ESEN ÇAĞLAR >> TEPAV >> Geçenlerde izlediğim bir televizyon programında sunucu Anadolu?nun yükselen kentlerinden birinde sokaklarda geziniyor ve rastgele seçtiği insanlara bir yılda kaç hafta olduğunu soruyordu. Cevaplayanların büyük çoğunluğu ?4 çarpı 12, 48 hafta vardır? diyor, kimisi de kafadan 8, 25, 50 gibi sayılar atıyordu. Daha acısı ise, mantık yürütmeye çalışıp 4 çarpı 12 diyen bazı kişilerin basit bir çarpma işlemini yapamayıp 46, 45, 49 gibi sayılar bulmasıydı. Daha da acısı ise yanlış cevap verenlerin genç üniversite öğrencileri olmalarıydı. En acısı ise ilköğretim okulunda öğretmen olduğunu söyleyen iki gencin kendilerinden gayet emin biçimde 54 hafta demesiydi.

Bir yılın 52 hafta (365 gün 6 saat) olduğu temel bilgisini belli ki eğitim sistemimiz insanlarımıza vermekte zorlanıyor. Belli ki dört işlem gibi temel becerilerde de eksiğiz. Bu gerçeklerle yüzleşince ?Acaba Türkiye nasıl kabuk değiştirip, 2023?e doğru, dünyanın ilk 10 ekonomisinden biri olacak?? sorusu aklıma geldi. Bu aralar ne zaman gazetelerin ilk sayfalarına baksam nedense sıklıkla geliyor bu soru. Bu gözlüğü arada takmanızı size de tavsiye ederim. Etrafınızdaki bir ?şeye? bakarken, ?Bu şey dünyanın ilk 10 ekonomisinde acaba böyle midir?? gibisinden bir bakış açısı zihin açıcı olabiliyor. Depremlerde yıkılan binalardan, tutuklu yargılanma sürelerine, ?şey? yerine istediğinizi koyabilirsiniz.

?Onlar nasıl?? ve ?Biz nasılız?? meselesini özetlemek için aşağıdaki tabloyu kullanmak mümkün. Bu tablo beş temel göstergeyi baz alarak, dünyanın ilk 20 ekonomisinin verilerini gösteriyor. En baştaki kolona, yani milli gelir büyüklüğüne göre Türkiye 17. sırada. Yandaki kolonlarda da sırasıyla nüfusun yaş ortalamasını, çalışan başına üretimi (verimlilik düzeyini), ortalama eğitim yılını ve kadınların işgücüne katılım oranını ve verilerini görebilirsiniz. Lütfen vaktiniz varsa biraz göz gezdirin. ?Biz neden böyleyiz?? ve ?Peki neye benzemeliyiz?? sorularının cevabını bence görebilirsiniz.

Benim çıkardığım sonuçlar özetle şöyle:

>> En başta, karşılaştırma yapabilmek için, nüfusu bizden çok fazla olan ABD, Çin, Brezilya ve Hindistan gibi ülkeleri kapsam dışına alabiliriz. Sonuçta, biz nüfusumuzu artırarak değil, kişi başına düşen geliri arttırarak zenginleşmek istiyoruz. Ama ilk 10 içinde olan Japonya, Almanya, Fransa, İngiltere, İtalya, Kanada gibi ülkeler nüfuslarının bize benzer olması nedeniyle kapsam içinde olmalı. Eğer 2023?de ilk 10?a gireceksek, bu ülkelerden birinin yerini alacağımızı unutmayalım.  Aynı şekilde bugün ilk 10 içinde olmayan, ama nüfusu bize yakın olan, Polonya, Kore, Meksika, İspanya gibi ülkeleri de kapsam içinde tutmalıyız. Belki, onlardan birileri bizi geçer de ilk 10?a girer, ne malum.

>> İkinci kolon bize iyi haberi veriyor. Nüfusumuz ilk 10 ülkeden çok daha genç. Bunu zaten daha önceden çok duymuş olabilirsiniz. İlk 10?a girmek için rekabet ettiğimiz ülkelerin de büyük kısmı yaşlı. İspanya, Polonya ve Kore?de bir vatandaş, bir Türk vatandaşından yaklaşık 10 yaş daha yaşlı mesela. Meksika ve Brezilya ise bizle benzer avantaja sahip. Özetle, Türkiye?nin emekli olmasına daha var. 2023?e kadar, enerjimizi nasıl kullanacağımız her zamankinden daha önemli.

>> Çalışan başına üretim ise ülkelerin verimlilik düzeyinin bir aynası gibi. Türkiye ilk 10?daki ülkelerin üçte biri kadar verimli. Türkiye?de bir çalışan yılda 30 bin dolarlık katma değer üretirken, bu ilk 10 ekonomide 80-100 bin dolar düzeyinde. Son bir yılki büyüme oranlarına bakıp, ?Biz Avrupa?dan daha iyiyiz? diye böbürlenmek yerine, çalışanların 80-100 bin dolar üretebildiği ülkelerin kurumsal ve fiziksel altyapısına bakıp, bizimkini onlara benzetmenin yolunu arasak iyi olur. Yavaşlayan Avrupa Birliği süreci beni işte en çok bu açıdan kaygılandırıyor. Belki ahlaklarını almak istemeyiz ama İngiltere?nin mahkemelerinden, Fransa?nın yollarından, Almanya?nın okullarından model alabileceğimiz şeyler vardır.

>> Okul demişken, verimlilik düzeyinin temel belirleyicisi eğitim düzeyine yani dördüncü kolona da bakalım. Ortalama bir Türk vatandaşı 6,5 yıllık eğitime sahip. Yazıyla, orta ikiden terk. Benzemek istediğimiz ülkelerde ise insanlar ortalama 10-12 sene okulda kalıyor, yani en az lise mezunu. Dolayısıyla da, orta ikiden terk edenle, liseyi bitirenin yarattığı ekonomik değer aynı olamıyor. Elbette bu çok derin bir konu, okulda kalma süresiyle eğitimin kalitesi de aynı şeyler değil. Öte yandan, dün yapılan hatalardan dolayı, bugün, yılın 52 hafta olduğunu bilemeyen üniversite mezunlarının verimliliğini arttırmak için de bir şeyler yapmamız gerektiği açık.

>> Zenginleşmenin ve ilk 10?a girmenin bir yolu verimliliği arttırmak ise, diğer yolu da çalışanların sayısını arttırmaktan geçiyor. Sadece erkeklerin çalıştığı, kadınların ise evde çocuk ve yaşlı baktığı bir ekonomik yapıyla, dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girmenin tek yolu var: Kadınların 3 değil 6 çocuk yapmaları! Şu anda ise Türkiye?de kadınlar ortalama 2 çocuk yapıyor. Ben daha fazla saçmalamadan, siz en iyisi tablonun en son kolonuna bakın ve kadınların işgücüne katılım oranı açısından bizim ne düzeyde olduğumuzu ve ilk 10?dakilerin ne düzeyde olduklarını görün.

2023?e geldiğimizde, umarım bu ilk 10 meselesiyle ilgili de ?Hayaldi gerçek oldu? diyebiliriz. Sizce der miyiz?

Tablo: Dünyanın En büyük 20 ekonomisinde GSYH, nüfusun yaş ortalaması, çalışan başına üretim, ortalama eğitim yılı, kadınların işgücüne katılım oranı verileri, 2010

Nominal GSYİH

(milyon $)

Nüfusun Yaş OrtalamasıÇalışan başına üretim

(bin $)

Ortalama eğitim yılıKadınların İşgücüne Katılım Oranı (%)
1ABD14,582,40036.9104.912.458
2Çin5,878,62935.57.97.567
3Japonya5,497,81344.887.911.548
4Almanya3,309,66944.985.412.253
5Fransa2,560,00239.999.510.451
6İngiltere2,246,07940.077.69.555
7Brezilya2,087,89029.394.87.260
8İtalya2,051,41243.589.79.738
9Hindistan1,729,01026.24.14.433
10Kanada1,574,05241.092.411.563
11Rusya1,479,81938.721.28.858
12İspanya1,407,40540.576.310.449
13Meksika1,039,66227.123.78.743
14Kore1,014,48338.442.611.650
15Avustralya924,84337.782.29.858
16Hollanda783,41341.191.111.260
17Türkiye735,26428.532.56.524
18Endonezya706,55828.26.55.752
19İsviçre523,77241.7113.410.361
20Polonya468,58538.531.310.046

Kaynak: Dünya Bankası Kalkınma Göstergeleri, 2010


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın