Türk tüketicilerinin yarısının herhangi bir finansal ürünü yok

AvivaSA Emeklilik ve Hayat Üst Yöneticisi (CEO) Meral Eredenk, Avrupa’da yıllık 2 trilyon avroya yakın tasarruf açığı olduğunu belirterek, ”Türkiye’de bu rakam yıllık 91 milyar avro. Kişi başına indirgediğimizde yıllık 2 bin 600 Avro. Aylığa indirgediğimizde ise ayda 200 avro tasarruf yapmamız lazım” dedi.

AvivaSA’nın, araştırma şirketi Ipsos ile 12 ülkede 13 bin kişiyle görüşerek ortaklaşa gerçekleştirdiği ”Tüketicilerin Tasarruf Tutumları Araştırması”nın sonuçlarını açıklayan Meral Eredenk, Türk tüketicilerinin yarısının herhangi bir finansal ürünü olmadığını söyledi.

Bu oranı iyimser taraftan okuduklarını belirten Eredenk, henüz ulaşmadıkları yüzde 50’lik bir kitle olduğunu belirterek, ”Burada ciddi bir potansiyel var. Umutlu, geleceğe pozitif bakan bir nüfus var. Yavaş yavaş finansal farkındalık başlıyor” ifadelerini kullandı.

Avrupa’da yıllık 2 trilyon avroya yakın tasarruf açığı olduğunu belirten Eredenk, ”Türkiye’de bu rakam yıllık 91 milyar avro. Kişi başına indirgediğimizde yıllık 2 bin 600 Avro. Aylığa indirgediğimizde ise ayda 200 avro tasarruf yapmamız lazım” dedi

2008 krizini anımsatan Eredenk, ”hastalanınca aspirin” gibi kısa vadeli tedaviler yapıldığına dikkati çekerek, sözlerine şöyle devam etti:

”Ama içinizdeki hastalığın gerçek teşhisini koymazsanız, doğru tedavi yapamazsanız, hastalık sürekli tekerrür eder. ‘Biz hastalığın teşhisini araştırmayla yaparız’ dedik. Gördük ki; Türkiye’nin meselesi ABD ve Avrupa’nın meselesi ile benzer. Her ne kadar Avrupa gelişmiş olsa da, onlar kadar tüketen ekonomiler olmasak da onlarla benzerlik gösterdiğimizi gördük. Sabancı Grubu’nun yaptığı bir çalışmada, Türkiye’nin tasarruf oranlarında Avrupa’ya oranla geride olduğunu görmüştük. Biz bile o kadar fark etmemiştik. O zaman kahve arasında Güler Hanım, ‘Bu senin işin, bu bireysel emeklilik ile ilgili. Bu bir memleket meselesi’ dedi.”

Sigortanın Türk insanının hayatında 100 yıldan daha fazla olduğuna dikkati çeken Eredenk, bireysel emekliliğin bilinirliğinin sigortanın bilinirliğinden yüzde 50 daha yüksek olduğunu ifade etti.

Ülkelerin gelişmişliklerinin en büyük ölçütlerinden birisinin bireysel emeklilik fonlarının büyüklükleri olduğuna işaret eden Eredenk, Hazine ve SPK ile yaptıkları yoğun görüşmeler neticesinde altın fonu çıkarmak için izin çıktığını ve sadece altın değil kıymetli madenlerden muhakkak faydalanacakları bilgisini verdi.

Türkler malını canından daha çok sigortalıyor

Araştırma sonuçlarına göre, Türk tüketicilerinin yüzde 49’u herhangi bir finansal hizmet ürününe sahip değil. Bu oran dünyada ise yüzde 22. Buna rağmen katılımcıların yüzde 49’luk kısmı önümüzdeki bir yılda herhangi bir finansal ürüne sahip olmayı da planlamıyor.

Türk tüketicilerinin finansal yatırım planlarında altın, gayrimenkul ve döviz gibi enstrümanları barındıran ‘diğer yatırım’ seçeneğini tercih edenler yüzde 38’le belirgin bir ağırlığa sahip.

Kasko, ev sigortası, hayat ve özel sağlık sigortası sahipliği diğer ülkelerde Türk tüketicilere kıyasla önemli ölçüde daha yaygın. Türk tüketicilerinin yüzde 37’si herhangi bir koruma ürününe sahip değil, bu oran diğer ülkelerin iki katı.

Türk tüketicilerinin kasko sahipliği yüzde 43, konut sigortası sahipliği yüzde 27 iken, hayat sigortası sahipliği ise sadece yüzde 20’de kalıyor. Bu rakam, globaldeki yüzde 39’luk paya göre de oldukça düşük bir seviyede.Türk tüketicisinin yüzde 60’ı önümüzdeki bir yıllık süreçte, herhangi bir sigorta ürününe sahip olmayı düşünmüyor.

Türk kadınları finansal hizmetler konusunda eşlerine, erkeklerin eşlerine duyduğundan daha çok güven duyuyor

Araştırmanın ortaya koyduğu sonuçlardan bir diğeri de Türk tüketicilerinin, yüzde 31 ile finansal hizmetlerle ilgili bilgi kaynağı olarak en çok ailesine güvenmesi. Aileyi yüzde 16 ile arkadaşlar, yüzde 13 ile mali müşavirler takip ediyor.

Türk kadınları finansal hizmetler konusunda eşlerine, erkeklerin eşlerine duyduğundan daha çok güven duyuyor.

Finansal tavsiye konusu ülkelere göre incelendiğinde ise Türkiye 12 ülke arasında ”Önce aileme danışırım” diyen ilk üç ülke arasında yer alıyor. Türkiye bu karşılaştırmada Hindistan ve Çin’den sonra 3’üncü sırada geliyor.

Hem Türkiye’de, hem de yurt dışında yaşayanlar hayatın eskiye göre daha riskli olduğunu düşünüyor. Araştırmaya Türkiye’den katılanların yüzde 76’sı, diğer ülke katılımcılarının da yüzde 70’i genel olarak hayatı eskiye göre daha riskli buluyor.

Ancak Türk tüketicileri ülke ekonomisi hakkında daha iyimser. Önümüzdeki 12 ayda ülke ekonomisinin gidişatı hakkında diğer ülkeler, yüzde 40 oranında ‘kötüye gidecek’ derken; Türkiye’de bu oran yüzde 37. ‘İyiye gidecek’ diyenlerin oranı ise diğer ülkelerde yüzde 21 iken, Türkiye’de bu oran yüzde 24.

Önümüzdeki bir yılda kendi ailesinin maddi koşullarında olumlu gelişme bekleyenlerin oranı da Türkiye’de diğer ülkelere göre daha yüksek.

Finansal farkındalık

Araştırmanın sonuçlarına göre finansal konuları en çok sorgulayanlar Türk tüketicileri.

12 ülke arasında Türkiye ve ABD’nin yatırım seviyesini artırmada en isteksiz ülkeler olması dikkati çekiyor.

Finansal planlamada yardım ihtiyacı ülkeden ülkeye farklılık gösteriyor. ”Finansal planlama artık o kadar karmaşık hale geldi ki kendi başıma içinden çıkamıyorum” diyenlerin oranı Hindistan’da yüzde 49 iken, Türk halkı yardıma ihtiyacı olmadığını düşünüyor ve yüzde 17 ile son sıralarda yer alıyor.

Türk halkı, gençlerin geleceğinden umutlu

Araştırmada yer alan sonuçlara göre Türk halkının yüzde 54’ü gençlerin anne-babalarından daha iyi bir yaşama sahip olacağına inanıyor.

Bugünün gençlerinin geleceği konusunda gelişmiş ve gelişmekte olan pazarlar arasında önemli bir beklenti farkı da bulunuyor.

Aralarında Türkiye’nin de olduğu gelişmekte olan ülkeler ”Gençlerin yaşamı daha iyi olacak” derken, ABD, İtalya, Fransa ve İngiltere’nin olduğu gelişmiş ülkeler ise gençlerin yaşamının daha kötü olacağını düşünüyor.

Türk tüketiciler için tasarruf ve yatırımlarında ‘kazanç oranının garantili olması’ yüzde 40’lık oranla en önemli kriter. Bu kriteri, ”kazanç az olsun, ama ahlaki yollardan olsun” diyen yüzde 21’lik bir bölüm takip ediyor.

Yine araştırma sonuçlarına göre Türk tüketicilerinin yüzde 35’i hükümetin dürüstlüğüne ve hakkaniyetine güvendiklerini ifade ediyor. Bu oran diğer ülkelerde ise yüzde 25 olarak görülüyor.

Türk tüketicilerinin yüzde 52’si yasal zorunluluk olmadıkça emekliliği için tasarruf yapmayı düşünmüyor

Araştırmanın bir diğer sonucuna göre, Türk tüketicilerinin yüzde 70’i ”Emekli olduğumda yeterli bir yaşam standardını idame ettirecek kadar paramın olmayacağından endişeliyim” diyor.

Tüketicilerinin yüzde 65’i, diğer ülke katılımcılarının yüzde 62’si ise emekliliğini finanse etmek için normal emeklilik tarihinden sonra da çalışması gerektiğini düşünüyor.

Araştırmaya katılanların yüzde 65’lik kısmı finansal sorunlarını bir başkasından yardım almak yerine kendilerinin çözme eğiliminde olduğu görülüyor.

Yüzde 52’si ise yasal zorunluluk olmadıkça emekliliği için tasarruf yapmayı düşünmüyor.

Araştırmanın kapsamı

Araştırma için ABD, İrlanda, Fransa, İngiltere, İtalya, İspanya, Polonya, Singapur, Çin, Hindistan, Rusya ve Türkiye’de toplam 13 bin kişi ile görüşüldü.

Türkiye’de 7 bölgede 18 yaş üstü ABC1 sosyoekonomik gruptan bin kişi araştırmaya katıldı.

Bu arada şirket, Türk halkının tasarruf konusunda dikkatini çekmek için sosyal medya üzerinden ‘Çılgın Tasarruf Fikirleri Yarışması’ başlattı.

İlginç fikri olanlar, 31 Ağustos 2012 tarihine kadar AvivaSA’nın Facebook adresinden (www.facebook.com/AvivaSA) yarışmaya başvurabilecekler.

Yarışmada, en çok oyu alan tasarruf fikri sahipleri iPhone 4S, yeni iPad ve iPod Touch 4 ile ödüllendirilecek.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın