki Türk markalı ürünlerin üçe ayrıldığını görüyoruz. Bunlar yurtdışında, özellikle Uzakdoğu?da üretilenler, Türkiye?de montajı yapılanlar ve büyük kısmı Türkiye?de üretilenler olarak sıralanıyor. Bu açıdan, teknolojik ürünlerde ?Made in Turkey? ibaresini yerli markalarda bile göremeyebiliyoruz? dedi.

Yerliler bilgisayar kategorisinde etkili

Türk menşeli markaların cep telefonu, tablet, fotoğraf makinesi, kamera ve bilgisayar parçaları gibi ürün gruplarında etkili olmadığının altını çizen Erdemir, ?Yerli markaların en etkili olduğu ürün gruplarını masaüstü ve dizüstü bilgisayarlar, aksesuarlar, küçük ev aletleri, navigasyon ve uydu sistemleri, televizyon, güç kaynakları ve antivirüs yazılımları oluşturuyor. Dizüstü pazarında yerli markalar yüzde 20 civarında bir paya sahip. Bu pazarın 20?den fazla yerli ve yabancı oyuncusu olduğu düşünüldüğünde, bu oranın iyi sayılabilecek bir seviyede olduğunu söylemek de mümkün. Masaüstü bilgisayarlar kategorisinde ise yerli markaların pazar payı yüzde 40?a varıyor. Bilgisayar kategorisindeki bu yüksek oranlara rağmen yerli markaların teknoloji marketlerinin cirolarındaki payı yüzde 5?i ancak buluyor? diye konuştu.

?Marka yatırımına özen gösterilmiyor?

Teknoloji marketlerindeki Türk malı ürünlerin oranının az olmasının yerli markaların üretim altyapısını geliştirme önceliğinden kaynaklandığını vurgulayan Erdemir, ?Bu da marka yatırımına yeterli özenin gösterilememesini beraberinde getiriyor. Yabancı şirketler marka değerine ve marka bilinirliğine büyük yatırımlar yapıyor. Bu durum doğal olarak yerli ürünlere olan talebi de etkiliyor. Çünkü tüketici nezdindeki marka algısı aslında fiyatı belirleyen en önemli unsurlardan birini oluşturuyor. Güven, kalite, itibar algıları yüksek bir markayı kullanmanın tatmini, aynı ürün için daha fazla ödemeyi kabullenmeyi de sağlıyor. Durum böyle olunca, yerli ürünler ne kadar iyi olursa olsunlar, global markalar karşısında 1-0 yenik başlıyor? dedi.

?Yerli malı artsa da ithalat bitmez?

Dışa bağımlı olmanın tedarik sürecinde çeşitli sorunlara neden olduğunu belirten Erdemir, ?Ancak teknoloji marketi olarak bizim müşterilerimize geniş ürün ve fiyat seçenekleri sunmamız çok önemli. Bu sebeple yerli markaların pazardaki oranındaki olası bir artış ithalat hacmini bir miktar kısacak olsa da bitirmesi neredeyse olanaksız. Ayrıca, ithalat sürecinde yaşanan en büyük sorun, satış sonrası hizmetlerde ortaya çıkıyor. İthal edilen ürünlerin satış sonrası hizmetleri ve teknik servisleri konusunda çeşitli sorunlar yaşanabiliyor. Biz Gold Grup olarak bu durumu aşmak için teknik servis ve garanti hizmetleri veren ESS (Electronic Service Solutions) şirketimizi kurduk. Satış sonrası süreç, her şirketin altından kalkamayacağı bir süreç. Biz müşteri memnuniyetini artırmak için sektörde bu alanda işletme ve altyapı kuran ender firmalardan biriyiz? ifadelerini kullandı.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın