Biraz geniş açıdan ele alırsak, cam ustalarının tanımları, iyi bir uzmanlığı, işinin ehli teknisyenliği, insanların ruhunu işe katmasını bilen yöneticiliği de kapsar.
Siyasette ustalığı tanımlamak kolay olmasa da, iktidar olanların çıraklık ve kalfalık dönemini geride bıraktıklarını, “ustalık” dönemi eserlerini vereceklerin iddia etmeleri, konu üzerinde düşünmemiz için yeterlidir.
Yönetimde ustalık her şeyden önce “ince ayar” yapma işidir.
Çok genel çizgileri ile söylemek gerekirse yönetim, çoğunluğu geçici olan dünya genelindeki eğilimlerin yarattığı yeni birikim sisteminin ne olduğunu anlamak, o birikim sisteminin ihtiyaçlarına göre insan kaynağı yetiştirmek, yeni birikim sisteminin rekabet yapısına göre örgütlenmeleri gerçekleştirmek zorunda. Bu genel bağlamı içinde, geleceği inşa ederken, hangi kaynaklara ve değerler sistemine dayanacağını zihninde netleştirmiş olmalı. Yetmez, fiziki sermaye, insan kaynakları ve teknoloji arasında en uygun dengelerin nasıl kurulacağını da netleştirmek gerek. Daha da önemlisi, yapılan işe içerik katabilmek için sürdürülebilirliği güven altına alacak kurumların oluşturulması, işleyen kurumların sürekli gözetim ve denetim yaparak sapmaları belirlemesi, geri bildirimlerle düzeltmeler yaparak ince ayarlarla rotanın bizi yaratmak istediğimiz sonuca en kısa yoldan götürmesini sağlaması da gerek.
Net bilgi işin amentüsü
Yönetimin ilk adımı, mevcut üretim yapısını sorgulayarak “net bilgilere” ulaşma olmalı. Ülkemizde ulaşılan üretim örgütlenmesi düzeyinde, sürdürmede yarar olmayan üretim alanları açıkça tanımlanmalı. Hangi üretim alanlarında “nişlerin” keşfedilerek, net ihracatımızın tabanını genişletebileceğimiz netlik kazanmalı ki, büyüme istihdam yaratsın, iş ve aş sağlasın.
Üretim alanında odak değişikliği yaparak, mevcut yapıları ve kaynakları etkinleştirerek, gerekirse planlı çekilmelerle alan değiştirerek, yeni iş alanları keşfederek gelişmeyi yaygınlaştırabiliriz. Üretim alanlarına ilişkin ” konumlanma çalışmalarını ” derinleştirerek, hedeflere nasıl ulaşacağımıza ilişkin zihinlerdeki belirsizlikleri alabildiğine düşük düzeylere indirmek, yönetimin yapacağı bir başka önemli ince ayar olacaktır.
Ekonominin bütünü, tüketim, yatırım, net ihracat ve kamu harcamaları bileşenlerinden oluşur. Özellikle net ihracatın artırılması, sürdürülebilir büyümenin gerek şartını oluşturur. Yeni gelişme alanlarının keşfinde mesafe almadan, bir ideal çerçevesinde yaratılmak istenen sonuçlar tanımlanmadan kaynakları etkin biçimde yönetemeyiz. O nedenle, yönetimin bir başka ince ayar sorunu, geliştirme, odak-değiştirme ve çekilme hedeflerine göre “yatırım alanı” saptamadır. Yatırım konusunda alışkanlığın tuzağından kurtulamayan ve bilgi eksikliğinin yarattığı korkudan enerjisini boşa harcayanlar sanıldığından da kalabalık bir grubu oluşturur.
Yönetimde başarı, işe uygun insanı bularak yola çıkmanın arkasında saklıdır. Maddi ve kültürel zenginlik üretmenin özünde insan vardır. İster eğitim-öğretim sisteminin köklü yeniden yapılandırılması bağlamında ele alalım, isterse kuruluş ve kurumları destekleyerek işgücü profillerinin koşullara uyumlu hale getirme üzerinde odaklanalım, “ülkemizde işsizlik yoktur; mesleksizlik vardır” genellemesine tepki göstermeden, alıcı bir ruhla tartışmanın ve iyi fikirler üretmenin, o fikirlere göre ince ayarlar yapmanın zamanıdır.
Akışların alabildiğine hızlandığı, ulaşabilirlik ve erişebilirliğin arttığı, rekabetin yayıldığı, derinleştiği ve yoğunlaştığı, kâr marjlarının daraldığı günümüzde, iş yapma tarzında ince ayar ihtiyacı artıyor. Örneğin, yer seçimi sorununu ele alalım: Bir kere yer seçilip uygulamaya geçildikten sonra yanlıştan dönmenin maliyeti yüksek olacaktır. Proje-odaklı yatırım anlayışının gerektirdiği, sinerjik kümelenme ihtiyacının yönlendirdiği yeni yer seçimi kriterleri açıkça ortaya konmalı; bölgesel gelişme gibi algıların zihinleri tutsak etmesine imkan vermeyen, ülke rekabet gücüne odaklı yerleşim ayarları yapılmalı, sosyal amaçlı yatırımlar, anonsu kendinden büyük projeler de net olarak tanımlanmalı ki, ustalık döneminin verimi artsın.
Özel ihtisas bölgeleri
Kamu otoritesi üretim-mülkiyetine dayalı yer tahsisinde, Özel İhtisas Bölgeleri bağlamında yer belirlemeli, altyapısı tamamlanmış yer tahsisinde zaman yitirmeden harekete geçilmesi yapılacak ince ayarların ilk adımını oluşturacaktır.
Makine-donanım seçimine ilişkin sözleşmelerin hazırlanması, montaj bedelleri ve zamanlaması, işletmeye alma koşullarının uygun yapıya kavuşturulması konusunda geride bıraktığımız on yılla ödenen gereksiz bedeller ciddi boyutlara ulaşıyor. Yönetim, rehberlik esasına dayanan gözetin ve denetimi makine-donanımın dışarıdan alımı, yerli makine kullanımı vb. alanlarda da netleştirerek, gelişmelerin önünü açmalı.
Tedarik zinciri yönetiminde bilgi eksiklikleri, ön-görme ve önlem alma alışkanlığının gelişmemesi, kolektif alım ve ortak güçten yararlanma bilincinin yetersizliği nedeniyle kaynak kayıplarına çok yaygın biçimde tanıklık ettik. Bu kayıpları en aza indiren ince ayarların yapılması, bugünkü siyasi iradenin temel sorumluluğudur; sanayi stratejisinde doğru biçimde saptanan hedefler ancak bu ince ayarlarla desteklenirse istenen sonuca bizi götürebilir.
Bütün dünyada rekabet gücü yaratmada işlem maliyetlerinin ağırlığı arterken, dönüştürme maliyetleri görece gerilemektedir. Siyasi iradenin ustalık döneminde üretim alanlarına göre dönüştürme ve işlem maliyetlerinin dengelerini iyi gözetmesi, işlem maliyetleri üzerindeki ek yüksekleri hızla kaldırarak rekabet gücü yaratılmasına katkı yapması gerekir.
Burada belirtilenler ve belirtilmeyenler, ekonomide kendi canlılığı içinde ince ayarlar yaparak, yapının sağlamlaştırılması, işlevlerin geliştirilmesi ve sürekli gözetim denetimle uzun dönemli işleyişin güven altına alınması gerekiyor…
Siyasi iradenin ustalık dönemindeki “ince ayarlara” gerçek başarının adı, kalıcı işler yapmanın gururu olabilir…
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.