Finansal hizmet sağlayıcısı Rabobank?ın ?Avrupa Peynir Piyasası? başlıklı yeni raporuna göre, Avrupa Birliği peynir piyasası, çoğu üreticinin büyümeden emin olduğu ?rahat konum?undan artan çiğ süt fiyatlarının, kâr marjlarını tehdit ettiği acımasız bir ortama dönüşüyor.

Peynir, AB?de taze süt ihtiyaçlarının karşılanmasından sonra geleneksel olarak tercih edilen süt ürünü iken raporun yazarları, devrin değiştiğini iddia ediyor. Raporda, peynir üreticileri için çiğ süt fiyatlarını yukarı çeken daha yüksek süt tozu ve tereyağı gelirleri nedeniyle olgun AB peynir piyasasının, azalan büyüme ve kâr payı baskısı ile yüzleştiği belirtiliyor. Rabobank?a göre 2015 yılında son verilecek olan AB süt kotalarıyla birlikte süt tedarikçileri, fazla süt üretimi ile başa çıkmak için yeni yollar bulma ihtiyacı duyacak.

Peynir, yüksek fiyatlarına rağmen, tüketicinin kaliteli Avrupa peyniri satın alma isteğinin fazla olması nedeniyle genellikle diğer süt ürünlerinden daha iyi ihracat fırsatları sağlayan bir ürün. Rabobank, Avrupa Birliği?nde peynire işlenen süt payının 2001 ile 2011 yılları arasında yüzde 43-45 oranında arttığını belirtiyor. Rapor, AB peynir piyasasının büyümeye devam edeceğini ancak bunu düşen bir oranla gerçekleştireceğini öngörüyor (Tüm üye ülkeler arasında 2005-2010 arasındaki yüzde 1,1 oranına karşı 2011-2015 arasında yüzde 0,6). İrlanda, Polonya ve Macaristan?daki yüzde 2?nin üstünde büyüme oranı ile İsveç, İspanya ve Yunanistan?daki yüzde 1-2 büyüme oranı, Almanya ve Fransa?da neredeyse durgun olacağı tahmin edilen oranlarla dengelenecek.

Rabobank, doygun bir AB peynir piyasasının diğer süt ürünleriyle karşılaştırıldığında peynire ilişkin yüksek primleri yıprattığını ileri sürerken, fiyat dalgalanmalarının da üreticilere darbe vurduğunu belirtiyor. Rabobank?a göre, bugünlerde Orta Doğu ve Asya?daki gelişmekte olan süt ve süt ürünü piyasalarının süt tozu ve tereyağına olan talepleri nedeniyle bu ürünler, daha büyük umutlar vadediyor. Çedar, Gouda ve Emmental gibi popüler Avrupa peynirlerinden elde edilen gelirlerin yağsız süt tozu ve tereyağından daha yüksek olması nedeniyle, peynir üreticilerinin süt için rekabetçi fiyatlar ödeyebildiğini ve hâlâ yeterli kazançlar sağlayabildiğini belirten Robabank; Çin ve Vietnam gibi, tedariklerini eski kaynaklardan tamamlayan ve süt fiyatlarının dalgalandığı büyüyen pazarların süt tozu talebi, peynire göre daha hızlı arttığı için 2007 yılında geleneksel Avrupa peyniri primlerinin yok olduğunu da ekliyor.

Raporun yazarları, sert ve yarı sert peynirlerde bir yıldan fazla süren olgunlaşma prosesinin, bu peynir türlerinde, piyasanın yönlendirdiği yaklaşımı oldukça zor kılan bir gecikme yarattığını ve üreticiler için olayları zorlaştırdığını ifade ediyor. Raporda ?Ham madde fiyatlarının yüksek olduğu dönemlerde peynir üretildiğinde ve bunlar, düşük toptan fiyatlarının olduğu zamanlarda satıldığında kâr marjları olumsuz etkileniyor.? ifadesine yer veriliyor.

Rabobank, AB sütünün hâlâ dünyayla rekabet edemediği düşünüldüğünde, yağsız süt tozu ve tereyağı talebindeki artışın AB süt ve süt ürünü üreticilerinin peyniri tamamen unutması gerektiği anlamına gelmediğini de ekliyor.  Rabobank, AB peynir firmaları için birleşme ve markalaşmayı içeren önerilerde bulunuyor ve özel pazarlama yöntemleri yoluyla katma değerli perakende çözümleri sunuyor. Şirketlerin aynı zamanda ikincil işleme hizmetleri de sunabileceğini ve gıda firmaları için işlenmiş peynir bileşenlerinin geliştirebileceğini vurgulayan Rabobank; üreticilerin, bu alandaki imkânları görmekte başarısız olduğunu öne sürüyor. Ürün portföylerindeki daha büyük esnekliğin; AB dışındaki taze süt ihtiyacının, peynir üretimine küçük bir alan bıraktığı gelişmekte olan ekonomilere ihracatı hedefleyeceği için, küresel pazarın artı ve eksilerini yönetme ihtiyacının önüne geçeceği belirtiliyor.

www.suthatti.com.tr


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın