Biyogüvenlik Kurulu kararları yasa gereği kamuoyuna açıklanması gerekiyor. Bu amaçla http://www.tbbdm.gov.tr alan adıyla hizmet veren sayfada Biyogüvenlik Kurulu?nun kararları yayınlanıyor.
Ancak, kararlar çok geç yayınlanıyor ve güncelliğini yitiriyor. Örneğin, Biyogüvenlik Kurulu?nun 3 Mart 2011 tarihli toplantıda aldığı kararlar ile 25 Temmuz tarihli toplantı kararları aynı gün (22 Ağustos 2011) yayınlandı. Mart?taki kararlar yaklaşık 6 ay gecikmeli yayınlandı.
Kararların yayınlandığı internet sayfasındaki bilgilere göre, Biyogüvenlik Kurulu bugüne kadar 9 toplantı yaptı. İlki 27 Eylül 2010?da, son toplantı 25 Temmuz 2011?de. Daha önceki 5 toplantı ile ilgili kararları bu sütunda ve Dünya Gazetesi?nde haber olarak yayınladık.
Biyogüvenlik Kurulu 6.toplantısını 3 Mart 2011 tarihinde yaptı. Bu toplantıda,Türkiye Yem Sanayicileri Birliği Derneği İktisadi İşletmesi ve Beyaz Et Sanayicileri ve Damızlıkçılar Birliği’nin (BESD-BİR) yemlerde kullanım amacıyla 22 mısır, 3 kolza ve 1 şeker pancarı ile Yumurta Üreticileri Merkez Birliği’nin (YUM-BİR) yemlerde kullanım amacıyla 22 mısır ve 3 kolza geninin; ÜNAK Gıda ve Kimyevi Maddeler San. Tic. Ltd. Şirketi?nin gıda amaçlı kullanım amacıyla 3 soya geninin GDO Yönetmeliğinin 12. Maddesi gereği basitleştirilmiş işlem kapsamında değerlendirilmesi talebi görüşülüyor ve ret ediliyor.
Bu kararın anlamı şu; yukarıdaki kuruluşlar 22 mısır, 3 kolza ve 1 şeker pancarı genine ilişkin bilgilerin bilindiğini ve bu genlerin zararlı olmadığını belirterek basitleştirilmiş işlem uygulanarak ithalatına izin verilmesini talep ediyor. Biyogüvenlik Kurulu ise, basitleştirilmiş işlem yapılamayacağını ve risk değerlendirmesi yapılması gerektiğini bu nedenle bu ürünlere ilişkin yeni başvuru yapılmasını kararlaştırıyor. Bu kurumlar söz konusu genlerle ilgili yeni başvuru yaptığında, Risk Değerlendirme ve Sosyo-Ekonomik Değerlendirme Komitesi oluşturularak incelenecek ve bu komite kararlarına göre ülkeye girişine izin verilip verilmeyeceği karara bağlanacak.
Aynı toplantıda ?GDO Acil Eylem Planı? kapsamında hazırlanan ?Güvenlik ve Acil Durum Tedbirleri?nin Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına önerilmesine karar veriliyor.
Biyogüvenlik Yasası kapsamında hazırlanan ?Güvenlik ve Acil Durum Tedbirleri?, GDO ve ürünlerinin ithalatından son kullanıcıya kadar alınacak güvenlik tedbirlerini içeriyor. Güvenlik ve acil durum tedbirlerine her kademedeki kullanıcının tam olarak uyması ve bir sonraki kullanıcıyı bilgilendirmesi zorunlu hale getiriliyor. Açıklamalar ürünün özelliği ve kullanım şekli dikkate alınarak ve kullanıcılar tarafından anlaşılabilecek ve uygulanabilecek şekilde olması isteniyor. Herhangi bir ?Acil Durum? meydana geldiğinde Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğüne bildirilmesi isteniyor.
Biyogüvenlik Kurulu 7. toplantısını 6 Haziran 2011?de yapıyor. Bu toplantıda GDO bulaşma oranı, GDO?ların endüstriyel kullanımı ve diğer konular ele alınıyor. Bu toplantıda;
1-Ülkemizde yem amaçlı kullanımına onay verilmiş soya çeşitlerinin yem amaçlı işlenmesinden sonra elde edilen yağın boya sanayinde kullanılmasına ilişkin yapılacak bir taslak çalışmanın Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğü tarafından, hazırlanmasına, söz konusu taslağın ilgili bilimsel komitelere ulaştırılarak revize edildikten sonra Biyogüvenlik Kurulu?na sunulmasına;
2- GDO ?suz ürünlerin ithalatında belirlenen bulaşıklıkların ülkemizde onaylanmamış genler için ilgili standardın, analiz yapan laboratuarlarla, Ankara Üniversitesi Biyoteknoloji Enstitüsü ve üniversite uzmanlarının yapacağı değerlendirme toplantısından sonra yeniden gündeme getirilmesine karar veriliyor.
Biyogüvenlik Kurulu 21 Haziran?da 8. toplantısını yapıyor. Bu toplantıda ise, GDO Yönetmeliği uyarınca hazırlanan ?Usul ve Esaslar? a göre Bilimsel Komite raporları ile ilgili kamuoyu görüşünün alınmasına karar veriliyor.
Buna göre, Biyogüvenlik Kurulu kararlarına esas olacak Bilimsel Komite raporları GDO Yönetmeliği gereğince kamuoyunun görüşüne sunulacak. Bilimsel komiteler tarafından hazırlanan raporlar Biyogüvenlik Kurulu tarafından, Türkiye Biyogüvenlik Bilgi Değişim Mekanizması (http://www.tbbdm.gov.tr) aracılığı ile kamuoyuna sunulacak. Bilimsel Komite sonuç raporları hakkında sivil toplum örgütleri ile gerçek ve tüzel kişiler 21 gün içinde görüş bildirecek. Bu görüşler, söz konusu internet sayfasında yer alacak formlara yazılacak. Türkiye Biyogüvenlik Bilgi Değişim Mekanizması belirlenen süre sonunda gelen görüşleri derleyerek en geç 15 iş günü içerisinde Bilimsel Komitelere sunacak. Komite değerlendirme raporunu en geç 15 iş günü içerisinde Biyogüvenlik Kurulu?na bildirecek. Kurul, bu görüşleri de dikkate alarak nihai değerlendirme raporu ile olumlu kararını toplantı tarihinden itibaren en geç 30 gün içinde gerekçeleri, varsa karşı oy gerekçeleri ve imzaları ile birlikte tekemmül ettirmek ve Bakanlığa sunmak zorundadır. Kurul kararları Resmi Gazete?de yayımlanarak yürürlüğe girecek.
Biyogüvenlik Kurulu 25 Temmuz 2011?de yaptığı son toplantısında ise,Avrupa Birliği Komisyonu?nun 24 Haziran 2011 tarihli ve 619/2011 sayılı ?Genetiği Değiştirilmiş Materyallerin Varlığının Yemlerde Tespitine Yönelik Resmi Kontroller İçin Numune Alma ve Analiz Metotları Yönetmeliği? hakkında uzmanlar tarafından Kurul üyelerine sunulan brifing sonucu yapılan görüşmelerde; AB Komisyon Kararı?nda yer alan Numune Alma ve Analiz metodunun yem amaçlı ithal edilen ürünlerde GDO analizleri için kullanılmasının Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı?na önerilmesine karar verdi.
Özetle, GDO ile ilgili önemli kararlar alınıyor. Toplum GDO?lu ürünlere alıştırılıyor. Biyogüvenlik Kurulu Başkanı Prof. Dr. Hakan Yardımcı, bugüne kadar GDO? lu sadece 3 soya geninin ithalatına izin verildiğini söylese de, Türkiye?nin net ithalatçı konumunda olduğu soya, kanola, pamuk ve mısır başta olmak üzere piyasadaki pek çok ürünün GDO?lu olup olmadığı bilinmiyor. Çünkü denetim ve analiz yapılmıyor. Etiketlere bir ürünün GDO içerip içermediği yazılmıyor.
http://www.tarimdunyasi.net/?p=2381
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.