İş süreçlerini ve ticarete konu olan faaliyetleri, ekonominin özel bir alanı olarak seçip; internet mecrasında aktaran; KOBİ Postası.net; dijital dünya ile ilgili özgün yazılar ve videolar yayınlayan www.efbes.com internet sitesine haber oldu. Dijital ortamdaki gazeteciliği soruşturan Remzi Kalafat‘ın sorularına www.kobipostasi.net‘in kurucusu Mehmet Ali Doğan yanıtlar verdi. Aşağıdaki linkten de okuyabileceğiniz söyleşide, siteniz KOBİ Postası’nın yayına girmesine kaynaklık eden yaklaşımın izlerini bulacaksınız:

http://www.efbes.com/internet-gazeteciligi-etkilemeye-devam-edecek/

KOBİ Postasi.net Yayın Yönetmeni Mehmet Ali Doğan, her teknolojik yeniliğin ilk önce gazetecilik mesleğiyle buluştuğunu belirterek, insanlığın olmazsa olmazı diye nitelendirdiği internetin gazetecilikten ayrı düşünülmesinin mümkün olmadığını söyledi. Gazeteciğin internetten etkilenmeye devam edeceğini ifade eden Doğan, haber ve yorumun, siyasi güç denetiminden tamamen çıkmasını sağlamasının önemine de dikkat çekti. Mehmet Ali Doğan, demokratik toplum ve bilgi toplumu gibi kavramların yaşantıyla buluşmasının ancak internetli ortamla mümkün olduğunu kaydetti.

Sizce internet gazeteciliğe nasıl bir boyut kazandırdı?

Gazetecilik, her zaman teknolojik yeniliklerle icra edildi. Matbaa, döneminin en son teknolojisi olarak gazeteciliğe hizmet etti. Telefon, teleks, daktilo, fotoğraf makinası, ses kayıt cihazı ve bilgisayarlar. Kullanıldığından sadece ilgilisinin haberdar olduğu pek çok yenilik. Her teknolojik yenilik ilk önce gazetecilik mesleğiyle buluştu, mesleğe katkı sağladı, mesleği etkiledi, dönüştürdü. Doğal olarak bugün insanlığın olmazsa olmazı, internetin de gazetecilikten ayrı düşünülmesi mümkün değil. İnternet, gazeteciliği oldukça etkiledi, etkilemeye de devam edecek. Haberin hedefine ulaşmasını hızla yapıyor olması müthiş bir güç. Haber ve yorumun, siyasi güç denetiminden tamamen çıkmasını sağlaması yabana atılır bir şey değil. Demokratik toplum, bilgi toplumu gibi kavramların yaşantıyla buluşması, internetli ortamla mümkün. Ki, gazetecilik de bunlarla çok ilgili bir meslek. Wikileaks gibi siteler, gazeteci olmayan insanlarca yayınlanan video görüntüler gazeteciliği bitirecek, gibi bir düşünce de tartışılıyor ama, bunlar bana göre gazeteciliğe internetin sağladığı katkıdır. Gazetecilik, avukatlık, doktorluk tarzı formal bir iş değil. Demokrasilerde okur yazar olan herkesin, fikrim var diyen herkesin yayın yapma hakkı var. Gazeteci, profesyonellikle vatandaştan ayrılıyor. Gazeteciliğin profesyonel boyutu, etik değerleri olan insanlarca uygulanma ihtiyacı nedeniyle çıkıyor. İtibar ve etik işin içine girdiğinde; herhangi bir vatandaşın cep telefonuyla çektiği görüntüyü yayınlamasını, gazetecilik sayamayız sanırım. Keza süzgeçten geçmeyen Wikileaks ifşaatlarını da bu şekilde değerlendirebiliriz. Geçmiş dönemlerde şifreli girilebilen sitelere atıfta bulunarak, bir siyasi partinin ve destekçisi basın grubunun seçim döneminde; internet sitesini kaynak gösterip, kampanyalar yürüttüğünü hatırlayın. Bu gazetecilik miydi? Değildi ama dayanak, internet haber sitesiydi. Yani, gazeteciliğin internet nedeniyle savrulup gideceği fikrine katılmıyorum. İnternet; gazeteciliğe nasıl değer katıyorsa; internet haberciliği de gazeteciyle değerlenecek bir mecra.

Haberciliği internet gazeteciliği, dergi-gazete mecraları gazeteciliği olarak ayırmak doğru mu? Yoksa gazetecilik her mecrada aynı gazetecilik olup, mecraların farklılığı mı mesleği etkiliyor?

Soru cevabını içeriyor. Aktaracaklarımız matbaadan da geçse, netten de geçse, gazeteciliğin özü değişmez. Gazeteci toplumsal hayatın içinde gelişen olay ve olguları bir nedenle seçer, öne çıkarır. Mesleğin eleştirel bir boyutu var. Gazeteci, yayın organizasyonunda aldığı rol gereği, birşeyleri dert edinir, bunun üzerine olay ve olguları sorup soruşturur, araştırır yazar. Haber oluştuğunda da yayınlar. Bu internet ile de olur, dergiyle de, gazeteyle de. Bildiğiniz gibi televizyonda çalışan da, radyoda çalışan da gazeteci diye anılıyor. Fark sadece şekil farkıdır. E tabi ki şekil, sunumda da biraz farklılıklar oluşturuyor. Yani mecra farklılığı mesleği etkiliyor. Dergide anlatmak istediklerinizi sayfa sayfa yazabilirsiniz, gazetede bir iki sütunda anlatırsınız. İnternette istersen video filmi ekle, olayı daha da renklendir, anlat ne anlatacaksan. Ben gazetecilik mesleğinin her zaman yenilikçi olduğuna inanırım. Hangi teknik gelişme, haberi yaymak için göz kırpıyorsa, meslektaşlarımız muhakkak oradan bir yol açacaklardır. Dünya savaşları sırasında sinemadan önceki propaganda yoğun haberleri hatırlayın. İhtiyaç olmuş, haber sinemadan yayılmış. İnternet çıktığında, haber oradan da yayılmaya başlandı, bugün mobil telefon, habercilere, gel bir kulvar aç diye davet yolluyor. İnternet siteleri, cep telefonlarına da adapte olacak çalışmalar yapıyor. Site adı araması yapın, artık ?mobi? uzantılı isim bulamazsınız.

Sizce gazetecilik mesleği açısından düşünüldüğünde bir muhabir için internet haber sitelerinde çalışmak mı daha keyifli yoksa gazete, dergi gibi klasik mecralarda çalışmak mı?

Nerede çalışıldığının bir önemi olduğunu düşünmüyorum. Ama elbette ki, pek çok internet sitesi henüz çalışanlarına düzeyli maaş ödeyecek bir büyüklüğe ulaşmadı. İtibar açısından da henüz çok yol alınması gerekiyor. Genç meslektaşlarımın illa internet haber sitesi demesine gerek yok. İstihdam boyutunda internet haber siteleri, sektör olarak büyük ihtimal daha fazla işlev yüklenecek ama şu an daha işin başında. Bugün tercihden öte, meslekte iş bulabilmek mesele. İşi olanın sıkıntılarına rağmen, keyifle yapacağı bir meslek olması, gazeteciliğin bence en güzel yanı.

Ekonomi haberciliğine internet teknolojileri nasıl bir boyut kazandırdı?

Gazeteciliğe kattığı değer, elbette ekonomi gazeteciliğine de olmuştur. Borsa verilerinin 4 dakikalık duraksatılarak aktarımı da bu çerçevede değerlendirilebilir, emtia fiyatlarının anlık takibi de. Sayısal aktarımlar önceden gazetecinin göreviyken, şimdi bu teknik boyutta. Belki, gazeteci bu alanda yoruma yönelir. Haberciliğin finans hakimiyetinden, reeel sektöre yönelimi sözkonusu olabilir.

Mesleğiniz gereği birçok şirket ve yönetici ile söyleşiler yapıyorsunuz, internet haber sitesinden geliyorum dediğiniz zaman nasıl tepki alıyorsunuz? Yöneticiler ve firmalar hala özellikle gazete&dergi mecralarından gelen muhabirlere daha çok mu ilgi gösteriyor?

Tespitiniz doğru. Hangi yayında çalışıyorsan, görüştüğünüz ya da görüşmeye çalıştığınız kişinin, maalesef yargısı oluyor. Röportaj yaptığınız kişinin kendine göre önemsediği bir mecra var. Ben gazetelerde de çalıştım, az tirajı olan sektörel dergilerde de. Televizyonculuk da yaptım. Hepsinde de görüştüğüm kişilerin ilgisini farklı gördüm. Yaklaşımlar, ulaştığın kitleye göre? Oysa yaptığımız iş aynı; gazetecilik? Şu an girişimcinin haber kaynağı ve yenilikçi KOBİ?lerin sesi KOBİ Postası.net?i değerlendirmeye çalışıyorum. En zorlandığım dönem ilginçtir, internet sitesi kurduğum bu dönem oldu. Farklı mecralarda farklı ilgi göreceğimin bilincinde ve farkındaydım. Ben, bir iddiadayım. Kendimce eksiğini gördüğüm bir sahada, işletmecilik haberciliğinde bir seçki yapıp, okuruma sunuyorum. Ekonomiye yön veren kimselerle görüştüğümde, böyle bir site çok ihtiyaç, iyi ki yapıyorsun, demişlerdir. Hangi şirket yöneticisiyle görüşsem, memnuniyetini ifade etmiştir. İlgi gayet iyi. Geçmişte yaptığım işler itibariyle de, birikimimin, deneyimlerimin ?KOBİ?lere ilişkin habercilikle buluşması kadar doğal bir şey olamaz. Bugün KOBİ Postası, geçmişte yaptığım işlerin devamı niteliğindeki içeriklerin toplamını oluşturuyor ama emin olun daha meşakkatli, çok da hassas bir alan? 4 milyon işletmenin, yüzlerce yayında bulamadığı bilgileri bulabileceği, çok iddiayla söylüyorum, belki de tek bağımsız yayın; KOBİ Postası? Henüz işin de başındayız. Bir tarz sosyal girişimciyim. Kısıtlı kaynaklarla büyük dünya oluşturuyoruz. Başından bu yana büyük oranda, haberlerini yayınladığımız firmaların ilgileri tanınmamızda en büyük etken. Sosyal ağlarda yayınladığımız haberlere ilgi gösterip, çoğaltıyorlar. Böyle böyle tanınıyoruz. İlginin dergi, gazete olması durumunda aynı olacağını düşünüyorum. Ama o görüşmelerde, yayını elinde nesne olarak tutuyor olması, daha etkin ilgi oluşturuyor.

Yeni medya düzeninde, özellikle internet medyasında ekonomi haberciliğinin geleceğini nasıl görüyorsunuz?

Ekonomi gazeteciliğinin gidişatında da internetin izleri var. Ekonomi gazeteciliğinin ciddi bir dönüşüm içerisinde olduğunu söyleyebiliriz. Şimdilerde gazeteler, borsa verilerinin olduğu tabloları nasıl sayfalarımızdan atacağız diye planlar yapıyorlar. Bunun nedeni, internet sayesinde borsa verilerinin daha hızlı ilgilisine ulaşmasıdır. Zaten televizyon ya da internet sitesinde gördüğü verinin, bir gün sonra, borsa yatırımcısına pek referans olacağını sanmıyorum. İşlevsizleşmiş bir sunum sözkonusu. Bir süre sonra borsa tabloları, büyük ihtimal gazetelerden kalkacak. Burada asıl konuşmamız gereken konu, ekonomi gazeteciliğinin gideceği rota. Uzmanlıktan bahsediliyor. Meslektaşlarımızın pek çoğu bu yönde epey de başarılı oldular. Kimi emeklilik mevzuatına, kimi sigorta konularına hakim. Emlak sektöründe, tüketici sorunlarında, finansta çok değerli meslektaşlarımız görev yapıyor. Bunlar daha çeşitlenecek ve ekonominin soğuk yüzü, insanlarla çok sıcak ilişkiler kuracak. Ekonominin makro boyutları şu an herkesin konuştuğu konular. Döviz, borsa, altın, para, kur, ihracat, yatırım ve pek çok kavram daha. Bunlar her ekonomi gazetecisinin dağarcığında, binlerce kez işlenen konular. Ben, makro ekonomik yaklaşımdan kopmadan, yeni özel alanların açılacağını düşünüyorum. Bundan yola çıkarak da KOBİ haberlerine odaklanmış durumdayım. Buna, işletmecilik haberciliği diye de isim verebiliriz. Şunu da söylemem gerekiyor; işletmecilik haberciliği, şirket haberi değil. Karıştırmamalıyız. İşletmeler, bir ürün ya da hizmetini tanıtmak için çabalar, bunların haberleşmesine çalışır, bundan doğal bir şey olamaz. Evet bunlar şirket haberi. Ancak benim bahsettiğim konu, işletmeciliği ilgilendiren temalar. Verimlilik artıran, maliyet kısan uygulamalar, piyasa araştırmaları, teknolojik yenilikler, mevzuat, finansal kaynaklar, destekler, işçi güvenliği, kalite standartları gibi işletmecilik fakültelerinde ders olarak işlenen konuların, ciltler dolduracak pek çok kavramın işlendiği habercilik alanı sözkonusu. Bu da işletmecilik haberciliğidir. Risk yönetimi çerçevesinde, ticarete konu aklınıza gelecek her konu, KOBİ Postası.net?te işleniyor. Benim yaptığıma benzer, meslektaşlarımın da ilgi alanlarına bağlı alanlar oluşturduklarını görüyorum. Enerji alanında, kalkınma alanında, turizmde, otomotivde, yenilikcilik alanında, meslek çeşitleniyor. Şikenin konuşulduğu şu günleri bir yana bırakalım, spor ekonomisi bile başlı başına özel bir alan olarak kendini dayatıyor. Sektörel yayıncılık dışında, kurumsal yayıncılık gelişiyor. KOBİ Postası?nı kurmadan önce internette KOBİ?ler için televizyon yayını yaptığımı biliyorsunuz. İnternet televizyonculuğu, ekonomi gazeteciliğine çok da uygun düşüyor. Benim burada özellikle dikkat çekmek istediğim bir başka konu var: Ekonomi gazeteciliği, olay haberciliği değil, olgu haberciliğidir. Yani, analizlere, yorumlara çok daha ihtiyaç duyan bir gazetecilik türüdür bu. Hız tuzağına düşmeden, rasyonel yaklaşımlar içinde yayıncılık yapmak gerekiyor. İnternet mesleğin özünü bana göre daha iyi hissettirecek.

Muhabirlik mesleğinde internet medyasında çalışmak hangi eski alışkanlıkların sonunu getirdi?

Olumlu etkisinden çok, şu an ben negatif etkisini daha çok hissediyorum. Silah icat oldu mertlik bozuldu, demek istemiyorum ama biraz böyle gibi. İnternet teknolojisinin gelişmesine paralel yapılması gerekenlerin yapılmayışından bu böyle. Özellikle fikri haklara ilişkin hassas yaklaşımlar maalesef internet sürecinde biraz unutuldu gibi. Haberi takip etmek yerine, kopyala yapıştır yöntemi geliştiriliyor. Her gün bir haber toplantısına katılıyorum, adı sanı olan onlarca site var ama hiçbirinin muhabirini buralarda göremiyorum. Muhabirsiz gazetecilik olur mu? Muhabiri olmayan yayında ?eski alışkanlık? değişimini gözlemleyemeyiz, bu nedenle değişime ilişkin fazla yorum yapamıyorum. Haber ajansı üretimlerini bir tarafta tutuyorum ama haberlerin gazetelerden aşırıldığını bilmeyenimiz yok. Mevzuatla ilişkili düzenlemelerin olmayışı bunda etken. Yasa yapıcılar, pek çok konuda olduğu gibi bu konuda da zamanlı üretim yapamadıkları için, haksız kazanç kapısına dönüşmüş bir mecra oluşmuş. Dürüst ticaret erbabını kayıtdışılık nasıl etkiliyorsa, burada da gerçek gazeteciyi, yasal düzenlemelerin olmayışı etkiliyor. Zannediliyor ki, kopyala yapıştır modeli devam edecek. Bu elbet böyle devam etmez, etmemeli de. Basın yasası hükümleri, internet gazeteciliğine ilişkin bazı farklılıklar da gözetilerek, uygulanırsa sanıyorum, bu kadar fazla site, habercilik adına ortalıkta fink atamaz. Seçen bir göz emeği, niteliği görür, buna inanıyorum. Mevcutta ne yazık ki, gazetecilik eğitimi almış kimseleri istihdam etmeyen siteleri besleyen bir düzen sözkonusu.

Geleceğin internet medyasında var olmak, çalışmak isteyen muhabir adaylarına önerileriniz nelerdir?

Muhabir olmak için bazı nitelikler sıralarsam, göz korkutucu açıklamalara dönüşür diye kaygım var. Çok donanımlı olmakla ayakta durulabiliyor çünkü. Gazetecilik, sürekli öğrenmeye açık olmayı gerektiriyor. Şöyle olun böyle olun demek yerine, sadece değişen şartlara uyum sağlamayı becerin, derim. Zaman ne getirirse, ona uyun. Neden gazetecilik yaptığını bu işi yapanların unutmaması lazım, etik değerleri burada hatırlatmak istiyorum. İnisiyatif gösterebilmek önemli. Mesleğe başlamadan önce teknik gelişmeleri rahat takip edebilecek bir yaklaşımı içselleştirmek de gerekiyor. Yabancı diller bilerek mesleğe gelmek, muhabire muhakkak üstünlük katacaktır. Ben kendi adıma, on-onbeş günde bir kitap bitirebilmeyi de önemsiyorum. İnsan ilişkileri güçlü olan arkadaşlarımız, çalışmalarını sürdürürken, daha da nitelik kazanacaklardır. Işıldayan demir parlar çünkü. Yılmadan çalışmak, zamanı iyi değerlendirmek gazeteci için avantaj. Bu meslekte çok çalışmak patrona değil, insanın kendisinedir. Deneyimler, yaşantı zenginlikleri insanın kendine kalıyor çünkü.

Başka eklenebilecek konular var mı?

Gazetecinin her zaman söyleyeceği olur. Uygun mecralar olduğu sürece, sorup soruşturacağız, tartışacağız. Bu kadar konuşmadan sonra bir sınır koymayı da bilmemiz gerekiyor. Sürekli ekonomiden bahsediyoruz. İnternetin de bir ekonomisi var, zamanın da. Bu yüzden bu açıklamaları bu söyleşi için burada noktalayabiliriz. Okurlarınızla buluşma fırsatı verdiğiniz için teşekkür ediyorum. Eminim ki, pek çok okurunuz girişimci olacak. Bu arkadaşlarımızın efbes.com ile beraber www.kobipostasi.net?i de takip etmelerini isterim, çünkü işlerine etki edecek bir haberimiz mutlaka olacak, onların ilgisi olduğu sürece, söyleyecek sözümüz her zaman olacak.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın