Geçici tedbirler almaları nedeniyle AB ülkelerinin küresel finans krizinde kötü bir sınav verdiğini belirten Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, ?2009?da yoğun hissedilen küresel krizde bankalar kredibilitesini yitirmişti. Yeni yaşanan kriz ise bu kez devletlerin kredibilitesini düşürmüştür? dedi.

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu?nun (TUSKON) 2011 yılının son yönetim kurulu toplantısına katıldı. 2011 yılına ilişkin değerlendirme ve 2012 yılı ve sonrasına ilişkin beklentilerini açıklayan Bakan Babacan, 2008 yılı sonlarında başlayan ve kısa sürede tüm dünyayı etkisi altına alan küresel finans krizinin bankacılık sektörünün kredibilitesini düşürdüğü belirterek, ?AB ülkelerinin şu sıralarda yaşadığı krizde ise, bu kez bankacılık sektörünün değil, bizzat devletlerin kredibilitesi düşürmüştür? dedi. Yönetim kurulu açılış konuşmasını yapan TUSKON Başkanı Rızanur Meral ise, Türkiye?nin 2011 yılında başarılı bir ekonomik parametre geçirdiğini belirterek, ?Olumlu ve güzel bir yıl yaşadık. 2011 yılı ticari anlamda hafızalarda olumlu bir şekilde anacağımız bir yıl oldu. Ancak şu an yaşadığımız uluslararası belirsizlik finansal risklerin yoğun olacağı 2012 yılının bizleri beklediğini ortaya koyuyor? dedi. Yeni Anayasa?nın olmazsa olmaz bir gerçek olduğunu da ifade eden Rızanur Meral, ?Bu konuda zaman kaybedilmemeli. 2012 yılında yeni Anayasa tamamlanmalı. Mevcut Anayasa ile Türkiye?nin güçlü bir yapıda olması mümkün değildir? dedi.

?Geçici çözümler sonuç vermedi?

TUSKON Yönetim Kurulu Toplantısı?nda iş adamlarına hükümet olarak 2012 yılına ilişkin beklentilerini ifade eden Bakan Ali Babacan, hem dünya ekonomisinin hem de Avrupa ekonomisinin oldukça zor bir dönemden geçtiğini söyledi. 2012 yılı ile ilgili belirsizliklerin yüksek olduğu bir tablo gördüklerini açıklayan Bakan Babacan, ?Böyle bir konjonktürde biz ne yapmalıyız? Nelere dikkat etmeliyiz? Hangi hedefleri kendimiz için gerçekçi olarak ortaya koymalıyız? Bunları belirlemeliyiz? dedi. 2008 sonunda finans sektöründe ortaya çıkan ve 2009 yılında bütün dünyayı etkisi altına alan krizde pek çok ülkenin çeşitli tedbirler aldığını belirten Bakan Babacan, ?Maalesef bu tedbirler kısa vadeli ve günü kurtarmaya yönelik gerçekleşti. Derine inip sorunların çözümüne yönelik tedbirler alınmadı. 2009 yılında bütün ülkeler bu tür adımlar atarken, biz ise tersine bir iş yaptık. Orta Vadeli Programı açıkladık ve kamu açıklarını nasıl düşüreceğimizi ve borç stokunu nasıl aşacağımızı belirledik. Bugün Türkiye?yi bu program korumuş oldu. Ülkemizin artık bir bütçe açığı, kamu borç stoku sorunu risk olarak gözükmüyor? dedi.

2012?de yüzde  4 büyüme hedefi

2010 yılında yüzde 9?luk bir büyüme yakalayan Türkiye?nin 2011 yılını yüzde 7.5?lik bir büyüme ile kapatmasını beklediklerini ifade eden Bakan Babacan, ?2012 yılı Avrupa?daki gelişmeler doğrultusunda yüzde 4?lük bir büyüme hedefliyoruz. 2007?deki ekonomik büyüklüğümüz 100 birim ise, 2014?te bu rakam 130?a çıkacak. Bu ABD için 110, AB için 105 olarak tahmin ediliyor. Bu aslında Türkiye?yi diğer ülkelerden ayrıştıran önemli bir ayrıntı. Açıkçası önümüzdeki dönemde AB ülkelerinde bir büyüme potansiyeli göremeyeceğiz? dedi. Büyüme rakamlarının istihdama da yansıdığını vurgulayan Bakan Babacan, ?2009?un ilk yarısında 21 milyonun altında olan istihdam rakamımız, şu anda 24.5 milyona çıkmış durumda. Yani 3.5 milyonluk bir ilave istihdam sağlanmış durumda. 2007- 2010 arasında ortalama istihdam artışı diğer dünya ülkeleri arasında en yüksek olanlardan birisiyiz? dedi.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın