Başçı, uyguladıkları politikaların şu ana kadar olumlu netice verdiğini ifade ederek, “Ufak, tefek zaman zaman elbette sapmalar olabilir. Bu işin doğası gereği, zaman zaman bazı şoklarla karşı karşıya kalırsınız. Burada önemli olan siz bu karış karşıya kaldığınız şoklara doğru zamanda doğru politika tepkisini verebiliyor musunuz? Tedbirlerinizi zamanında, vakitlice alabiliyor musunuz? Bu şokları tersine çevirebiliyor musunuz? Etkilerini yumuşatabiliyor musunuz” diye konuştu.
ENFLASYON MAYISTA TEK HANELİ
Enflasyondaki yükselişin temel sebebinin Türk Lirası’nın değer kaybetmesi olduğunu dile getiren MB Başkanı Erdem Başçı, şöyle dedi:
“Önce bizim uyguladığımız politikalar sonucunda değer kaybetti, Ağustos ayına kadar. Daha sonra da dışsal faktörlerle, Avrupa’da ve dünyada olan gelişmeler sonucunda ilave değer kayıpları oldu ve bu değer kayıplarının mutlaka enflasyon üzerine bir yansıması var. Biz yaptığımız araştırmada bunun yüzde 15’ler mertebesinde olduğunu düşünüyoruz. Yani Türk Lirası’ndaki her bir yüzde 10’luk değer kaybı enflasyona 1,5 artış olarak bir yıl zarfında yansıyor. Türkiye, enflasyonda tepe noktayı Nisan ayı rakamlarında gördü. Tepe nokta yüzde 11’dir. İçinde bulunduğumuz bu ay, Mayıs ayında enflasyonda önemli bir düşüş bekliyoruz. Bu düşüşü daha ziyade geçen sene aynı ayda, Mayıs ayında çok ciddi meyve fiyatlarında artış olmuştu, yüzde 60’Lara kadar ortalamada bir artış vardı. Onun devreden çıkması, dolayısıyla normal seyrine girmesi ve bir de bizim öncü göstergelerimizde izlediğimiz meyve-sebze fiyatları bu ay çok makul seyrediyor. Oradaki herhangi bir risk söz konusu değil. O zaman biz çok rahat bir şekilde enflasyonu bu ay tek hanede göreceğiz. Ne kadar düşük olacak onu da göreceğiz hep birlikte ama bizim öngörülerimiz oldukça ciddi bir düşüş olacağı yönünde. Bu, enflasyon yönündeki beklentileri düşürecek olumlu bir gelişme olacak. Uzunca bir süre çift hanede kalmak beklentileri bozuyor. Fiyat-ücret pazarlıkları yapılırken ‘Gerçekten enflasyon Merkez Bankası’nın söylediği gibi 6.5 ve 5 şeklinde, yıl sonunda 6,5, gelecek yıl 5 şeklinde mi gidecek? Yoksa biz buraya bir ihtiyat payı koyalım mı?’ diye pazarlıklarda bu konuşulur. Biz burada yüzde 6,5 konusunda kendimizden eminiz. Bu ayki düşüşle vatandaşlarımızın, iş adamlarımızın, çalışanlarımızın daha emin olmalarına yol açacaktır. O açıdan iyi olacak bu ayki düşüş diye düşünüyoruz. Bize düşen görev de Haziran, Temmuz, Ağustos aylarında bir miktar yine baz etkisinden kaynaklanan yükselişin sınırlı kalması, ki, Ekim, Kasım, Aralık aylarındaki o kuvvetli düşüş bizi 6,5’a getirsin.”
HEDEF YÜZDE 5
Başçı, enflasyon üzerinde, beklentilerin önemli etkisi olduğunu söyleyerek, kira kontratı ve ücret kontratlarının bu beklentilere göre şekillendiği için bu rakamın yüzde 5’ler seviyesine düşmesini amaçladıklarını kaydetti. Baz etkilerinden kaynaklanan enflasyon artışının Haziran ayında kısmen kendisini hissetirmesini beklediklerini belirten Başcı, geçen senenin son çeyreğinde vergi artışlarının etkisinin düşmesi enflasyonda da düşüş yaşanacağını ve Mayıs ayı enflasyon rakamının ise yüzde 8 civarında olmasını beklediklerini bildirdi. Başcı, nihai olarak yıl sonunda enflasyon rakamının yüzde 6,5’lara gelmesini beklediklerini de sözlerine ekleyerek, “En son enflasyon raporu basın toplantısında verdiğimiz tahmin size bahsettiğim gibi. Burada tabi o baz etkilerinden kaynaklanan bu ayki önemli düşüş ondan sonra tekrar Haziran ayındaki kısmi yükseliş ve daha sonra yılın son 3 ayında kuvvetli bir düşüş bekliyoruz. Geçen sene son çeyrekte önemli ölçüde vergi artışları yapılmıştı, onun etkileri geçtikçe daha da düşecek enflasyon. Yüzde 8’li rakamları görebiliriz bu ay, ama onun sonunda bunun mutlaka 6,5’lara gelmesini bekliyoruz” diye konuştu.
55 BİN İHRACATÇIYI İLGİLENDİRİYOR
TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi ise Merkez Bankası Başçı ve ekibinin 1,5 yıldır vizyoner ve sağlam adımlar attığını ifade ederek, “55 bin ihracatçının temsilcisi Türkiye İhracatçılar Meclisi olarak, Merkez Bankası’na bizim güvenimiz ve desteğimiz tam. Kriz döneminde Merkez Bankamız, Avrupa ülkeleri merkez bankalarından daha sağlam ve yenilikçi adımlar atarak bizi bir adım öne geçirdi. Merkez Bankamız ezber bozdu, dünyaya model oldu. Merkez Bankası sağlam duruşuyla hepimizin yüreğini ferahlattı. Bu anlamda Merkez Bankası’na on üzerinden on verdiğimizi bir kez daha vurgulamak istiyorum” dedi.
İhracatçı sayısının 55 bin olduğuna işaret eden Büyükekşi, “55 bin ihracatçının endişesi hepimizin endişesidir. İhracatçımız hapşırırken, ekonomimizin nezle olmaması mümkün değil. İhracatçılarımızın hastalanmaması için biz rekabetçi kur talep ediyoruz. Döviz kurlarının, ihracatı destekleyen ve ithalatı dengeleyen durumda olmasını önemli görüyoruz. Üretim tabanı sağlam olmayan ülke ekonomilerinin ne hale düştüğünü yaşadığımız son ekonomik krizde gördük. Merkez Bankamız’ın da politikalarını belirlerken bu ülkenin sanayicisini, ihracatçısını biliyoruz. İhracatçılarımızın geleceğe dönük görüş ve beklentisi de bu yöndedir. 2012 yılının ilk çeyreğinde yapılan İhracatçı Eğilim Anketi’nin sonuçlarına göre ihracatçı firmalarımız rekabetçi ideal dolar/TL kur seviyesini 1,81 olarak belirtti. İhracatçılarımız açıkça, sanayi üretimini destekleyecek, cari açığı ortadan kaldıracak rekabetçi kur istediğini belirtiyor. Çünkü yüksek kur ihracatçıya da zarar veriyor, girdi maliyetlerini artırıyor. Bu vesile ile kamuoyunda oluşan yanlış bir algıya da dikkatlerinizi çekmek istiyorum. Biz yüksek kur istemiyoruz. Biz rekabetçi, istikrarlı ve dengeli bir kur istiyoruz. Çünkü yüksek dalgalı kurda ihracatçılarımız müşterilerine rekabetçi fiyat veremiyor. İhracatta malı sattığınız zaman parasını belli bir süre sonra alabiliyorsunuz. O nedenle kurda istikrar, ihracatçı için çok önemli. Biz kur riski konusunda üzerimize düşeni yapmaya çalışıyoruz. İhracatçılarımızı, kendilerini kur riskinden koruyacak enstrümanları kullanmaya teşvik ediyoruz” diye konuştu.
İHRACATTA YAŞANANLAR
Büyükekşi, dış talebin daraldığı bir ortamda, ihracat yılın ilk çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 12,6 artarken, ithalatın yüzde 0,7 düşüş kaydettiğini anlatarak, “Geçen yıl aynı dönemde ihracatımız yüzde 21 artarken ithalatımız da yüzde 45,7 artış göstermişti. İthalat ve ihracat arasındaki farka baktığımızda, bu yıl geçen senenin son çeyreğinden itibaren ihracatın büyümeye net katkı vereceğini düşünüyoruz. İthalat ve ihracat arasındaki farka baktığımızda, bu yıl geçen senenin son çeyreğinden itibaren ihracatın büyümeye net katkı vereceğini düşünüyoruz. Yılın ilk dört ayında ise ihracatımız yüzde 8 artışla 46 milyar 773 milyon dolara yükseldi, dış ticaret açığımız geriledi. İhracatçı firmalarımızın 2012 yılı büyüme beklentisi yüzde 7,07, enflasyon tahmini yüzde 9,23’tür. Bu beklentiler oldukça umut dolu beklentilerdir. İhracatçılarımız bu yıl da yüksek büyüme bekliyorlar. Küresel belirsizlik ortamında faizler konusunun da önemli olduğunu düşünüyoruz. Merkez Bankamızın, yüksek faiz, değerli TL ve bu yolla cari açığı kısa vadeli girişlerle finanse ederek, dışarıya kaynak aktarma anlayışını hiçbir zaman benimsemediğini görüyoruz” dedi.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.