Tasarladıkları kent mobilyalarını OSTİM?de ürettirerek işe başlayan Aksa Park Yönetim Kurulu Başkanı Ufuk Bayraktar, firmanın bugün geldiği noktada dünyadaki pek çok sokak ve parkı donatmanın keyfini yaşıyor.

1996 yılında peyzaj mimarı Ufuk Bayraktar tarafından kurulan Park Tasarım firması, sektördeki adımlarını hızla büyüterek, bugün Aksa Park adıyla dünyanın 43 ülkesine ihracat yapan bir firma konumuna gelmiş durumda.

Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü?nden mezun olduktan sonra yüksek lisansını da kent mobilyaları alanında tamamlayan, şu anda aynı zamanda OSTİM OSB Yönetim Kurulu üyeliği yapan firma sahibi Ufuk Bayraktar, üniversite yıllarından beri kafasında tasarladığı firması ile hem Türkiye?de hem de Amerika dâhil dünyanın birçok ülkesinde sokakları ve parkları tasarımlarıyla donatmaya devam ediyor.

?Türk müteahhitler sayesinde yurt dışına ilk adımımızı attık?

Otobüs duraklarından, yer döşemelerine, oyun parklarından, otopark aydınlatmalarına kadar, dış mekânlarda görülen her türlü ürünü ürettiklerini söyleyen Bayraktar, yurt içindeki en önemli alıcılarının yerel yönetimler olduğunu söyledi. Diğer müşterilerinin de inşaat firmaları olduğunu söyleyen Bayraktar, müteahhitlik firmalarının kendilerini yurt dışına açan ilk adımı atmalarına yardımcı olduğunu da sözlerine ekledi. Bayraktar firmanın ihracat serüveninin başlayışını şöyle anlattı:

?Kurulduğumuz günden beri önceliğimiz yurt dışı ihracatı oldu. Yakın coğrafyada üretim kabiliyeti kısıtlı ülkeler var. Bu coğrafyada ciddi bir üretim sıkıntısı var ve Türkiye bu anlamda çok önde. Bu coğrafyaların tamamında Türk müteahhitlik firmaları çalışıyor. Yapılan bir konut kompleksinde en son aşamada bizim işimiz ortaya çıkıyor. Dolayısıyla Türk müteahhitler inşaatlarında bizimle çalışmaya başladılar ve biz böylece yurt dışına açılmış olduk. Yurt dışında müteahhitlik hizmeti veren Türkiye?deki tüm firmalara mal vermeye başladık. İhracat serüvenimiz böyle başladı. Yıllar geçtikçe bu ülkelerde kurduğumuz ilişkiler sayesinde bizim malımızı satmak isteyen, distribütörlerimiz oldu. Son yıllarda da doğrudan ilişkilerimiz gelişti. Örneğin Tahran Belediye Başkanı geliyor, ürünleri beğenip alıyor. Doğrudan devletlerle anlaşmalar yapmaya başladık.?

?Satın alıcılar ürün güvenliğini önemsemeli?

Sektörün bügünkü hale gelmesi için çok uğraştıklarını söyleyen Bayraktar satın alıcıları şu sözlerle uyardı: ?Bizim yaptığımız iş artık Türkiye?de bir sektör haline gelmeye başladı. Belediyeler, inşaat firmaları ve diğer kullanıcılar tarafından artık bu ürünlerin bir ihtiyaç olduğu kabul edildi. Türkiye?de bu anlamda bir sektör ve Pazar ortaya çıktı. Biz uzun yıllar bu ürünlerin bir gereklilik olduğunu anlatmaya çalıştık ve sonunda büyük bir Pazar ortaya çıktı. Oluşan bu pazar sektörde kalite standartlarına uyan, uymayan birçok firma tarafından karşılanıyor. Her sektörde olduğu gibi bu sektörde de ciddi bir merdiven altı, sertifikasyon sorunu olan ama yine de tüketicilerin bu yönde bilgisi olmamasından dolayı satış yapabilen firmalar var. Bu firmalar bizim gibi kurumsal giderleri, sertifikasyon ve kalite giderleri olmadığı için uygun fiyat da verebiliyorlar. Bu noktada seçici ve kalite bilinci yerleşmiş firmalar ve belediyeler bunu algılayabiliyorlar ama maalesef halen ?sonuçta bir çocuk oyun parkı? diyen alıcılar da oluyor. Aslında özellikle çocuk ürün gruplarında kalite ve ürün güvenliği çok çok önemli. Dolayısıyla böyle önem arz eden bir konuda bu kadar kalitesiz imalat yapmak çok kötü sonuçlar doğurabiliyor.?

?OSTİM Ankara?daki sanayinin kuluçka merkezidir?

Aynı zamanda OSTİM OSB Yönetim Kurulu üyesi de olan Bayraktar, OSTİM OSB hakkında da şunları söyledi:

?OSTİM?in Ankara sanayisine katkıları konusunda söylenecek çok şey var. OSTİM Ankara?daki sanayinin kuluçka merkezidir. Bugün Sincan OSB?deki pek çok sanayici kökleri OSTİM?e dayanan sanayicilerdir. Ankara?daki sanayinin özüdür OSTİM. Halen de OSTİM?den çıkan insanlarla diğer OSB?ler besleniyor. OSTİM artık kabına sığmaz bir hal içinde. OSTİM?in yönetim vizyonu da öyle bir noktaya geldi ki, üniversite sanayi işbirlikleri artık çok üst düzeylere ulaştı. Kümelenmeler vasıtasıyla Türkiye için projeler üretiliyor. Akla gelebilecek her türlü ürünün OSTİM?de yapılabileceği devletin en üst yetkilisine kadar ortaya kondu. OSTİM tek bir fabrika gibi çalışır. Başkanımızın tabiriyle insan yedek parçasından makine yedek parçasına kadar OSTİM?de üretilemeyecek hiçbir şey yok. OSTİM yönetimi de bu dev fabrikanın koordinasyonunu sağlıyor. Bu koordinasyon doğru yapıldığı zaman OSTİM, ihtiyaç dışı, atıl bir makine mezarlığından ziyade, bütün makinelerin kullanıldığı, kimsenin başkasının işine tenezzül etmediği, herkesin işinde mutlu olduğu, savunma, iş ve inşaat makineleri, medikal sanayi ve diğer birçok sanayinin merkezi konumuna geldi.?


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın