Linyit rezervlerinin kullanılmaması arz güvenliğinde sorun teşkil etmeye devam ediyor

Deloitte?un Cengiz Güneş ile birlikte hazırladığı ?Linyit Rezervlerinin Değerlendirilmesi? raporuna göre, linyit santralleri, uzun zamandan beri tartışma konusu olan arz güvenliğinde dışa bağımlılık açısından sorun teşkil etmeye devam ediyor. Özel sektörün linyit santrallerine ilgisi ise mevcut koşullar altında yok denecek kadar az.

İstanbul; 15 Mart 2012 ? Türkiye?de Denetim, Vergi, Danışmanlık, Kurumsal Finansman ve Kurumsal Risk alanlarında 25. hizmet yılını dolduran Deloitte?un hazırladığı rapor, linyit rezervlerinin elektrik enerjisi üretiminde kullanımını tartışmak ve model bulunmasına yönelik önerilerde bulunuyor.

Türkiye de gerek birincil enerji kaynaklarında gerekse elektrik enerjisi üretiminde dışa bağımlılığın giderek arttığına değinen Deloitte Türkiye Enerji ve Doğal Kaynaklar Endüstrisi Ortağı Uygar Yörük, bu etki ile enerji maliyetlerinin ve dış açığın giderek arttığını, ayrıca dışa bağımlılığın arz güvenliği açısından da bir risk olarak görüldüğünü söylüyor. Ayrıca yerli birincil enerji kaynaklarından olan linyit kullanımının da sistemde işletmede bulunan linyit santrallerinin yaşlı santraller olması ve kapasite kullanım oranlarının düşmesi sebebiyle azaldığını belirten Yörük, sistemin termik (bazyük) kapasite ihtiyacının eskiyen santraller ve yenilenebilir enerji üretimindeki kontrolsüzlük faktörü nedenleri ile arttığını vurguluyor.

Yörük, Türkiye?nin linyit rezervleri açısından zengin bir ülke olduğunu, bu nedenle de rezervlerin değerlendirilmesinin bölgesel kalkınma, dış açığın azaltılması, arz güvenliği, elektrik maliyetlerinin düşürülmesi, istihdam, katma değerin yurt içinde kalması, rekabetçi sanayi yaratılması gibi kalkınma amacına uygun birçok olumlu etkisi bulunduğunu aktarıyor. Yörük, linyit rezervlerinin elektrik enerjisi üretiminde kullanılması dışında ekonomik bir alternatif bulunmadığını da dile getiriyor.

2011 yılında Türkiye doğal gaz ithalatı 43,8 milyar metreküp oldu

2010 yılında 38 milyar metreküp olan Türkiye doğal gaz ithalatı, 2011 yılında 43,8 milyar metreküp olarak gerçekleşmiştir. İthalat değerlerindeki bir önceki seneye göre %15?lik artış, 11 Ekim 2011 tarihli ?2012 Yılı Programının Uygulanması, Koordinasyonu, ve İzlenmesine Dair Bakanlar Kurulu Kararı Ek?inde öngörülen 41,6 milyar metreküplük tüketim öngörüsünün de üzerinde bir tüketimin gerçekleşmiş olduğunu göstermektedir. Yine aynı karar ekinde 2011 yılı toplam tüketimin %56?sının elektrik üretiminde, %21?inin konutlarda, %20?sinin ise sanayi sektöründe gerçekleşeceği öngörülmüştür. Rapor, aynı zamanda 2012 yılında nükleer enerji alanında hukuki ve kurumsal altyapının güçlendirilmesine devam edileceğini belirterek, nükleer santral yapım çalışmaları sürdürülmesinin planlandığının altını çiziyor. Bu kapsamda, yerli kömür kaynaklarının değerlendirilmesi ve yenilenebilir enerji kaynaklarının enerji üretiminde daha fazla pay sahibi olması için yürütülen çalışmalara devam edileceği ifade ediliyor.

Özel sektörde linyit santraline başvuru sadece %3

Rapora göre, özel sektörde toplam 51.612 MW başvurunun yaklaşık %72 sini doğalgaz santrali başvuruları oluştururken, linyit santraline başvurular ise sadece %3 düzeyinde kalıyor. ?Benzer şekilde yapımı devam eden santraller içerisinde de linyitin ağırlığı çok düşük. Aralık 2011 itibariyle, lisans almış ve yapımı devam eden linyit santralleri ise 1.457 MW toplamında.  Ancak bu projelerin ilerlemeleri oldukça alt seviyelerde olduğu gibi lisansın verildiği tarihten bu yana normal yapım sürelerini aşan zamanlamalar söz konusu.??

En büyük kömür rezervi 247 ton ile ABD?ye ait

TBMM araştırmasına da yer verilen rapora göre, kömür rezervleri dünya üzerinde 70?den fazla ülkede bulunuyor. En büyük rezerv 247 milyar ton ile ABD?ye ait. Bu ülkeyi 157 milyar ton ile Rusya ve 114,5 milyar ton ile Çin izliyor. Dünya kömür ticaretinin %91,3?ünü 9 ülke elinde bulunduruyor.

Türkiye?nin linyit rezervi toplam 11,5 milyar ton

Raporda, Almanya, Türkiye, Yunanistan, Polonya?da linyit üretiminin Avrupa?nın yaklaşık %70?ini oluşturduğu ifade ediliyor. Rapora göre, Türkiye?de çok sınırlı doğalgaz ve petrol rezervlerine karşın, 535 milyon tonu görünür olmak üzere, yaklaşık 1,3 milyar ton taşkömürü ve 9,8 milyar tonu görünür rezerv niteliğinde toplam 11,5 milyar ton linyit rezervi bulunuyor.

Ocak 2102?de EÜAŞ?ın 16 GW?ını kademeli olarak özelleştirilecek

Rapor da Linyit santrallerinin özelleştirilmelerine de değiniliyor. Ocak 2012 itibariyle yaklaşık 24 GW olan EÜAŞ kurulu gücünün, 16 GW?ının kademeli olarak özelleştirilmesi hedefleniyor. Özelleştirilecek bu 16 GW?lık kurulu güç arasında, EÜAŞ tarafından işletilen tüm linyit santralleri yer alıyor. Özelleştirme İdaresi tarafından özelleştirilmesi planlanan linyit yakıtlı santrallerde kömür rezervinin yeterli olması durumunda, mevcut tesisin ek ünite yapılması koşulu ile özel sektöre devri planlanıyor.

.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın