Vakko New York?a giremiyor

İhracat yapan 60.000 Türk firmasından sadece 6 binini uluslararası tescilinin olduğu ortaya çıktı.

Avrupa Birliği (AB) başta olmak üzere dünyanın birçok ülkesine ihracat yapan 60 bin Türk firmasından 54 bininin uluslararası marka tescilinin olmadığı ortaya çıktı. Zamanında marka tescili yaptırmayan Vakko New York?a giremiyor. Türk firmaları, yabancı ülke gümrüklerinde mallarına el konulması, marka tecavüzü ve tazminat davaları riskiyle karşı karşıya.

Fikri mülkiyet alanındaki uluslararası davalardan ve bu alandaki akademik çalışmalarıyla tanınan Avukat Dr. Cahit Suluk, ihracat yapan ve yurtdışına açılmayı düşünen Türk firmalarını tescil konusunda uyardı. Avukat Dr. Cahit Suluk, yaptığı açıklamada, bir firmanın hangi ülkelerle ticaret yapıyorsa o ülkelerin tamamında markasını, buluşunu ve tasarımını tescil ettirmesi gerektiğini söyledi.

10 firmadan 9’unun marka tescili yok

Yurt dışında sadece 6 bin Türk markası uluslararası marka tescili yaptırırken, yabancıların Türkiye?deki yıllık marka başvurusunun 12 bine ulaştığına dikkati çeken Dr. Cahit Suluk, ?Bugün küresel ekonominin geldiği durum itibariyle hali hazırda ya da orta vadede yurtdışında bir şekilde var olmayı, ticaret yapmayı düşünen tüm firmaların, markalarını yurtdışında tescil ettirmeleri adeta bir zorunluluktur. Ülkemizde tescilli marka sayısı yüzbinlere ulaşmasına rağmen yurt dışında sadece 6.000 adet Türk markası için uluslararası marka tescili yaptırılmıştır. Ülkemizde ihracat yapan firma sayısının yaklaşık 60.000 adet olduğu düşünüldüğünde, 54.000?e yakın Türk firmasının, ihracat yaptığı markasının uluslararası tescilinin olmadığı ortaya çıkmaktadır. Bir diğer deyişle ülkemizde her on ihracatçı firmadan dokuzu gümrüklerde mallarına el konulması ve kendisine karşı marka tecavüzü, tazminat davaları açılma riskine rağmen ihracat yapmaktadırlar? dedi.

Vakko, modanın merkezinde yok

Dünyaca ünlü kot firması GAS ile saat firması U-BOAT markalarının başkaları tarafından tescillendiği için Türkiye?ye giriş yapamadığını, buna karşılık ünlü Türk markalarının da uluslararası piyasalara geremediğini vurgulayan Dr. Suluk, yaşanan kötü tecrübeleri şöyle anlattı:

?1962 yılında Beyoğlu?nda ilk mağazasını açan Vakko zaman içerisinde dünyanın en çok bilinen Türk markalarının arasına girdi. Vakko, dünya markası olmak üzere yurt dışında da mağazalar açmaya başladı. Londra?dan Abu Dabi?ye kadar dünyanın bir çok kentinde mağaza açan Vakko, moda dünyasının merkezi New York?a da şube açmak için harekete geçti ancak olmadı. Vakko bir başkası tarafından tescil edilmişti bile. Vakko için ABD kapısı kapandı. ABD?den Vakko markalı bir ürün alan tüketici, ürünün kalitesiz olması halinde bir daha Avrupa ya da Türk pazarında Hakko Ailesi?ne ait Vakko markalı ürünleri de almayacaktır.

Kötü tecrübeler Vakko?yla sınırlı değil. Kiğılı Ukrayna?da, Kale Kilit Çin?de, Giovane Gentile Azerbaycan?da, Vigos Ukrayna?da marka sorunu yaşadı. Bazı firmalar kendi markasını geri kazanmak için, yurtdışındaki tescili yaptıran üçüncü kişilere yüksek miktarlarda devir ücreti ödemiştir. Bir kısmı ise markasını devralma şansını bulamamış ve yıllardır tanıttığı markası ile ilgili piyasaya girmekten vazgeçmek zorunda kalmıştır.?

Tek başvuru ile 27 ülkede koruma

Dr. Cahit Suluk, markanın uluslararası tescili ve korunması için ortalama her ülke için 1.500-2.000 dolar harcama yapılması gerektiğini, buna karşılık 15 yıldır faaliyette olan Avrupa Topluluğu Marka ve Tasarım Ofisi (OHIM)?ne sadece 2.000 Euro ödeyerek 27 ülkede birden koruma sağlanabildiğini söyledi.

Topluluk marka tescilinde geç kalınması halinde tek tek 27 ülkede tescil zorunluluğu bulunduğunu ifade eden Dr. Suluk, ?Markanızı AB?ye üye 27 ülkede 3 sınıfta tescil ettirmenin toplam maliyeti 1950 Euro ile 2300 Euro arasında değişmektedir. OHIM başvurusu yerine, her ülkede ayrı ayrı marka tescili yaptırılması ise, yaklaşık 40.000 ? 50.000 Euro harcamayı gerektirmektedir. Bir ülkede dahi aynı veya benzer marka daha önce tescil edilmişse, artık o markayı OHIM tescil edemez. Bu nedenle de marka sahibi, kalan 26 ülke için ayrı ayrı tescil yaptırmak zorundadır? diye konuştu.

Dr. Suluk, artık Türk firmalarının daha fazla vakit kaybetmeden AB başta olmak üzere yurtdışında markalaşmaları gerektiğini sözlerine ekledi.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın