ŞANT MANUKYAN >> İŞ YATIRIM ULUSLARARARASI SERMAYE PİYASALARI MÜDÜR YARDIMCISI >>

ECB tamamen etkisiz değil

2012 yılı 2011 yılından ki 2011 yılı da aslında 2002?2009 döneminden devralmıştı, devraldığı sorunların daha yoğun olarak tartışılacağı ve yatırımcıların kesin kararlar vermek zorunda kalacağı bir yıl olacak. 2011?in son çeyreğinde momentum kazanan veriler, ECB?nin uzun vadeli ihaleleri ve FED?in yeni iletişim stratejisine yönelik beklentiler nedeni ile yılın ilk haftaları pozitif bir trend içinde geçebilir. ECB?nin uzun vadeli ihalelerinin krizi çözmekteki yeterliliği tartışılabilir (kesinlikle yetersiz) ancak bu ihalelerin 2012 yılı boyunca 600 milyar Euro?ya yakın borcu çevirmesi gereken bankaları rahatlattığı tartışılmaz. FED?in swap operasyonunun ardından ECB?nin önümüzdeki aylarda yeniden tekrarlanacak olan ihalesi banka hisseleri üzerinde var olan risk primini kısa vadede azaltacak bir gelişme. 2011 yılı boyunca ECB SMP adını verdiği bono alım programı ile yaklaşık 210 milyar Euro?luk alım yaptı. Yapı itibarı ile vadesi ve miktarı sınırlı bir program olsa da, İtalya?nın 2012 boyunca roll etmesi gereken 250 milyar Euro?luk ihraçlar teorik olarak ECB tarafından rahatlıkla desteklenebilir. Tüm bu gelişmeler nedeni ile şimdilik ECB konusunda piyasadan daha iyimseriz. ECB bilançosunu çok daha büyütmeye mecbur kalacak ve bu gelişme yatırımcılar tarafından olumlu algılanacak.

Ama sorunlar çok büyük

Ancak sorunların yerli yerinde durduğunu da kabul etmek gerekiyor. AB liderlerinin üzerinde uzlaştığı düzenlemeler yeni bir kriz yaşanmasını engelleyebilir ancak cari krize müdahale etmekte son derece yetersiz. Dahası, Avrupa?da sorunun sadece çevre ülkelerden kaynaklandığını düşünerek bir çözüme ulaşmak hatalı olacaktır. ECB?nin yapısı ve Alman ekonomisinin özellikleri Euro bölgesinde dengesizliklerin oluşumuna önemli oranda katkıda bulunuyor. Euro bölgesindeki krizin çözülmesi için 4 alternatif var. Hızlı bir büyüme, tasarruf yolu ile geri ödeme, enflasyon yaratma ve borçların yeniden yapılandırılması. İlk alternatif yani hızlı büyüme tarihte örnekleri olmasında rağmen içinde bulunduğumuz global konjonktürde çok zor. Tasarruf konusu ise Avrupalı liderlerin öne çıkardığı bir konu. Ancak söz konusu tasarruf paketleri büyümeyi daha da zor hale getirdiği için istenen etkiyi yaratamıyor. Borç/GDP oranı 120yüzde  olan İtalya bu oranı korumayı hedefler ve piyasadan 6yüzde  civarında borçlanır, 2yüzde  civarında da bir büyüme gösterir ise faiz dışı fazlanın 4.8yüzde  civarında olması gerekiyor. Şu anda 2011 rakamının 0.5yüzde  olması bekleniyor. 3. Alternatif yani enflasyon Almanya için bir olasılık bile değil. Ancak gerek ECB gerekse FED?in aşırı büyüyen bilançoları ve bir noktada beklentilerde oluşabilecek bir değişim bu senaryoyu gerçeğin kendisi haline getirebilir. Yine de bunun zamanı 2012 olmayacaktır. Son alternatif ise sadece Yunanistan?la sınırlı kalacağı söylenen yeniden yapılandırma. Nominal oranı 50yüzde  olan bu yapılandırma gerçekte yüzde 28 oranına denk düşüyor ki çok yetersiz. Önümüzdeki dönemde enflasyon ve yeniden yapılandırmanın bileşiminden oluşacak bir çözüm görmeyi bekliyoruz. Yatırımcıların özellikle takip etmesi gereken nokta sorunlu ülkelerin hangi seviyelerden borçlanmayı başarabileceği. Düşen oranlar yükselen hisse piyasalarına yükselen oranlar ise daha fazla volatilite ve daha düşük fiyatlara işaret edecek.  Temel verileri ABD?yi çok fazla anımsatan Fransa?nın en az bir kurum tarafından downgrade edilmesi kaçınılmaz. Ancak piyasalar üzerinde kalıcı bir etki yaratması için bu kararın bir değil her üç rating şirketi tarafından alınması gerekiyor. Avusturya, Japonya, Belçika da notu tehlike altında olan diğer ülkeler.

ABD ve Çin 2012?de kendisini unutturmayacak

ABD ekonomisi tüm dikkatlerin Avrupa?ya yöneldiği yılın son aylarında gelen iyi veriler ve borsaların görece olarak iyi performansı sayesinde bir anda sorunlarını çözmek üzere olduğu izlenimini yarattı. Oysa borçlanma limiti krizinden bu güne ABD?nin borç oranı 100yüzde ü aştı ve tasarruf paketi üzerinde halan bir uzlaşma söz konusu değil. İşsizlik oranındaki düşüş reel olmaktan ziyade istatistiğin bir oyunu, öncü indikatörler ekonominin yavaşladığına işaret ediyor, konut piyasasında düşüş 2012?de de sürecek ve şirket karlarında da zirveye yakın olma ihtimalimiz yüksek. Önümüzdeki haftalarda açıklanacak 4. çeyrek karlarının endeksleri aşağı yönde hareketlendirmesi mümkün. Secim senesi olması nedeni ile ABD ekonomi yönetimi ekonomiyi canlı tutmak için gereken vergi kolaylıklarını ve harcamaları uygulamaya geçirmek için çaba gösterecektir. FED?in de yeni bir paketle piyasayı desteklemesi mümkün. ABD açısından 1 numaralı gösterge hisse endekslerinden ziyade 10 yıllık tahvil getirileri olacak. ABD?nin yanında Çin?den de net yavaşlama sinyalleri geliyor. Yatırım?ın büyümedeki payı 50yüzde ye yaklaşan Çin?in bu stratejisini uzun süre sağlıklı olarak devam ettirmesi mümkün değil. Ancak, 2000?li yılların başında sorunlu bankalara milyarlarca dolar aktaran Çin ekonomisi kötüleştiği taktirde bankaları desteklemekten faiz ve munzam indirimlerine kadar pek çok alternatife sahip olduğundan işlerin hemen kontrolden çıkması zor.

Sonuç

Bu gelişmeler ışığında Doların Euro karşısında değer kazanmaya devam etmesini ve paritenin 1.20?nin altına gelmesini bekliyoruz. Kurun temposu Yunanistan veya sorunlu diğer ülkelerin atacağı adımlara bağlı olacak. Yılın ilk aylarında Euro daha kuvvetli bir performans sergilerken ilerleyen aylarda Dolar yeniden değer kazanacaktır. Merkez bankalarının genişlemeye devam eden bilançoları ve düşük faizler nedeni ile Altın fiyatlarının 2012 genelinde yükselmesini bekliyoruz. Ancak likidite sorunlarının gündeme geldiği dönemlerde sert satışlar kaçınılmaz olacaktır. Bu nedenle Altına her türlü krizden koruyan sihirli yatırım formülü gözü ile bakmamak gerekiyor. Hisse senedi piyasalarında ilk yarıda önemli bir dip yaşanması büyük bir ihtimal dahilinde. Ancak bu tip bir dip ardından FED?in yeni bir ekonomik paketi ile karşılanacağından alım fırsatı olarak değerlendirilecektir.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın