Tarımsal ve Kırsal Kalkınma Komisyonu Üyesi Dacian Ciolo, ?2008 yılında başlatılan kota uygulamasının 2015?te sonlandırılması kararı olmasına rağmen, üye ülkeler mevcut kuralları hâlâ uygulamak zorunda. Komisyon, üreticilerin orta ve uzun vadeli endişelerini gidermek için son Aralık ayında süt ve süt ürünleri sektörünün yapısal sorunlarının çözümüne yönelik önerilerde bulundu. Geçen haftaki AB Ortak Tarım Politikası (CAP) reform önerileri, gelecek endişelerine yanıt vermeye yardım edecek çeşitli esneklik unsurlarını da içeriyor.? dedi.
Kotalar, 2008 CAP Sağlık Kontrolü çerçevesinde alınan kararların ardından, 2010/2011 döneminde %1 arttırılmıştı. Ancak ulusal bildirimlere göre Avusturya, Kıbrıs Rum Yönetimi ve Lüksemburg, yalnızca tedarik kotalarını aşarken; Danimarka ve Hollanda, hem süt ve süt ürünleri tedarik kotalarını hem de doğrudan satış kotalarını aştı. Üye ülkelerin çoğu kendi ulusal kotalarının çok altında üretim gerçekleştirirken; 14 üye ülkede kotalarının yüzde 10 altında tedarik kaydedildi. 2010/2011 kota yılında genel AB üretimi, toplam AB kotalarının yüzde 6 altında kaldı.
AB üyesi ülkelerde, süt işletmelerine tedarik kotası ve tüketiciye doğrudan satış kotası olmak üzere iki kota mevcut. Her üye ülkede, üreticiler tarafından (bireysel kotalar) bu miktarların dışına çıkılıyor. Ulusal kotanın aşılması durumunda, üye ülke üreticilerinin, yıl boyunca neden olduğu kota artışı oranında ek vergi ödemesi gerekiyor. Bu vergi, 100 kg?lık hacim artışı için 27,83 euro olarak belirtiliyor. Üye ülkeler, her yıl 1 Eylül?den önce Komisyon?a bir önceki dönem boyunca süt kotası şeması uygulamasının sonuçlarını bildirmek zorunda. Bu bildirimin, üretim fazlası vergisinin hesaplanması için gereken tüm verileri içeren tamamlanmış bir anket şeklinde olması gerekiyor.
suthatti.com
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.