Küçük ve orta ölçekli işletmeler, ekonominin bel kemiği.

MEHMET ALİ DOĞAN >> Küçük ve orta ölçekli işletmeler, ekonominin bel kemiği. Toplam ihracatın yüzde 60?lık, toplam istihdamın yüzde 78?lik kısmını karşılıyorlar. Ancak, sahipsizler. Geçen yıl olduğu gibi, bu yıl da KOBİ Zirvesi?ne ilgili bakanlar katılmadı.

Türkiye?de yaklaşık 3 milyon 250 bin KOBİ diye adlandırılan küçük ve orta ölçekli işletme bulunuyor. KOBİ?lerin işleyişi, sorunları ve ülke ekonomisindeki yeri, her yıl düzenlenen KOBİ zirvelerinde ele alınıyor. 8. KOBİ Zirvesi dün İstanbul Ticaret Odası?nda (İTO) gerçekleştirildi.

Ekonominin bel kemiği

Açılışta konuşan evsahibi İTO Başkanı Murat Yalçıntaş, KOBİ?lerin Türkiye ekonomisindeki önemine işaret ederek ”KOBİ’ler, geçen yıl itibariyle toplam ihracatın yüzde 60’ını gerçekleştirerek, toplam istihdamın yüzde 78’ini oluşturarak, Türkiye’nin en büyük işvereni olduğunu, işsizliğin azaltılmasında stratejik bir role sahip bulunduklarını ortaya koymuştur” dedi. Yalçıntaş, KOBİ’lerin toplam katma değerin yüzde 55’ini, toplam satışların yüzde 65,5’ini, toplam yatırımların da yüzde 50’sini yaptığını vurguladı.
?KOBİ?ler adeta uyuyan bir dev

İstanbul Sanayi Odası Başkanı Tanıl Küçük de KOBİ’lerin küresel rekabetin asli unsurları olarak ekonomi gündeminin merkezine oturduğunu belirterek, girişimcilik, inovasyon, yenilikçilik, esneklik gibi rekabetçi özelliklerin bu işletmeler ekseninde tartışılır olduğunu kaydetti. Küçük, ?KOBİ?lerimiz adeta uyuyan dev diye tanımlayabileceğimiz büyük potansiyelini daha hızlı harekete geçirmeyi başardığımız takdirde, ekonomimizin de çok daha hızla kanatlanacağını ifade ediyorum? diye konuştu.
Kârlılık oranları düşük
Zirvenin ana temasının ”Küresel Dönüşümde Girişimci ve KOBİ’lerin Risk ve Fırsatları” olduğunu ve dönüşüm, fırsatlar ve risklere vurgu yapılacağını belirten Türkiye Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler, Serbest Meslek Mensupları ve Yöneticiler Vakfı (TOSYÖV) Başkanı Yalçın Sönmez ise KOBİ?lerin değişmelerini kendilerinden beklemenin yanlış olduğunu dile getirdi. Sönmez, ?887 bin firmadan 8 bin 691’i; varlıkların yüzde 66’sına, net satışların yüzde 53’üne, buna mukabil net kârın yüzde 70’ine sahip. Kârlılık oranında ise büyük adaletsizlik var. Büyük işletmeler çok daha yüksek kârlılık oranlarında iş yaparken, orta ölçekliler yüzde 2,25 kârla, küçük işletmeler ise yüzde 1,80 kârla üretim yapıyor. Bu oranlarla KOBİ?lerin rekabetçi olmaları mümkün değil? dedi.
8. KOBİ Zirvesi?ne geçen yıl olduğu gibi bu yıl da bakan düzeyinde katılım olmadı.

?Kurumsallaşmayı öcü sanıyorlar?
Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi (KOSGEB) Başkanı Mustafa Kaplan, KOBİ?leri özellikle kuruluş aşamasında desteklemeyi amaçladıklarını söyledi. Çağdaş işletmecilik kültürünün aşılanması amacıyla yeni ekonominin kavramlarını KOBİ?lere anlatmaya çalıştıklarını belirten Kaplan, ?Kurumsallaşma, KOBİ?ler tarafından öcü gibi kabul ediliyor. Aile işletmelerinde kurumsallaşma olmaz gibi anlayış var. Sanılıyor ki, kurumsallaşma büyük işletmelerin yapması gereken şey. Oysa bunun değişmesi gerekiyor? diye konuştu.
Kriterler değişecek

?KOBİ’lerin desteklenmesinin önemine inanıyoruz? diyen Mustafa Kaplan, KOBİ yönetmeliğinin değişeceğini haber verdi. KOBİ kriterlerinin de değişeceğini belirten Kaplan, ?Ciroda 25 milyon TL?yi yukarı çıkarmayı planlıyoruz? dedi.

Ezberler bozulmadı

İZLİ-YORUM Mehmet Ali DOĞAN

Başladığından bu yana ikisi dışında tüm KOBİ Zirve’lerini takip etme fırsatımız oldu. Her yıl yapılan zirvelerde küçük ve orta ölçekli işletmeler için iyileştirmelerin yapılması, her şeyin güncellendiği bir tablonun ortaya çıkması gerekirdi. Oysa ezberlerin pek değiştiğini söyleyemeyiz.

Bunun en önemli göstergesi, Türkiye’deki KOBİ oranı… KOBİ zirvelerinin başladığı dönemde de Türkiye’deki işletmelerin yüzde 99’u KOBİ niteliğinde olduğu söyleniyordu. Aradan sekiz yıl geçti, bu oran değişmedi. Eğer ekonomi gelişiyorsa, KOBİ oranının da gelişmiş ülkelerdeki gibi yüzde 50’ler yüzde 60’lar dolayına düşmesi beklenir.

Türkiye’de çok ciddi, sıktı mı taştan su çıkartacak düzeyde, dinamik bir girişimci altyapısının olduğu kabul edilirse, bugüne değin, bu girişimcilerin çabaları dışında, bir şeyler yapılmadığı sonucu ortaya çıkar. Ya da KOBİ’ler hakkında politika belirleyicilerinin, sürece hiç katkısının olmadığı. 8. KOBİ Zirvesi, sorunları ortaya koydu ancak çözümler muğlakta kaldı. Konuşmalara bakılırsa “fırsat çok” ancak onun kat ve kat ötesinde “riskler” olduğu da ortada. KOBİ’ler için bugün en önemli riskin, bakanlarının olmaması olduğunu söyleyebiliriz.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın