Toplantı, TEPAV Direktörü Güven Sak’ın açılış konuşmasıyla başladı. Sak, Türkiye’nin bu konuda bir dönüşüm sürecinden geçtiğini ve konunun halen tartışılmasının önemli olduğunu belirtti. Sak, “Bizler 20-30 yıl önce bulunduğumuz yerde değiliz, bir takım gelişmeler kaydettik. 19. Yüzyıla ait bir sorunu 20. Yüzyılda tartışmak biraz tuhaf ama birlikte bir çözüm bulunabileceğine inanıyorum” dedi.
Sak’ın ardından ICG’nin raporunu açıklayan Hugh Pope, şu an itibariyle PKK’nın bir baskı içine girdiğini ve savunmadan çıkıp çoklu saldırılarla özellikle sivilleri hedef almaya başladığını söyledi. Pope, buradaki amacın TSK’yı ve Hükümet’i 1990’lardaki çerçeveye geri çekmek olduğunu belirtirken, “Bizler Türk makamlarının bu tuzağa neden düşmemesi gerektiğini açıklamak istiyoruz” dedi. ICG Raporu’nu yazmaya başladıklarında Türkiye’de oldukça farklı bir atmosferin olduğunu aktaran Pope, bu çerçevede Hükümet’in demokratik açılım sürecine işaret etti. Hugh Pope, bir takım şeylerin değiştiğinin inkar edilemeyeceğini ve bu süreci olumlu bulduklarını ancak zamanlamasının seçim öncesine denk gelmesinin sorunlu olduğunu dile getirdi.
Raporun öne çıkan noktaları hakkında bilgi veren Pope, bunlardan birinin Kürtçe kullanımında çekincenin ortadan kaldırılması ve yeterli talebin olduğu okullarda Kürtçe öğretmenlerinin çalıştırılması ile yerel yönetim hizmetleri çerçevesinde Kürtçe’nin kullanılması olduğunu aktardı. Pope, düzenlenen gösteriler konusunda ve yargılama yöntemlerinde mevzuat değişiklikleri önerisi de yaptı. Sınır ötesi operasyonlar konusunda ise Türkiye’nin sivilleri vurmaktan kaçınması çağrısında bulunan Pope, seçim barajının düşürülmesi ve medyada konuya ilişkin haberlerin işlenmesinde ırkçılıktan kaçınılmasının önemi üzerinde durdu. Hugh Pope ayrıca, BDP’nin siyasi boykota son vererek yeni anayasa sürecinde Meclis’in bir parçası olması gerektiğinin altını da çizdi. Pope, Kürt siyasi hareketinin ise talepleri konusunda “tanımlanmayan” bir durumdan bahsetti ve “Tam olarak ne istediklerini ifade etmeleri gerek” diye konuştu. Pope, raporun yazımı sırasında görüştükleri Kürtlerin çok büyük bir bölümünün bağımsız bir Kürt devleti istemediğini ve Türkiye ile kalmayı arzu ettiklerini gözlediklerini de sözlerine ekledi.
Toplantı, TEPAV Avrupa Birliği (AB) Enstitüsü Direktörü Nilgün Arısan Eralp’in yönetiminde katılımcılardan soru ve katkıların alındığı tartışma bölümüyle devam etti. Eralp, bu çerçevede aynı gün Kızılay’da gerçekleşen patlamaya ilişkin duyulan üzüntüyü de dile getirdi.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.