Eşinden yazılı izin almayan kişi, kendi şirketi için bile artık şahsi kefalet veremeyecek. Bundan böyle eşlerden biri herhangi bir borca kefil olurken, eşinden yazılı izin almak zorunda kalacak. Bunun sadece iki istisnası bulunuyor. Mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı varsa veya yasal olarak eşlerin ayrı yaşama hakkı doğmuşsa izin alınması gerekmeyecek. Bir başka ifadeyle, eşi izin vermeyen bir işadamı veya işkadını boşanmadığı takdirde kendi şirketine şahsi kefalet veremeyecek. Sözleşmede, kefilin sorumluluğunu artıran her değişiklikte de yazılı izin aranacak. Diğer taraftan bu düzenleme sayesinde, kullanacağı kredi için kendisine kefil olmasını isteyen arkadaşlarını kırmak istemeyenler ?Kusura bakma karım istemiyor? ya da ?Kocam izin vermiyor? diyebilecek.
Alacaklı, borçluya başvurmadıkça kefil hakkında icra takibi başlatamayacak. Borçlunun mali durumu kefalet sözleşmesinin yapılmasından sonra önemli ölçüde bozulmuşsa veya mali durumunun, kefilin iyi niyetle varsaydığından çok daha kötü olduğu sonradan ortaya çıkmışsa kefil alacaklıya yazılı bildirimde bulunarak borç doğmadığı sürece her zaman kefillikten vazgeçebilecek. Ömür boyu kefalet dönemi de sona erecek. Kredi kartı alırken arkadaşına kefil olanlar artık yıllarca ?Acaba işi bozulursa, işsiz kalırsa? korkusu yaşamaktan kurtulacak. Birisinin borcu için kefil olan şahısların sorumluluğu 10 yılla sınırlı olacak. Kefalet 10 yıldan fazla bir süre için verilmiş olsa bile, yeni bir kefalet verilmedikçe kefil hakkında ancak 10 yıllık süre doluncaya kadar icra takibi yapılabilecek.
Yeni yasayla mevzuata, borçlular için bir can simidi girdi. Uzun vadeli krediyle bir ev ya da otomobil aldınız. Gelir durumunuz da iyi. Ancak iki yıl sonra büyük bir ekonomik kriz çıktı. İşinizi kaybettiniz ve daha düşük gelirli bir işte çalışmak zorunda kaldınız. Ya da yüksek oranlı bir devalüasyon yaşandı ve normalde 1.85 TL?den ödediğiniz dolar borcu taksitinizi 2.85 TL?lik kur üzerinden ödeme yükümlülüğüyle karşılaştınız. İşte bu tür durumlarda borçlular mahkemeye başvurarak borcun ?aşırı ödeme güçlüğü? ortaya çıktığı gerekçesiyle, borç ödemeleri için daha uygun faiz ve vade koşulları belirlenmesini isteyebilecek.
Borçlar Kanunu?nda satılan bir malda doğabilecek hasar, sözleşmenin imzalandığı andan itibaren alıcıya geçerken yeni kanun bu konuda alıcıyı koruma altına alıyordu. Yeni yasayla, satın alınan bir dairenin tapusu alıcıya geçinceye kadar dairede meydana gelecek hasardan müteahhit sorumlu tutulacak. Satın alınan dairenin tapu devri önceden gerçekleştirilmekle birlikte teslimi daha sonra yapılacaksa, müteahhidin sorumluluğu yine teslim anına kadar sürecek. Televizyon, buzdolabı gibi evde teslimi gereken mallarda da satıcının sorumluluğu, eve kadar devam edecek.
Artık işverenler işçilerine yönelik psikolojik taciz (mobbing) iddialarına karşı daha dikkatli olmak zorunda olacak. Yasaya göre, işveren, işçilerin psikolojik tacize (mobbing) ve cinsel tacize uğramamaları ve bu tür tacizlere uğramış olanların daha fazla zarar görmemeleri için gerekli önlemleri almakla yükümlü olacak. Aksi takdirde, mobbing gören işçi işverenden tazminat alabilecek.
Faiz ödeme borcunda uygulanacak yıllık faiz oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa o tarihte yürürlükte olan yasal faiz oranını aşamayacak. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık faiz oranı ise yasal faizin yüzde 50 fazlasını aşamayacak. Halen yasal faiz yüzde 9 olduğu için sözleşmeyle belirlenen yıllık faiz bugün için yüzde 13.5?i geçemeyecek. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faiz oranı da yüzde 18 ile sınırlı olacak.
Yeni yasa tazminat konusunda da önemli yenilikler getiriyor. Bunlardan en dikkat çekici olanı ise sevgili ve nikâhsız eşlere getirilen tazminat hakkı. Bu yeniliğin özellikle sanat dünyasında uzun zamandır birlikte yaşayan çiftlere tazminat hakkı getirmesi, bu kişilerce müjdeli haber olarak benimsendi. Başta Kadir İnanır-Jülide Kural, Ferhat Göçer-Ömür Gedik, Orhan Gencebay-Sevim Emre ve Necati Şaşmaz-Nur Fettahoğlu yeni yasadan yararlanacak çiftler olarak gösterildi. Örneğin bir kişi işverenin yeterli tedbiri almaması nedeniyle ölürse, ölüme sebebiyet vermekten dolayı tazminat ödenmesinin söz konusu olduğu durumlarda önceden sadece aile fertleri tazminat alabiliyordu. Yeni yasada ?aile? ifadesi yerine ?yakınları? ifadesi konuldu. Böylece, ölen kişinin ailesinin yanı sıra uzun yıllar birlikte yaşadığı sevgilisi, nişanlısı veya nikâhsız eşi de tazminat talebinde bulunabilecek.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.