Basın mensuplarıyla iftar davetinde buluşan OAİB Makine ve Aksamları İhracatçıları Birliği Başkanı Adnan Dalgakıran, ekonomik krizlerin yanı sıra makine sektörünün önümüzdeki dönemde vizyon ve stratejilerine değindi. Dalgakıran, iş hayatına atıldığı günlerden bu yana sürekli ekonomik krizler yaşandığına işaret ederek, ?1991, 1994, 1997 ve 2001?de krizler gördüm. Tekrar 2008 yılında yaşanan kriz yaşadık. Ve 2011?de de acaba dibin neresindeyiz demeye başladık. Derin bir nefes alarak 10 yıl boyunca dış etkenleri düşünmeden işimiz ile ilgili bir çalışma yapamadık. Artık Türkiye?deki krizler bitti, dünyadakiler başladı. Eskiden olsa çok korkardık. Krizleri elle gelen düğün bayramdır diye gayet soğukkanlı karşılıyoruz. Bu krizlere şerbetlendik. Nasıl olsa gelir geçer diye bakıyoruz. Depremle yaşamayı öğrenmek gibi krizle de yaşamayı öğrendik. Yunanistan?dan çok daha tecrübeliyiz? dedi.
Dünya ekonomisindeki değişimle birlikte Türkiye?deki sanayinin de dönüşüm içine girdiğini aktaran Adnan Dalgakıran, dünya üretiminin yüzde 51?nin yapıldığı Uzakdoğu?ya makine ihracatında yüzde 25?lik gümrük duvarı ile karşı karşıya geldiklerini vurguladı. Türkiye?nin ana pazarı olan Avrupa?da da üretimin azaldığına işaret eden Dalgakıran, şöyle konuştu: ?Yaşlı kıtanın geleceğinden endişeliyiz çünkü biz ihracatımızın çoğunu bu Avrupa ülkeleri ile yapıyoruz. Avrupalı da geleceğinden endişeli? Bu nedenle çevre ülkelerle ticaret bizim için çok önemli. Türkiye?nin komşu ülkeler ile yaptığı serbest ticaret anlaşması yok. Biz hem kalite hem de fiyat olarak Uzakdoğu?dan çok daha iyiyiz. Vergi sistemini Uzakdoğu ülkeleri ile eşit şartlara getirelim, Türk makine sektörü patlama yapar.?
Türk makine ihracatının 12 milyar dolara erişeceğini belirten Adnan Dalgakıran, ?Dünyadaki kriz dalgalarını savuşturabilir ve doğru stratejiler uygulayabilirsek; makine sektörü büyük bir şahlanma içerisine girecektir. Altımızda bir araç var. Bu araç geçmişteki siyasal çalkantılar nedeniyle 30 km hızla gidiyor. Biz bu aracı 150 kilometre süratle sürebiliriz. Sanayi dönüşümündeki öncülüğü makine, elektronik ve bilişim sektörünün birlikte yapması gerekiyor? diye konuştu.
Makine sektörü bu ülkenin kalbi olduğunu, iş dünyası ve bürokrasinin bunun farkında olması gerektiğini dile getiren Dalgakıran, Türkiye?nin ithal ettiği makinelerin yüzde 70?i Türkiye?de üretildiği halde ithal edildiğini kaydetti. ?Aynı üründen 200 milyon dolar ithalat, 30 milyon dolar ihracat yapıyoruz. Gelişmiş ülkelere markalaşmış ürünlerimizi satarken, yabancı markalı ürünlerin ithalatını yapıyoruz. Amacımız yerli makinenin kullanılmasını sağlamak? diyen Dalgakıran, Makine Tanıtım Grubu olarak yaptıkları kampanyalar ile Türk makine sanayisini ön plana çıkarmaya çalıştıklarını ve ABD?yi hedef ülke olarak belirlediklerini ifade etti.
İş dünyasını tek örgütün içine almak demokrasiye aykırı
Teşvik sisteminin yeniden tartışılması ve mevcut sistemin değiştirilmesi gerektiğini belirten Dalgakıran, yeni kaynakların teknoloji üreten makine sektörüne dağıtılması gerektiğini söyledi. Bütün menfaat gruplarının tek bir yapı içinde temsil edildiğini ve iş dünyasını tek örgütün içine almanın demokrasiye aykırı olduğunu savunan Dalgakıran, kalifiye işgücüne de değinerek, ?Türkiye?de dünya çapında liderliğe oynayacak kadar kalifiye insan gücümüz yok. Eğitimde ciddi bir reform yapmamız lazım. Eğer biz tek parti dönemini yaşadığımız bu hükümet döneminde bunu başaramazsak bu fırsatı da kaçırırız? dedi.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.