Et ve süt ihracatında birer milyar dolarlık ihracat yapmayı planlayan süt ve et üreticileri hedefe ulaşabilmek için sektöre verilen desteklerin artırılmasını istedi. SETBİR Yönetim Kurulu Başkanı Murat Yörük, sağlanacak teşviklerle Türkiye?nin süt ve et ihracatında Körfez Ülkeleri, Ortadoğu ve Türki Cumhuriyetlerin baş tedarikçisi olabileceğini söyledi.

Türkiye Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği (SETBİR) Sektör Buluşmaları?nın üçüncüsünü Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker ve Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan?ın katılımıyla Bursa?da gerçekleştirdi. Toplantıda yeni teşvik paketinden, et ve süt sektöründeki sorunlara kadar pek çok konu masaya yatırıldı. Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren SETBİR Yönetim Kurulu Başkanı Murat Yörük, sektörün teşviklerle desteklenmesi halinde süt ve et ihracatında birer milyar dolarlık ihracatın hayal olmadığını söyledi.

Komşudaki pazarı Brezilya’ya kaptırmayalım

Et ve süt sektörlerinde Türkiye?ye komşu ülkelerin önemli ithalatçılar arasında yer aldığına dikkat çeken Yörük, sektöre sağlanacak teşviklerle Türkiye?nin Türki Cumhuriyetler, Ortadoğu, Rusya, Orta Asya ve Kuzey Afrika ülkelerinin en önemli et ve süt ürünleri tedarikçisi olabileceğini belirtti. Bu nedenle süt tozunun yanı sıra peynir, tereyağı, içme sütü, yoğurt gibi süt ürünlerine de teşvik beklediklerini kaydeden Yörük şunları kaydetti: ?Irak, Libya, Arabistan, Cezayir başta olmak üzere komşu ülkelerden, Körfez bölgesi ve Afrika ülkelerinden yoğun bir şekilde kırmızı et ve salam sosis gibi işlenmiş et ürünleri talebi alıyoruz. Bu ülkeler şuanda Brezilya, Hindistan ve Avrupa ülkelerinden ithalat yapıyor. Biz niye ihracatta Körfez Ülkelerinin, Ortadoğu?nun, Türki Cumhuriyetlerin tedarikçisi olmayalım? ?

DİR sistemini üretici lehine kuralım

Türkiye?deki maliyetler ve gümrük vergileri nedeniyle taze et, dondurulmuş et ve işlenmiş et ürünleri ihracatında rekabet gücünün kaybedildiğini dile getiren Yörük,  bunun için canlı hayvan ve kırmızı et ithalatının Dahilde İşleme Rejimi (DİR) kapsamına alınarak maliyetlerin düşürülmesi gerektiğini söyledi. Süt tozuna verilen desteklerle 2010 yılında 169 milyon dolar olan tüt tozu ihracatını, 2011 yılında 227 milyon dolara çıkardıklarını kaydeden SETBİR Başkanı Murat Yörük, ?Dahilde İşleme Rejiminin isminden korkmayalım, çekinmeyelim. Sistemi toptan reddetmek yerine üreticimiz lehine kuralım. Zira süt sektöründe geçen sene elde ettiğimiz başarının ardında Dahilde İşleme Rejiminin son derece mantıklı ve ekonomiye yarar bir şekilde kullanılması yatmaktadır. Süt tozunda aradaki maliyet farkı yerli üreticiye verilerek, üretici desteklenmiştir. Gelin bu sistemi kırmızı et sektöründe de böyle kuralım, üreticimizi destekleyelim, üretimimizi arttıralım. Sektörümüzün ilgili paydaşları, Bakanlık yetkilileri ile bir araya gelerek yapacağımız çalışmalar sonucunda asgari müştereklerde birleşerek, sistemin sağlıklı bir şekilde çalışmasını sağlayabilecek öneriler üreteceğimize inanıyoruz.?

Kombine ırklara özel projeler üretelim

Kırmızı et ihracatında rekabet edilebilirliği sağlamak için mezbahaların standartlara uygun ve hijyenik bir yapıya kavuşturulması ve kırmızı et üretimini artıracak önlemlerin acilen hayata geçirilmesi gerektiğini belirten Yörük, şunları kaydetti: ?Kırmızı et üretiminde ithalata bağımlılığın artmaması için kaba ve kesif yem gereksiniminin ihtiyaca göre bol, kaliteli ve ucuz bir şekilde temin edilmesi, çayır-mera alanlarının nicelik ve nitelik yönünden iyileştirilmesi gerekiyor. Mera Kanunu?nda yapılması öngörülen ve 2 milyon hektarlık alanının hayvancılık sektörüne tahsisi yönündeki kanun değişiklik çalışmaları sektöre ivme kazandıracak.  Kısa vadede ülkemizdeki kırmızı et açığının azaltılması için de Brown Swiss, Simmental gibi kombine ırkların ülke genelinde çok özel projeler ile desteklenmesi gerekiyor.?

Peynire margarin katanlarla mücadele edeceğiz

SETBİR olarak halk sağlığına zarar veren kayıt dışı üretimin önüne geçmek için çıkarılan Gıda Yasası?na sonuna kadar destek vereceklerini ifade eden Yörük, birlik olarak açık süt, çiğ süt, işlenmiş süt ve sokak sütüne yönelik kamuoyunda farkındalık yaratacak çalışmalara imza atacaklarını söyledi. Hacettepe Üniversitesi tarafından yapılan ?Ankara?da satılan sokak sütleri? konulu araştırmanın sonuçlarına dikkat çeken Yörük, ?2001 ve 2010 yılları karşılaştırıldığında, işlenmiş sütte sıfıra inen patojen bakteriler, sokak sütlerinde 10 yılda yüzde 55 oranında artmış Diğer yandan süt ürünlerinde ve özellikle de ?peynirlerimizde? bitkisel yağ kullanımı ya da margarin kullanımını destekleyen ve olması için çaba gösterenlerle mücadele etmek için Bakanlığımızla işbirliği içerisindeyiz. SETBİR olarak peynirlerimize margarin katılmasına müsaade etmeyeceğiz? diye konuştu.

İslam ülkeleri helal sertifikasın kabul etmiyor

Türk Standartları Enstitüsü (TSE) tarafından verilen Helal Ürün sertifikasının uluslararası alandaki akreditasyonunda sorunlar yaşandığını dile getiren SETBİR Başkanı Yörük şunları söyledi: ?İslam ülkeleri TSE tarafından verilen belgeyi yeterli bulmadıkları için Türkiye?den ihraç edilen malı kabul etmiyorlar ve Gümrük?ten sokmuyor; Diyanet tarafından da onaylanmasını istiyorlar. TSE?nin de bir an önce ilgili ülkelerde akredite olması gerekiyor.  Neden Türkiye olarak helal ismi ve yönteminin ilgili uluslararası piyasalarda markalaştırılmasına öncülük etmeyelim? Unutmayalım ki bu sertifikasyon hizmeti için 5 milyar dolarlık bir pazardan bahsediyoruz ?

Besiciler piyasadan çekiliyor

Hayvancılık sektöründeki hammadde, yüksek maliyet, tüketimde daralma gibi sorunların üreticiyi korkuttuğuna dikkat çeken Yörük, ?Ayrıca Et ve Balık Kurumu?nun salt ticari bakış açısı ile üreticiden yapmış olduğu alım fiyatlarını sabit tutarken, tüketici fiyatlarını artırması perakende fiyat artışını tetiklemektedir. Ancak hayvancılıkla politikalarının ilgili tüm kesimlerin asgari müştereklerde buluşarak hemfikir kalacağı bir devlet politikası niteliğinde uzun vadeye yayılı ve uygulanabilir olması gerekiyor? dedi.

KOKOREÇ VE KURU KAYMAK AB YOLUNDA

Çiğ süt ve et kalitesini artırma yönünde önemli adımlar atan Türkiye Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği (SETBİR) geleneksel ürünler arasında yer alan kokoreç, Kayseri pastırması ve Van otlu peynirini AB Standartları?na uygun ürettirecek projelere start verdi. Birlik proje kapsamında Obruk peyniri, yayık tereyağ ve kuru kaymak için projelere başladı.  SETBİR Bilim Kurulu?nun şu anda bu proje üzerinde çalıştığına dikkat çeken Yörük, ?Bu projeyle ayranda olduğu gibi diğer geleneksel ürünlerimizin de Türk imzalı olarak anılmasını istiyoruz? dedi.

Üretici tahsilat sıkıntısı yaşıyor

Finansman akışında yaşanan tıkanıklıkların sektörün gelişmesinde sorunlara yol açtığını kaydeden Yörük, ?Hammaddesini peşin fiyata aldığımız malı, et ve süt gibi raf ömrü kısa mamul ürünlere dönüştüren bizler üreticilere, çiftçilere parasını gününde ödemek zorundayız.  Buna karşılık, elbette ki düzgün çalışan perakendecileri tenzih ederim ama, marketlere sattığımız nihai ürünün bedelini ortalama 3-6 aylık vadelerle geri alabiliyoruz. Bu finansman akışında, paranın döngüsünde kimsenin zarar etmeyeceği bir düzenlemenin gerçekleştirilmesini istiyoruz? diye konuştu.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın