ERMUKAN ŞENGEZER >>  Ülkemiz 2000?li yılların başlarında, AB ile Gümrük Birliği ve Küreselleşme sürecinde, geçmişteki hatalı ekonomik politika uygulamalarının yol açtığı şiddetli bir kriz yaşadı. Gelişmekte olan ülkelere, yardım istedikleri uluslar arası kuruluşlarca verilen reçetelerin uygulanması, çok kere onların kalkınma, üretim ve istihdamdan vazgeçmeleri, ekonomik gelişmelerinin duraklaması kısaca durgunluk ve yeni krizlerle karşılaşmaları ile sonuçlandı.

Nitekim Türkiye?deki krizin oluşmasına yol açan hatalı politik uygulamalarda da uluslararası kuruluşların ülkemize dayatmış oldukları koşulların etkisi büyüktür. Ülkemizin söz konusu krizden çıkışı ancak alınan radikal önlemlerle mümkün olabiliyor.

Dünyada 2008 yılından bu yana yeni bir finansal ve ekonomik kriz yaşanıyor, çözüm için alınan önlemler yetersiz kalıyor. Bu ekonomik krizin nedeni küreselleşme uygulamalarıdır. Ülke ekonomik krizleri, etkin bir Dünya Ekonomik Yönetim Sistemi’nin mevcut olmaması ve ülkelerin küresel değişime ayak uydurmak için gereken yapısal ekonomik dönüşümleri sağlayamamaları olarak iki nedenden kaynaklanıyor.

Kriz olgusuna firmalar açısından baktığımızda görünen durum şudur:

>> Firmaların yaşamı, kuruluş ve işletme aşamalarında doğru karar almalarına, bu da yönetim kapasitelerinin düzeyine bağlıdır.

>> Koşulların hızla değiştiği ortamlarda en doğru kararın ne olduğunu belirlemek ve karar almak güçtür. Bugünkü gibi olağanüstü hızla değişen koşullarda ise hemen hemen imkânsızdır. Bu nedenle yöneticilerin ve firmaların kararlarda ve dolayısı ile yönetimde hata yapma olasılıkları çok yüksektir.

>> Kısaca büyük küçük tüm işletmelerin dünya ve ülke ekonomik krizleri sürecinde, iç ve dış piyasa bağlantılarından kaynaklanan yönetim güçlükleri ve sorunlar yaşamaları kaçınılmazdır.

>> Teknolojideki değişme olağanüstü bir hızla devam ettiği için uzmanlar, gelecekte de ekonomik yapıdaki değişimin ve onun yol açtığı dalgalanma ve krizlerin süreceği konusunda fikir birliği içindedirler.

>> Gelecekte yeni krizler doğması olasılığı nedeni ile her girişimci ve yönetici işletmesini ayakta tutmak ve geliştirmek için ?Kriz koşullarında yönetim? uzmanı olmak zorundadır.

Bu koşullar altında, tüm işletmelere ve özellikle KOBİ’lere katkı için öncelikli olarak yapılması gereken iş, onlara doğru karar almalarında ve böylece varlıklarını koruyup gelişmelerinde yararlı olacak bilgilerin aktarılmasıdır. İkinci olarak işletmelerin karar almaya yardımcı olacak sistemler ve olanaklarla donatılması gelmektedir.

Küreselleşmenin yol açtığı olumsuzluklardan korunmak için teknolojik gelişmelerin sağladığı araçlardan özellikle bilgi teknolojilerinin sunduğu olanaklardan yararlanılabilir. Bunlar arasında özellikle ?Gerçek Zamanlı Karar Destek Sistemleri? önde geliyor. Hızla gelişen karar alma sistemlerinin, gelecekte de, firmaların yönetim sorunlarını aşma, ulusal ve uluslararası rekabet güçlerini arttırma konularında giderek daha fazla etkili olmaları ve önem kazanmaları bekleniyor.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın