“Raftaki balların yüzde 99’u saf baldır”
20 seneyi aşkın süredir bal üreticisi olduklarına dikkat çeken Aksu, toplumların teknolojisi ile ahlakı paralel yürümezse bal da bulunan tartışmaların ve sahteciliklerin diğer gıdalarda da yaşanabileceğini söyleyerek, “Şu anda balla ilgili yapılan analizlerde, raflardaki balların yüzde 99’u saf baldır. En fazla yüzde 10’luk kısmında oynama olabilir. Çünkü onu tolare edebilecek aralıklar var. Mesela kan değerlerinize baktırıyorsunuz, belli aralıklardaysa sorun yok. Alt sınırda da olabilir, üst sınırda da olabilir” şeklinde konuştu.
Aksu tüketicilerin ürün tercihlerinde dikkat etmesi gereken konulara da değinerek, “Bu anlamda geleneği olan, 3-5 yıldır rafta olan firmaların tamamı iyidir, aynı standarttadır. Ama balın içindeki üst seviyede ki enzimleri analiz edecek bir teknoloji yok henüz. Nihayi tüketicinin bunu anlaması mümkün değil. Şu andaki mevcut labaratuarlar aciz. Kalkıp bir bal için bir hafta çalışma yapması lazım bir uzmanın” dedi.
Balın şekerlenmesi
Balın şekerlenmesi konusunun ise tüketicileri yanıltacağını belirten Aksu şunları kaydetti:
“Balın şekerlenmesi kesinlikle bir kriter değil. Ayçiçek balları çok çaubk kristallaeşir. Yüksek yayla balları uzun sürede kristalleşir. Çiçek balları mutlaka kristalleşir. Bu sürede bir aydan 2 yıla kadar değişir. Çam balı kristalleşmez. Salgı balları kristalleşmez, kestane balıda kristalleşmez. Ama bir yerden çiçek bulaşmışsa onlara bu sefer bu yanlış baldır denemez. Diyelim ki çam balınız kristalleşti. Çiçek karışmıştır. Çamın olduğu bölgede çiçekte var. Eğerarı çiçekten almışsa bal kristalleşebilir. Ya da arılargeldikleri yerden bal taşımışlarsa o hasata karışmıştır. Kristalleşebilir. Bu da bir ölçü değil. Bal konusu birmuamma olarak devam edecektir.”
“Güvenden başka parametre yok”
Balda güvenden daha güçlü bir parametrenin bulunmadığını berten Aksu, “Bu belli bir seviyeden sonra aslında hikmet aramak gibi bir şey. Balda güvenden daha güçlü bir parametremiz yok. Şu anda ki koruma ve denetimin, bilginin geldiği seviye açısından da değerlendirirsek, piyasada,rafta bulunan balların yüzde 99’u aynıdır” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Genel anlamda bir yaygınlığı varsa o firma riske falan girmez, giremez. Burada teknoloji hangi seviyede ise ona göre, güvenebilirsiniz, tüketebilirsiniz. Daha orjinaline ulaşmak için çok seçici olmalısınız. İyi bal arayışının sonu yok. Bir yerde durmanız lazım. O da toplumun ortak yakaladığı seviye.”
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.