İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV), Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış’ın, AB ülkelerinin Türk vatandaşlarına uyguladıkları vizenin kaldırılması çalışmaları başlamadan geri kabul anlaşmasının onaylanmayacağına ilişkin açıklamalarını desteklediğini açıkladı.

“Türk vatandaşlarına yönelik vize uygulamalarına ilişkin sorunlar ve Geri Kabul Anlaşmaları konusunda uzun süredir çalışmalar yürütmekte olan İktisadi Kalkınma Vakfı olarak Sayın Bakanımızın açıklamasını memnuniyetle karşılıyor, bu vesileyle birkaç hususa dikkat çekmek istiyoruz” denilen açıklama şöyle:

>> Öncelikle Türkiye?nin işleyen bir geri kabul ve iltica sisteminin kurulması ve göçün yönetilmesi amacıyla ilgili AB mevzuatına uyum sağlamaya yönelik çabalarını hızla sürdürdüğünü vurgulamak gerekir.

>> Hâlihazırda Başbakanlık?ta incelenen ve yeni yasama döneminde kabul edilmesi beklenen İltica ve Yabancılar Kanun Tasarısı;

>> Belge güvenliği konusunda AB normlarına uyum açısından önemli bir adım olan biyometrik pasaport uygulamasına geçilmesi;

>> Entegre Sınır Yönetimi Ulusal Planı?nın uygulanması yönünde Avrupa Komisyonu yetkilileri ile işbirliği içerisinde yürütülen çalışmalar söz konusu çabanın en somut örneklerdir.

Geri kabul gibi siyaseten tartışmalı bir politika konusunda dahi uzlaşmadan yana bir tutum sergileyerek, AB politikalarına bugünden dâhil olma istek ve kararlılığını sergileyen Türkiye?nin, sınırına – Edirne?nin 23 km. ötesine- hızlı sınır müdahale ekipleri olan RABIT?lerin konuşlandırılması, ayrıca Türkiye-Yunanistan sınırına hendek kazılması, ?yasadışı? göçle mücadelenin tarafları ve işbirliğinin niteliği konusunda soru işaretleri uyandırmaktadır.

Bu yaklaşımların Avrupa Birliği ile katılım müzakereleri yürüten Türkiye?nin çözümün parçası değil de, sadece ?yasadışı? göçmenlerin tutulduğu bir güvenlik kordonu olarak görüldüğü izlenimini kuvvetlendirdiği aşikârdır.

Öte yandan vizenin serbestleşmesi konusundaki yavaş ilerleme, Türk halkında hayal kırıklığı ve bıkkınlık yaratmaya devam etmektedir. AB?nin birçok ülke ile vizeleri kaldırmasına yönelik vize açılımı politikaları uygulamasına, Makedonya, Karabağ ve Sırbistan?ın ardından henüz aday ülke dahi olmayan Bosna Hersek ve Arnavutluk?a vize muafiyeti tanımasına rağmen, 1996 yılından bu yana AB ile gümrük birliği içinde olan ve 2005 yılından bu yana katılım müzakerelerini sürdüren Türkiye?nin, başta iş adamları ve öğrencileri olmak üzere Avrupa Birliği?ne seyahat etmek isteyen vatandaşlarının adeta bir eziyet haline gelen vize engeliyle karşılaşıyor olması düşündürücüdür.

Vakfımız bu konuda ?Vize Şikayet Hattı? başta olmak üzere çeşitli projelere imza atmış ve somut verilere dayalı bir şekilde AB makamlarına konuyu aktarmıştır. Nihai hedef olan vizesiz dolaşımın gecikmeksizin hayata geçirilmesi, yasadışı göç ve geri kabul konularında ortak çalışmaların artırılması, bu alanlarda düzenli işbirliği mekanizmalarının tesisi, gerçek ve kalıcı çözümler elde etmenin en etkin yoludur. Gerçek bir Avrupa bütünleşmesi hendekler kazarak sınır çekmeyi değil, dört temel serbestiyi, hukukun üstünlüğünü ve kazanılmış hakların korunmasını, ortak sorunlara çözüm bulabilmek için birlikte hareket etme, ortak akıl geliştirme iradesini içermektedir.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın