Genel müdürlük görevine atandıktan hemen sonra tüm Türkiye?de 15 bin Akbank çalışanıyla bir araya gelmeye öncelik veren Hakan Binbaşgil, ?Türkiye?nin en iyi bankacıları arasında yeralan çalışanlarımızla ülkemizin geleceğine inanıyoruz. Devam edecek yatırımlarımız bunun en iyi göstergesi? dedi.

7 Şubat?ta gerçekleştirilen basın toplantısında dünya ve Türkiye ekonomisindeki gelişmeleri değerlendiren Akbank Genel Müdürü Hakan Binbaşgil, Türk bankacılık sektörü ve Akbank hakkında bilgi vererek bankanın 2012 yılı ve sonrasındaki beklenti ve hedeflerini paylaştı. Global ekonomideki sorunların zaman almakla beraber çözüleceğini belirten Binbaşgil Türkiye?nin bu süreçten daha da büyüyerek ve güçlenerek çıkacağını vurguladı. Akbank olarak yatırımlarını ve çalışmalarını bu yeni ortamda müşterilerine en iyi bankacılık deneyimini yaşatmaya devam edecek şekilde sürdürdüklerini dile getiren Binbaşgil, önümüzdeki dönemde de Türkiye?nin büyümesine destek olmayı sürdüreceklerini söyledi. Binbaşgil, ?2012 yılında 70 yeni şube açacağız. 1000?in üzerinde yeni arkadaşımızın Akbank?a katılmasıyla istihdam yaratmaya devam edeceğiz. Tüketicilere ve müşterilere daha da yakın olabilmek için dağıtım kanallarımızı büyütmeyi sürdüreceğiz. Bu kapsamda, Türkiye?nin ikinci büyük ATM ağı Akbank?da olmasına rağmen ATM yatırımlarımız devam edecek. Bu yıl toplamda 120 Milyon dolar teknoloji yatırımı yapacağız? dedi.

Önceliğim 15.000 Akbank çalışanıyla bir araya gelmek oldu

Akbank?ın kurumsal yapısı, yüksek sermayesi, şeffaf ve kaliteli bilançosu, güçlü teknolojik altyapısı, yurt çapında yaygın dağıtım ağı ile birlikte en önemli varlığının Akbank çalışanları olduğunu söyleyen Binbaşgil, ?2000?li yıllarda gerçekleştirdiğimiz Değişim Programı Harvard Üniversitesi?nde Vaka Çalışması olmuştu. Amacımız önümüzdeki dönemde Akbank?ta yine tüm dünyaya örnek bir başarı hikâyesi yaratmaktır? dedi. Göreve geldiğinin birinci ayı dolmadan önceliği 15.000 Akbank çalışanı ile bir araya gelmeye verdiğini vurgulayan Binbaşgil ?Biz 15.000 Akbanklı tek yürek olduk, ülkemizin geleceğine inanıyoruz. Liderliğimiz önemli ancak başarımızın devamı ve kalıcılığı daha da önemli. Bu nedenle tüm Akbanklılar olarak önümüzdeki yeni dönemde ?Kalıcı Liderliğe? odaklandık. Karlılık içinde büyümemizi sürdüreceğiz? dedi.

Büyürken, özellikle de dış piyasalardaki çalkantıları göz önüne alarak risk yönetimine çok dikkat edeceklerinin altını çizen Binbaşgil şu açıklamalarda bulundu: ?Kurumsal, Ticari, KOBİ, Bireysel ve Özel Bankacılığın her biri Akbank?ın kalıcı liderliğine katkıda bulunacak. Arkadaşlarımız Türkiye?de kendi alanındaki bankacılığın en iyi örneklerini vermeye devam edecekler. Bu süreçte giderek daha da çağdaş, müşteri odaklı, hizmet kalitesi giderek yükselen, modern, dinamik, Türkiye ve dünyaya yenilikler getiren, en son teknolojiyi en iyi şekilde kullanan bir Akbank bulacaksınız. Bu yoğun ve dinamik  süreçte her bir Akbanklı?nın katkısı olacak.?

Akbank Türkiye?nin En Değerli Banka Markası

Akbank?ın Brand Finance tarafından hazırlanan “Dünyanın En Değerli 500 Banka Markası – 2012″ sıralamasında ?Türkiye?nin En Değerli Banka Markası? olduğunu vurgulayan Binbaşgil ?Markası bir şirketin sahip olduğu en önemli varlıklardan biridir. Değerli bir marka şirketin rekabet gücünü artırır, müşteri tercihi ve bağlılığı yaratır ve kuruma rekabet avantajı sağlar. Biz de bu gücümüzü Türkiye?nin arzuladığı atılımları daha hızlı gerçekleştirmesi için kullanacağız? dedi.

Yıllardır tutarlı bir şekilde Akbank markasına yatırım yapmayı sürdürdüklerini söyleyen Binbaşgil, ?Markamıza yaptığımız yatırımların karşılığını Brand Finance tarafından yapılan sıralamada gördük. Bugün Akbank 1 milyar 582 milyon dolar tutarında marka değerine sahiptir. Akbank markasını gelecek yıllarda dünyada çok daha yukarılara taşıyacağımıza inanıyorum” dedi.

Türkiye, dünyada ekonomik büyümenin yavaşladığı bir ortamda,  gelişmiş ülkelerden ayrışıyor

Global ekonomideki problemlerin çözümünün biraz daha zaman alacağına dikkat çeken Akbank Genel Müdürü Hakan Binbaşgil, ?Farklı kurumlar tarafından yapılan araştırmalar Avrupa, Amerika ve diğer gelişmiş ülkelerde 2012 yılında büyümenin oldukça düşük seyredeceğini gösteriyor. Türkiye için beklenen büyüme oranları gelişmiş ülkelerin epey üzerinde. Bizim beklentimiz yaklaşık yüzde 4 büyüme. Mali disipline sahip, sürdürülebilir büyüme performansı gösteren Türk ekonomisi gelişmiş ülkelerden pozitif yönde ayrışıyor? dedi.

Binbaşgil, Türk ekonomisinin lokomotifi durumundaki bankacılık sektörünün de güçlü yapısıyla öne çıktığının altını çizerek, ?Türk bankacılık sektörü pek çok gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerdeki eşdeğerlerine kıyasla çok daha yüksek sermaye yeterlilik rasyosuna sahip. Sektörde özel bankaların sermaye yeterlilik oranı yüzde 15,4. Aynı şekilde kredi portföyü sağlıklı bir yapıda. Takipteki alacaklar rasyosu yüzde 2.8. Sektörde likidite problemi bulunmuyor. Türk bankacılık sektörünün kredi/mevduat oranı yüzde 97 ve birçok Avrupa Birliği ülkesine kıyasla çok daha düşük seviyede. Sektörümüz sağlıklı büyümesini sürdürüyor? dedi.

Binbaşgil bankacılık sektörünün bu güçlü yapısının önümüzdeki dönemde de Türk ekonomisinin ve reel sektörünün daha da büyümesi için önemli bir fırsat oluşturduğunu sözlerine ekledi.

5 trend bankacılık sektörünün şekillenmesinde 2012 ve sonrasında etkili olacak

Akbank?ın başarılarını sürdürebilmesi için trendleri iyi okumak ve faaliyetlerini bu paralelde doğru yönlendirmek zorunda olduğunu kaydeden Binbaşgil, ?Bizim 2012 ve sonrasıyla ilgili öngördüğümüz 5 temel trend var. Önümüzdeki dönem için faaliyetlerimizi bu trendleri de dikkate alarak şekillendirdik? dedi.

Türkiye?de  bankacılık hizmet gereksinimi giderek artacak

Türk bankacılık sektörünün hızlı büyümesine rağmen, büyüklükler itibari ile Türkiye?nin potansiyelinin hala gerisinde bulunduğunun altını çizen Binbaşgil, ?Ülkemizde 6 milyon hane halkı hala bankacılık faaliyetlerinden yararlanamıyor. 2012-2015 arasında ülkemizde bankalı nüfusta yaklaşık 5 milyon seviyesinde bir artış bekliyoruz. Bu istatistikler Türk bankacılık sektörünün yüksek büyüme potansiyelini açıkça ortaya koyuyor. Türkiye?de milli gelire oranla kredi, tasarruf, aktif büyüklüğü, kişi başına düşen şube sayısı ve ATM sayısı hala çok düşük. Türkiye zenginleşiyor. Orta gelirli kesim büyüyor. Türkiye?de bankacılığın önü çok açık. Akbank da Türkiye?nin büyümesine paralel yatırımlarına devam edecek. Bu sene 70 yeni şube açacağız. 1,000?in üzerinde yeni arkadaşımız Akbank?a katılacak. Türkiye?nin 2. Büyük ATM ağı Akbank?da olmasına rağmen ATM yatırımlarımız devam edecek. Bu sene 120 milyon dolarlık teknoloji yatırımı planlıyoruz? dedi.

KOBİ?ler, ekonomik büyümenin en temel kaynağını oluşturacak

Binbaşgil, KOBİ?lerin Türk ekonomisinin büyümesi için stratejik bir öneme sahip olduğunu ve büyümenin en temel kaynağını oluşturduğunu ifade etti. Binbaşgil sürdürülebilir büyüme için KOBİ?lerin verimliliğini ve yarattıkları katma değeri artıracak yatırımların teşvik edilmesi gerektiğinin altını çizerek sözlerini şöyle sürdürdü:

?KOBİ?lerin rekabet gücü kazanmaları için, finansman desteği sağlamaları kritik öneme sahip. Yapılan çalışmalar, KOBİ?lerin karşılaştığı en öncelikli sorunun finansman sıkıntısı olduğunu gösteriyor. KOBİ?ler ekonomimizdeki işletmelerin yüzde 99?unu oluştururken banka kredilerinden aldıkları pay yüzde 24 düzeyinde bulunuyor. Bu durum Türkiye?de KOBİ kredilerinde önemli bir büyüme potansiyeli olduğuna işaret ediyor.

KOBİ?lerin büyüme ve istihdam için kilit rol oynadığını kaydeden Binbaşgil, ?KOBİ?lerin yatırımlarını artırmaları, faaliyetlerini genişletmeleri, uluslararası pazarlarda etkinliklerini artırmaları için finansman desteğimizi sürdürüyoruz. 2012 yılında KOBİ kredilerinde yüzde 20?nin üzerinde büyüme hedefliyoruz. Ancak Türkiye?nin rekabet gücünün önemli bir bileşeni olan KOBİ?lere desteğimiz finansal çözümlerin ötesinde. Türkiye genelinde 1000?e yakın şubemiz ve 1000?in üzerinde KOBİ uzmanı müşteri temsilcimizle tüm ihtiyaçlarına çözümler getiriyoruz. KOBİ?lere farklı kanallardan eğitim ve danışmanlık gibi finansman dışı hizmetler vermeye, ihtiyaçlarına uygun yeni ürün ve ürün paketleri geliştirmeye devam ediyoruz. Bunun yanında Endeavor gibi kuruluşlar, Global Üniversiteli Girişimci Yarışması gibi etkinliklerde de girişimciliğe desteğimiz sürüyor? dedi.

Kurumsal ve Ticari Bankacılıkta zaten çok etkin bir banka olduklarına değinen Binbaşgil, ?KOBİ Bankacılığına önem verirken Akbank?ın son derece kuvvetli alanlarından olan Kurumsal ve Ticari Bankacılığı da hiç bir zaman ihmal etmeyeceğiz, bu alanlardaki iddiamızı sürdüreceğiz?  dedi.

Dünyada likidite sorunu öne çıkarken tasarruflar daha da önem kazanacak

Özellikle Euro Bölgesi?ndeki devletlerin ve Avrupa?daki bankaların 2012?nin ilk çeyreğinde yüklü borç itfaları bulunduğuna dikkat çeken Binbaşgil, ?Avrupa?daki yüksek borçluluk ve likidite ihtiyacı yabancı finansman kaynaklarına erişimin zorlaşacağına ve fon maliyetlerinde artış yaşanabileceğine işaret ediyor. Dünyada likidite sorununun öne çıktığı bu ortamda tasarruflar daha da önem kazanıyor? dedi.

Pek çok gelişmekte olan ülkeye benzer biçimde, Türkiye?de de giderek güçlenen bir orta sınıf bulunduğunu kaydeden Binbaşgil, ?Tasarruf açığının ve Türkiye?nin yumuşak karnı olan cari açığın azaltılmasında, orta sınıfın genişlemesi ve tasarrufların artırılması kritik önem taşıyor. Önümüzdeki dönemde ülkemizde orta sınıfın giderek güçleneceğini ve milli gelire katkısının yükseleceğini öngörüyoruz.?? dedi.

Binbaşgil, Akbank?ın, finansman kaynaklarına erişimin güçleştiği bu dönemde de marka gücü ile başarılı fonlama performansını devam ettirdiğini vurgulayarak şunları söyledi; ?Türkiye genelinde yaygın şube ağımız ile sağlam bir mevduat tabanına sahibiz.  Ayrıca uzman MİY kadromuz ve diğer kanallarımızla müşterilerimize farklı finansal ürünler de sunuyoruz. Ana para korumalı fonlar, birikimli mevduat, tahvil ve bonolar müşterilerimizi ve yatırımcıları tasarrufa teşvik eden ürünlerimiz arasında. Önümüzdeki dönemde de tasarrufu ve yatırımları teşvik ederek fark yaratmayı sürdüreceğiz. Bireysel Bankacılık, Birebir ve Özel Bankacılık?taki etkinliğimiz devam edecek.?

Binbaşgil likidite yaratmada yurtiçi ve yırtdışı borçlanmaya da değinerek şöyle devam etti; ?Öte yandan, global krizin etkilerinin en şiddetli hissedildiği 2009-2011 arası dönemde dış borçlanma yoluyla sağladığımız kaynaklar yıllık yüzde 35?in üzerinde artış gösterdi. Sendikasyon kredilerini çevirme oranımız yüzde yüzün üzerinde bulunuyor. Bunun yanında, farklı ve yenilikçi finansal ürünleri kullanarak ekonomimiz için yeni kaynak yaratmaya öncülük ediyoruz. Türkiye?de doğrudan eurobond ve yurtiçi bono ihracını yapan ilk mevduat bankası olarak ülkemizdeki finans piyasalarının gelişmesine ve derinleşmesine katkıda bulunuyoruz.?

Değişen tüketici profili ve beklentiler bankacılık ürün ve hizmetlerinin farklılaşmasını gerektirecek

Avrupa ülkeleriyle kıyaslandığında sahip olduğumuz yüksek genç nüfusun Türkiye için önemli bir itici güç olduğunu kaydeden Binbaşgil, ?Ülkemiz 2001 yılından bu yana reel milli gelirde bir büyüme trendi yakaladı. Bu başarılı performans güçlü ekonomik potansiyelimiz ve genç nüfusumuzun katkısıyla önümüzdeki yıllarda da devam edecek? dedi.

Binbaşgil, ?SoLoMo? olarak tanımlanan yeni nesil tüketicilerin farklı beklentilere sahip olduğunu ifade ederek bu beklentilere en iyi şekilde cevap verebilecek bankaların rekabette öne çıkacağını belirtti. Binbaşgil sözlerini şöyle sürdürdü:

?Sosyal, lokal ve mobil olmak yeni nesil tüketicilerin en belirgin özellikleri. Bu yeni nesil sosyal medya üzerinden deneyimlerini ve lokasyonlarını paylaşıyor, kolaylık peşindeler ve hayatlarını kesintisiz yaşamak istiyor. Akbank?ın kalıcı liderlik yolunda müşterilerin talebi olan ?SoLoMo? kültürüne ayak uydurması, hatta buna öncülük etmesi gerekir. Şube ve ATM gibi geleneksel kanalların yanısıra yeni nesil dağıtım kanalları önceliklerimiz arasında olacak. Internette daha da mükemmelleşmek ilgi alanlarımızdan olacak. Yeni fonksiyonlar ve kullanım kolaylığı sağlayan dizaynıyla internet şubemizi zenginleştirmiştik. İnterneti geliştirmeye devam edeceğiz. Dünyada facebook?ta en çok beğenilen 3. bankayız. Sosyal medya üzerinden tüketici ve müşterilerimizle kesintisiz çift taraflı iletişimimizi sürdürmeye devam edeceğiz. Mobiliteye çok inanıyoruz. Bankacılığın geleceği burada. 2011 yılında ülkemiz ve Avrupa da bir ilk olan ?Akbank Cepten Öde? uygulaması ile cep telefonunu kredi kartına dönüştürdük. ?Para Gönder? gibi bir uygulamayı hayata geçirerek müşterilerimize, cep telefonlarından 20 saniyede para transferi yapma imkanı sunduk. 2012 yılında da, değişen ve çeşitlenen müşteri taleplerini karşılayabilmek ve onlara daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla mobil teknolojiye yatırım yapmaya, müşterilerimize yeni ürün ve hizmetler sunarak onların olduğu her yerde olmaya devam edeceğiz. ?

Topluma ve çevreye duyarlı kurumlar tüketici tercihlerinde öne çıkacak

Tüketicilerin topluma duyarlılıkla ilgili beklentilerinin arttığına işaret eden Binbaşgil, ?Sürdürülebilirlik anlayışı bizim iş yapış biçimimizin temel bir parçası ve Akbank?lının DNA?sıdır. Bu alanda hep ilkleri temsil eden, sonraki çalışmalara ışık tutacak, uzun dönemli projeleri gerçekleştiriyoruz. Örneğin, Türkiye mevduat bankaları arasında GRI formatında yayınlanan Sürdürülebilirlik Raporu hazırlayan ilk bankayız. Türkiye?de sanata en çok destek veren kurumlar arasında ilk sıralarda yer alıyoruz. Akbank olarak, başta Akbank Sanat olmak üzere yıl boyunca birçok alanda sanat etkinlikleri gerçekleştiriyoruz. Bu yıl 19. yaşını kutlayacak olan ve bu zaman zarfında yaklaşık 3 milyon izleyiciye ulaşan Akbank Sanat; cazdan tiyatroya, sergiden konsere kadar yılda 700?ün üzerinde gösteriye ev sahipliği yapıyor. Geçen sene 21. yılını kutlayan, Türkiye?nin en uzun soluklu etkinliklerinden Akbank Caz Festivali kapsamında konserler, atölye çalışmaları, paneller, film gösterimleri gibi her sene 50?nin üzerinde etkinlik gerçekleştiriyoruz. Geçtiğimiz sene Festivali  ?Kampüste Caz? adı altında İstabul dışındaki illerimizde, farklı üniversitelere de taşıdık. 5 yıldır desteklediğimiz çağdaş sanatın en önemli yapıtlarını sanatseverlerle buluşturan Contemporary İstanbul?u 2011 yılında İzmir, Adana, Bursa ve Ankara?ya taşıyarak çağdaş sanatı Anadolu?daki sanatseverlerle de buluşturduk. 1972 yılında kurulan Akbank Çocuk Tiyatrosu, perdelerini açtığı ilk günden bu yana İstanbul başta olmak üzere Türkiye’nin dört bir yanını dolaştığı Anadolu turneleriyle, yüz binlerce çocuğa tiyatronun heyecanını, hüznünü ve keyfini ulaştırdı. Akbank olarak sürdürülebilirliğin kurumların gündeminde olmadığı bir dönemde bu durumu odağımıza aldık. Kurumsal Sosyal Sorumluluk faaliyetlerimizle bu alanda öncü banka olduk. Gönüllülük, gençlik/eğitim, girişimcilik, çevre ve kültür/sanat alanlarındaki KSS projelerimizle topluma katkımız sürecek? dedi.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın