Van depreminden sonra yeniden gündeme gelen yapılardaki denetimsizlik ve dayanıksız malzeme kullanımı tartışmaları üzerine bir açıklama yapan Çelik İhracatçıları Birliği Başkanı Namık Ekinci, her alanda denetimin artırılması gerektiğini belirterek, yap-satçı müteahhitlerin de kontrol altına alınması gerektiğini savundu.

Çelik İhracatçıları Birliği (ÇİB) Yönetim Kurulu Başkanı Namık Ekinci, Başbakan Tayyip Erdoğan?ın açıkladığı 400 milyar dolarlık Kentsel Dönüşüm projesini çok yerinde ve hayati önem taşıyan bir proje olarak değerlendirdi. Ekinci, çelik sektörü mensuplarının yüksek sorumluluk duyguları içinde konu üzerinde hassasiyetle durduğunu ifade etti.

Deprem kuşağında yer alan Türkiye?nin bundan sonra olabilecek depremlerde hasar görmemesi için, kentsel dönüşüm projesinin önemli olduğuna değinen ÇİB Başkanı Namık Ekinci, ?Uzmanlarca belirlenecek yapıların güçlendirilmesi; yıkılması gerekenlerin yıkılarak, afet yönetmeliğine uygun şekilde yeniden yapılması kaçınılmaz hale geldi. Van depreminde hayatını kaybeden vatandaşlarımızın acısını yüreğimizde hissediyoruz, depremin bir daha, hasar yaratmaması için inşaatta kullanılan malzemelerin ve işçilik kalite standartlarının yükseltilmesi; uygulama aşamasındaki denetimlerin ivedilikle tavizsiz olarak gelişmiş ülkelerde olduğu gibi kurallara uygun yapılması gerekmektedir? dedi.

Deprem esnasında hasarı minimuma indirmek için yapılacaklar

Deprem esnasında can kaybı ve hasarın oluşmaması için üç önemli konuya dikkat edilmesi gerektiğini belirten Ekinci ?Birincisi yapının statik hesaplarının mimari projeye ve zemin etüdüne uygun olarak doğru yapılması. İkincisi binanın iskeletinde kullanılan demir ve betonun yine statik hesaplarda tespit edilen kalite, ebat ve miktarda projeye uygun olarak kullanılması. Üçüncüsü de inşaat yapım esnasındaki işçiliklerin projedeki şekilde uygulanması gerekmektedir.? diye konuştu.

Denetim şirketleri hukuki sorumluluk altına girmeli

Bina yapımındaki denetimlerin arttırılması gerektiğini vurgulayan Ekinci, binanın yapım aşamasında ve bitiminde denetimin eksiksiz yapılabilmesi denetim şirketlerinin kanuni düzenlemeler ile hukuki sorumluluk altına alınması gerektiğini söyledi. Ekinci ?Denetim şirketleri işveren kamu kuruluşları tarafından seçilmeli, bu şirketlerin hizmet bedelleri de işverenler tarafından ödenmeli ve bilahare müteahhitten tahsil edilmelidir? dedi.

?İnşaatta sertifikalı malzemeler kullanılmalı?

Kalite standartlarına uyulduğu noktada, olası depremlerin hasarsız atlatılabileceğini hatırlatan Namık Ekinci şunları söyledi:

?İnşaatta kullanılan malzemeler kesinlikle sertifikalı malzemeler olmalı ve üretim yerleri de sertifikalandırılmalıdır. Henüz afet yönetmeliğinde yer almayan B500C sismik kaliteli çeliğin, acil olarak yönetmeliğe dahil edilip ayrıca demir kesme ve bükme işlemlerinin insan gücü ile değil makinelerle yapılması sağlanmalıdır. Bunun yanında inşaatlarda kullanılan demir ve çimentonun, uluslar arası güvenilirliğe sahip tam bağımsız laboratuarlarda uygunluğunun belirlenmesi ve yurtdışından ithal edilecek çelik ürünlerin de kesin ithalatı yapılmadan önce yine aynı laboratuarlarca uygunluğu tespit edildikten sonra ithalatı belgelenmelidir. Ülkemizde henüz tam bağımsız bir laboratuar yok, ancak Çelik İhracatçıları Birliği böyle bir projeyi hayata geçirmek için konu üzerinde hassasiyetle çalışıyor? dedi.

?Yap-satçı Müteahhitler, kamudaki gibi denetim altına alınmalı”

Çeliğin montajını yapan, beton kalıplarının ve betonun dökümünde çalışan usta, işçi ve formenlerin de yeterli bilgi ve eğitimden geçerek sertifikalandırılmasının gerektiğini belirten Ekinci daha sonra şöyle konuştu:

?Türkiye?de sayıları bir hayli fazla olan yap-satçı müteahhitlere de sıkı düzenleme getirilmelidir. Devlet ihalelerinde olduğu gibi bu müteahhitler de kurallara bağlanmalı, yeterliliğe sahip olmayanların inşaat yapma yetkisinin olmaması sağlanmalıdır. Bunun yanında depreme dayanıklı binaların yapılmasına yönelik hukuki düzenlemelerin ve mevzuatın yapılması için, içerisinde çelik ve beton üreticilerinin yanı sıra müteahhit ve yapı denetim şirketlerinin üye oldukları kurumların temsilcilerinin de yer aldığı bir komisyon kurulmalıdır. Kamu olsun, özel sektör olsun, tarafların tamamı sorumlulukları tam ve eksiksiz olarak yerine getirirlerse; ayrıca aksini yaptıklarında da, cezalandırılacaklarını bilirlerse her hangi bir sorun yaşanmaz, dolayısıyla herkes sorumluluklarını yerine getirsin binalar can almasın.?


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın