?Artık sayısal yayınlar ön planda?
Deloitte TMT Endüstri Lideri Tolga Yaveroğlu, hazırladıkları yeni raporla ilgili şunları söyledi: ?Günümüze kadar teknolojik olarak radyo yayıncılığında pek değişiklik olmamasına rağmen TV yayınları önceleri tek kanallı iken, giderek çok kanallı, renkli, yüksek çözünülürlüklü (HD), üç boyutlu (3D) vb. yeniliklerle özellikle son yıllarda büyük bir gelişme halinde. Eski tüplü ekranlar yerini daha ince Plazma, LCD, LED ekranlara bırakırken ekran boyutları da bir yandan çok büyüyüp duvar boyutlarına ulaşmakta, bir yandan da çok küçülerek cepte taşınabilir hale geliyor. Yayınlar önceleri analog yapılırken artık sayısal (dijital) yayınlar ön plana çıkıyor.?
2015 tahminleri
Rapora göre 2010 yıl sonu itibariyle Avrupa?da TV sahibi hane sayısı 246 milyon ve bunların dağılımı da yüzde 34 karasal, yüzde 32 uydu,yüzde 29 kablo ve yüzde 5 IPTV şeklinde. 2015 yılına kadar TV yayıncılığındaki geleneksel karasal karakter devam ederken, uydu ve kablo arasındaki farkın açılması ve sayısallaşmanın da artması bekleniyor. Informa Telecoms & Media tarafından yayınlanan bir çalışmaya göre ise Asya kıtasında 2010 yıl sonu itibariyle 10 milyon IPTV abonesi olmak üzere toplam 150 milyon hane sayısal TV sahibi. 2015 yılına kadar 40 milyonu IPTV abonesi olmak üzere 400 milyon hane sayısal TV sahibi olacak ve pazarın büyüklüğü 40 milyar dolara ulaşmış olacak. Aynı çalışmaya göre Asya?da 2010 yılında yüzde 28 olan sayısal TV yaygınlığı 2015 sonunda yüzde 54?e ulaşacak.
HD yayınlar yaygınlaşıyor
Rapora göre Avrupa?da TV yayınlarının ulaştığı hanelerin yüzde 69?una sayısal HD kalitesi ulaşmış durumda. Ancak HDTV?ye sahip hane sayısı halen yüzde 10?lar seviyesinde. Raporun atıfta bulunduğu Informa Telecom & Media tarafından yayınlanan çalışmaya göre ise dünya üzerinde 2009 yılında 71,2 milyon hane (yüzde 6) HDTV?ye sahipken bu sayı 2010?da 98,5 milyon (yüzde 8) oldu. Aynı rakamın 2011 sonunda 132,2 (yüzde 10), 2014?te ise 275,6 milyon (yüzde 21) olması bekleniyor.
Türkiye?de durum
Hemen hemen hane başına bir TV cihazı bulunan ve en çok televizyon izleyen toplumlardan biri olan Türkiye?de Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) verilerine göre; 18 milyon TV sahibi hane ve 1.279 tane kayıtlı TV yayıncısı bulunuyor. 2011 ikinci çeyrek itibariyle 1,3 milyon kablo TV ve 3,5 milyon uydu platform abonesi bulunan ülkemizde sayısal TV pazar büyüklüğü 1,5 milyar TL olarak tahmin ediliyor. ?2015 yılı beklenmeden pek çok Avrupa ülkesinde olduğu gibi analog yayınların son erdirilme tarihi daha öne çekilmelidir? denilen raporda bugünden itibaren sayısal karasal (DVB-T) yayınları almaya uygun olmayan TV cihazlarının üretim ve ithaline izin verilmemesi gerektiği belirtiliyor. Türkiye?de yaklaşık 7 milyon sabit geniş bant abonesi ile IPTV?nin de en hızlı yaygınlaşabileceği ülkelerden biri olduğuna dikkat çekilen raporda mobil TV konusunda da Türkiye?nin önemli bir potansiyel barındırdığına vurgu yapılıyor. Raporda sayısal yayıncılık konusunda atılması gereken adımlar ise maddeler halinde şöyle sıralanıyor:
1- Dünyada başlamış olan frekansların öncelikle yenilikçi hizmetlere tahsis edilmesi yaklaşımının da bir gereği olarak Milli frekans planında yapılması gereken düzenlemelerin tamamlanması,
2- Karasal sayısal yayıncılık (DVB-T) frekans planı ile birlikte DVB-H planlarının resmileştirilmesi, bunlara ilişkin uygulama ve geçiş takvimlerinin ilan edilmesi,
3- Pazarın düzenlenmesinde BTK ve RTÜK arasındaki yetki çatışması ve belirsizliğinin giderilmesi,
4- Yeni nesil hizmet türleri olan IPTV ve Mobil TV?nin pazarda makul bir seviyeye ulaşıncaya kadar aşırı düzenlemeye maruz bırakılmaması, düzenlemelerin bu yaklaşımla ele alınması,
5- IPTV ve Mobil TV gibi yeni nesil yeni nesil sistem ve alıcı cihazlarında birlikte çalışabilirlik kriterleri belirlenerek çeşitliliğe imkân verecek düzenlemelerin yapılması,
6- Sayısal yayıncılık açısından önemli yenilikler içeren 15.2.2011 tarihli ve 6112 sayılı Radyo Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun?un devamı niteliğindeki ikincil düzenlemelerin bir an önce ve dünyadaki gelişmeler de dikkate alınarak çıkartılması,
7-Telekomünikasyon şebekeleri üzerinden iletilen içerikler ve yapılan alışverişler telekomünikasyon hizmeti olmadığından telekomünikasyon hizmetlerine uygulanan vergilendirme mevzuatının bunlara uygulanmaması.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.