MEHMET ÖNDER >> UyumSoft Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü >> Bilgi teknolojilerindeki baş döndürücü gelişmeler, iş, aile, sosyal hayat gibi yaşam şekillerimizi hızla değiştirirken, dünyadaki herhangi bir bilgeye birkaç tuş ile ulaşmamızı sağlıyor. Hayatımızın online ortama taşınmasının tüm olumlu yönlerinin yanında, bu süreç yeni tehdit şekillerini de beraberinde getiriyor. Artık sanal dünyada dönen bilgiler; farklı kişiler, kuruluşlar veya casuslar tarafından yakından takip edilebiliyor. Bir kişi veya kurumun internete bağlı olması, tüm bilgilerini dış dünyaya açıyor. Değerli ve önemli olan bilgiler, başka kişiler veya kurumlar tarafından çok rahat bir şekilde takip edilerek, kopyası alınabiliyor. Gelen veya giden mailler, hacker veya bilgi casusu tarafından ele geçirilebiliyor. Network veya bilgisayarınızda sadece sizin bildiğinizi zannettiğiniz ?önemli notlar-stratejik bilgiler?, ne yazık ki başkaları tarafından da izlenebiliyor. Sistemdeki önem bir bilginin dışarıya çıkması sadece saniyeleri alıyor.  Yazılanlar ne kadar ürkütücü değil mi?. İşletmeniz veya sizinle ilgili tüm bilgiler,  başkaları tarafından istenildiği taktirde anında yakından takip edilebilir. Gerçek olan şu ki, günümüzde güvenlik sorgulamasının boyutu, şekli ve anlayışı da değişiyor. Bilgilerin tek noktada toplanarak bilgiye dayalı işlerin yapılıyor olması, bu sistemlerde ortaya çıkan muhtemel açıklardan istifade edilme sürecini de beraberinde getiriyor. Bu değişimin açıklarını, günümüzde kredi kartlarının kopyalanarak para çekilmesi olarak görebiliyoruz. Ancak önümüzdeki birkaç yıl içerisinde bireysel olan bu tehditler yerlerini çok daha büyük tehditlere bırakacaktır. Özellikle telekominikasyon, bankacılık, ulaşım, acil sistemler, kamu hizmetleri gibi stratejik kurumların bilgi sistemleri, siber terörün önemli odak noktaları haline gelebilecektir. Günümüzde kişiler arasında görülmeye başlanan siber terör, yakın gelecekte kurumlar arası ve devletler arası kavga ve savaş halinde görülmeye başlayacaktır. Özellikle ülkeler arası menfaatlerin çatıştığı, dinler arası mezhepler arası ve haksız rekabetin yoğunlaştığı süreçlerde, illegal grupların siber terör olaylarını daha yoğun görmeye başlayacağız. Mesela, günümüz iş hayatında sahada verilen mücadeleler, dijital ortamlara kaymaya başlamıştır. Aynı sektörde rekabet eden iki firma, birbirlerinin bilgi sistemlerine müdahale ederek, zarar verme veya karşı firmada varolan bilgiyi illegal yöntemlerle kendi sistemine aktarma, kopyalayabilme imkanına bu sistemlerin vermiş olduğu açıklar sayesinde sahiptir. Aynı ihaleye girecek olan birkaç firma, ihaleye girmeden önce, bu sistemler sayesinde rakibinin vereceği teklifi daha önceden örebilmek imkanına sahiptir. Veya bir kişi veya kurum hakkındaki olumsuz ve doğru olmayan bir mesajı, aynı anda on binlerce veya yüz binlerce noktaya iletebilmektedir. Firmalar veya şahıslar hakkındaki ortaya çıkan bu zarar ise, telafisi mümkün olmayan bir süreci doğurmaktadır. Haksız bir şekilde milyonlarca kişiye ulaşan olumsuz bir bilginin, telafisi mümkün değildir. Günümüz dünyasında kişiler ve kurumlar arasında yaşanan siber terör, yakın gelecekte ülkeler arasına görülmeye başlanacaktır. Ülkeler artık toprak bütünlüğüne sahip olmak yerine, herhangi bir ülkeye yapacakları siber terör ataklarının ardından, istedikleri ülkeyi uzaktan kumanda ile online yönetebileceklerdir. Haksız bir şekilde yayılan bilgi veya görüntünün telafi edilmesi mümkün olmayacağından, siber alemle ilgili tüm dünyada geçerli olacak hukuki kuralların oluşturularak, biran önce uygulamaya alınması zorunlu bir hal almaya başlamıştır. Bu kurallar her ülkede farklı olmayıp, uluslararası örgütler ve milletler tarafından desteklenen ortak kurallar bütünü haline dönüşmelidir. Burada kişilerin, kurumların ve ülkelerin kendi network ağları ile ilgili güvenlik yatırımlarını mutlaka yapmaları gerekir. Güvenlik yatırımları ile ilgili dünyadaki gelişmelerin yakından takip edilerek, gerekli danışmanlıkların alınması zorunludur. Özellikle stratejik olan; kamu, finans, enerji, su, gaz gibi ülke bazında hizmet veren kurumlar, terör örgütlerinin tehdidi altındadır. Bu sistemlerin durdurulması, stratejik bilgilerin ele geçirilmesi, network ağının zarar görmesi, elektronik sistemlerin devre dışı bırakılması, gelecekte çok fazla tanık olacağımız bir hal alacaktır. Mesela, bir ülkenin doğalgaz hatlarına müdahale, terör örgütü veya bir şahıs tarafından çok kolay yapılabilecek veya bir gün öncesi normal olarak işleyen bir işletme ertesi gün çalışamaz hale gelebilecektir. Ülkelerin çeşitli ticari rekabetlerinden tutun, sıcak savaş süreçlerine gidinceye kadarki tüm süreçlerde, artık siber terör ciddi bir tehdit olarak görülmeye başlanacaktır. Tabi ki, bir metrodaki sinyalizasyonun veya bir trafik lambalarının çalışması, bir bankanın veya telekominikasyon firmasının sistem dışı kalması da günlük hayatımızda telafi edilemeyecek zararları doğuracaktır. Hayatımızı kolaylaştıran bilgi sistemleri ile online ortama taşınan süreçlerin zarar görmemesi için güvenlik altyapılarının kurulması ve tüm dünyada kabul gören yasal düzenlemelerin ve işbirliklerinin yapılması önemlidir. Değişim karşısında bu tedbirler alınmadığı taktirde, Siber terör, istediği an dünyanın herhangi bir noktasında, her an görülebilir ve bunu kimse engelleyemez. Telafi edilemeyecek süreçlerin önüne geçilmesi için bugün gerekli çalışmalar yapılmalıdır. Zira, kapılardaki güvenlik görevleri ile siber terörün vereceği zararların önüne geçilemez.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın