Tansan: “Türkiye kendisini Avrupa’nın off-shoring (“dış kaynak”) merkezi olarak konumlandırabilir”
Raporla ilgili değerlendirmelerde bulunan BCG İstanbul Yönetici Ortağı Burak Tansan “Avrupa nüfusunun yaşlanması bilinen bir problem. Fakat Batı Avrupa’da çalışabilir yaştaki nüfusun, sanayileşmenin başlangıcından itibaren ilk kez bu kadar çarpıcı oranda küçülme sergilemesi problemin giderek daha da ciddiyet kazandığını gösteriyor. Özellikle Batı Avrupa?lı şirketler yakın bir gelecekte farklı yetenekte profesyonelleri bulmak ve istihdam etmekte zorluk yaşamaya başlayacak. Öte yandan Türkiye, sahip olduğu genç ve büyüyen nüfusuna yönelik hazırlayacağı stratejik bir planlama ve eğitim desteği ile kendisini Avrupa’nın off-shoring (“dış kaynak”) merkezi olarak konumlandırabilir. Ayrıca Türkiye, geliştireceği nitelikli işgücünü özellikle demografik krizi yaşayan Batı Avrupa?ya ihraç ederek bu ihtiyacı kendi açısından önemli bir fırsata çevirebilir” şeklinde konuştu.
Yaşlanan nüfus kapasite ve performans risklerini de beraberinde getiriyor
BCG’nin yaptığı araştırma, nüfusu hızla yaşlanan ülkelerin iki temel risk ile karşı karşıya olduğunu ortaya koyuyor. Bu risklerden ilki çalışabilir yaştaki nüfusun azalması ile birlikte şirketlerin istihdam edebileceği çalışan sayısının azalması olarak tanımlanan “Kapasite Riski”. Diğeri ise çalışan nüfusun yaşlanması sonucunda çeşitli nedenlerle verimliliğinin azalması olarak tanımlanan “Performans Riski”.
2050 yılında, insanlık tarihinde ilk defa, 60 yaşın üstündeki nüfusun 15 yaş altındaki nüfusu geçmesi bekleniyor. Özellikle İtalya ve Almanya gibi gelişmiş Avrupa ülkelerinde, bu risklerin en ciddi boyutta yaşanacağı öngörülüyor. 2020 yılında ortalama yaş seviyesinin İtalya’da 47, Almanya’da 48, Avrupa genelinde ise 40’a ulaşacağı tahmin ediliyor.
Çin de aynı riski taşıyan ülkeler arasında yer alıyor. Doğum oranlarındaki düşüş ve devletin tek çocuk politikası nedeniyle2020 yılında Çin?de işgücü büyümesinin duracağı, 2030’dan sonra da tüm nüfusun küçülmeye başlayacağı öngörülüyor.
Yapılan değerlendirmeler sonucunda Türkiye’nin bu risklerden en az etkilenen ülkeler arasında yer alması bekleniyor. 2008 ile 2020 yılları arasında çalışma yaşındaki nüfusa eklenecek 9 milyon kişi, Türkiye?nin kapasite riskinin asgari düzeyde kalmasını sağlayacak. Aynı şekilde, Avrupa ortalamasından çok daha aşağıda bulunan ortalama yaş, Türkiye çalışan nüfusunun gelişmiş ülkelere kıyasla daha verimli çalışacağına işaret ederek Türkiye?nin performans riskinin de daha düşük olmasını sağlayacak.
BCG’nin raporunun en önemli bulgularından biri ise, küresel anlamda birçok şirketin bu risklerin farkında olmadığı ve gerekli hazırlıkları yapmadığı yönünde. Kapasite ve performans sorunları yaşayan şirketler çözüm olarak sıklıkla dış kaynak kullanımına, işgücü dolaşım programlarına ve göçmen çalışanlara başvuruyor.
Tansan: “Türkiye, gelişmiş ülkelerde oluşacak nitelikli işgücü açığını fırsata dönüştürebilir”
Türkiye’nin son yıllarda yakaladığı başarılı ekonomik performansı sürdürmesi bu yolda kritik önem taşıyor. BCG İstanbul Yönetici Ortağı Burak Tansan, “İstihdam talebini karşılamanın tek yolu yerel ekonomiyi büyütmek değil. Türkiye, gelişmiş ülkelerde oluşacak nitelikli işgücü açığını fırsata dönüştürebilir. Hâlihazırda Türklerin dünya çapında ve özellikle Avrupa’da uzun yıllara dayanan bir çalışma geçmişi bulunmakta. Ayrıca Türkiye birçok şirketin üretim üssü olma yolunda ilerliyor. Önümüzdeki dönemde de bu durumun artarak devam etmesini bekliyoruz” dedi.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.