Türkiye Personel Yönetimi Derneği (PERYÖN) önderliğinde 29-30 Eylül tarihlerinde Lütfi Kırdar Kongre Merkezi?nde düzenlenen 25. Avrupa İnsan Yönetimi Konferansı?nın ikinci günü Türkiye İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Özince?nin konuşmasıyla başladı. Özince, ?Kriz her şeyden önce güven duygusunu olumsuz etkiledi. Dünya, tasarruf sahipleri açısından nereye paramızı yatıralım sorusunun yanıtını arıyor. Özellikle dünya istikrarı, barış, istihdam, üretim açısından önde gelen unsur güvendir? dedi.

Özince: ?Kriz her şeyden önce güven duygusunu olumsuz etkiledi.?

Ersin Özince, ?Kriz nedeniyle bazı kurumsal firmalar zor dönemler yaşıyor. Yaşadığımız dönemlerde finansal yönetimin kamu ve özel sektör açısından ne kadar önemli olduğunu açıkça görüyoruz. ? diyerek başladığı konuşmasında, öncelikle uluslararası piyasalarda yaşanan güven sorununa dikkat çekti.

Ekonominin refahının sosyal adaletle sağlayacağını düşündüğünü belirten Ersin Özince, ?Kriz her şeyden önce güven duygusunu olumsuz etkiledi. Dünya, tasarruf sahipleri açısından nereye paramızı yatıralım sorusunun yanıtını arıyor. Özellikle dünya istikrarı, barış, istihdam, üretim açısından önde gelen unsur güvendir.? diyerek güven duygusunun ekonominin kalbi konumundaki finans sektörünü de tereddütsüz istikrarla etkilediğinin altını çizdi.

Özince ?Türkiye bir G20 ülkesi. Bu durum çok büyük sorumluluk gerektirir. Finansal sektör, çevre sorunları, kamu maliyesi, insan kaynağı yönetimi açısından çok büyük sorumluluğumuz olduğunun farkına varıp, standartları bir an önce sağlıklı bir şekilde ortaya koymalıyız.? dedi.

Türkiye?nin coğrafi açıdan önemine değinen Özince, ?Türkiye?de insan gücünün ihtiyaç duyulan kalitede sektörel, ülke çapında rekabete ayak uydurabilecek şekilde hazır olması gerekir. Ülkemiz bu konuda her kaliteye sahip. Mümkün olan her alanda dünya ekonomisine katkı sağlayarak karma ekonomiye uyum sağlamalıyız. Bu coğrafyada bulunacaksanız, buna her türlü canlı uyum göstermek zorundadır.? dedi.

?İstanbul Finans Merkezi iş hayatını dünya çapında en rahat yürütmenin aracıdır?

İstanbul Finans Merkezi?nin Türkiye?ye ait ya da rakip bir düşünce olmadığını, Dünya çapında iş dünyasına adanan bir fikir olduğunu belirten Özince, ?İstanbul Finans Merkezi, Avrupa?nın gelişen piyasalara doğru olan liberal tavrını daha etkin hayata geçirmenin bir yaklaşımıdır. Bu fikri ortaya koymaktaki amacımız, İstanbul Finans Merkezi?nin, Türkiye?nin ve çevresindeki ticari partnerlerin mevzuat uyumu içerisindeki iş hayatını en rahat yürütebilecekleri bir araç olmasıdır.? diye konuştu.

Türkiye?nin coğrafi önemini ele aldığı bölümde Özince, ?Uluslararası Finans Merkezi olma yolunda İstanbul?un önemli avantajları bulunmaktadır. Ülkemizin bir tarafında gelişmiş, bir tarafında gelişmekte olan ülkeler vardır. Etrafımızda yaklaşık 500 milyon nüfus var. Bu nüfusun iş dünyasının gündeminde olduğunun farkına varmalıyız. Dünya barışına katkı sağlamak isteyen insanların bunu değerlendirmesi gerek? dedi.

Özince sözlerine şöyle devam etti: ?2001 krizinde özellikle ülkemizdeki bankacılık sektöründe gerçekleşen düşüşte, Bankalar Birliği Başkanı olarak ekonomi açısından en iyi örnek olan Avrupa?nın ülke ekonomisi ile ilgili kuralları aldım ve değerlendirdim. Ancak unutulmamalıdır ki, iyi diye örnek aldığımız ülkelerden daha fazla pratiğimiz var.?

?İstanbul Finans Merkezi ile ilgili, uluslararası bir firma olan Deloitte ile bir araştırma yaptık. Araştırma sonuçlarına göre İstanbul, özellikle nitelikli insan gücü, düzelen imaj, ekonomik istikrar, düzenleyici çerçeve, iş yapma kolaylığı, mali ortam, iş yapma maliyeti gibi konularda benzer ülkelerden daha iyi durumda? diyen Özince, sözlerine ?İstanbul?un önümüzdeki 20 yıl içinde G20 ülkeleri arasındaki konumunu G10 ülkeleri konumuna zorlayacağına inanıyorum.? şeklinde son verdi.

Psikolojinin Indiana Jones?u Robert Biswas Diener?dan cesur olmak

Konferans?ın ikinci gününde, pozitif psikolojinin Indiana Jones?u olarak tanınan, Dr.Robert Biswas Diener?in ?İş Yerinde Cesur Olmak? başlıklı oturumu büyük ilgi gördü. Cesur olmak için belirli bir düzeyde korkuya sahip olunması gerektiğini vurgulayan Robert Biswas Diener, ?Korku sayesinde eylemlerinizi yetenekleriniz çerçevesine yönetebilirsiniz. Ve korku, sorumsuz riskler almanızı engeller? dedi. Dünya çapında yapılan bir araştırmada erkeklerin fiziksel cesur, kadınların ise sosyal cesur olarak belirlendiğini belirten Diener, onur, inanış, itibar unsurlarının insanları cesaretli olmaya itebildiğinin altını çizdi.

Cesarete yönelik yapılan bir araştırmanın sonuçlarında, Türkler?in çok cesaretli olduğunun belirlendiğinin, bunun da Türkiye?nin ?şeref kültürü?ne bağlı bir ülke olması ve itibarın önemli bir ülke olduğu şeklinde yorumlanabileceğini vurguladı.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın