İDRİZ ÇOKAL >> Türkiye tam bir elma cenneti. Hemen her bölgemiz elma yetiştiriciliği için uygun. TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu) kayıtlarına göre 54 milyon 352 bin elma ağacımız var. Bunların şu anda 44 milyon 423?ü meyve verir durumda. 12 milyon 959 ağacın büyük bölümünü yeni dikilmiş fidanlar oluşturuyor. Bir kısmı ise artık meyve veremez hale gelmiş ağaçlar oluşuyor. Yılda 2.6 milyon tonluk elma üretimiyle dünya üçüncüsüyüz. Ancak ihracatımız sadece 82 bin ton. Bu da 33.8 milyon dolarlık ihracat gelirine karşılık geliyor.

Son günlerde sıradan semt market ve manavlarında bile elmanın fiyatı 7-8 TL?ye çıkınca neler oluyor diye merak ettik. Gördüğümüz manzara bizi şaşırttı. Elması bol olan Türkiye; Şili, Arjantin gibi Latin Amerika ülkelerinden elma ithal etmeye başlamış.

Bizim raflarda gördüğümüz tablo buydu. Ancak yerli üreticiler aynı fikirde değil. Ciddi bir iddia ortaya atıyorlar. Elma üreticilerine göre, market raflarındaki ?ithal? diye satılanlar aslında Karaman, Isparta, Denizli?den geliyor.

Yeni elma üssü: Karaman

Elma deyince akla önce Isparta ve Amasya gelir. Ancak üretim tablosu öyle demiyor. Elma üretiminde Karaman açık ara öne geçmiş. Yıllık 500 bin ton üretimle Türkiye elma üretiminin yüzde 20?sini karşılıyor. Karaman?daki 3 bin civarında üretici modern bahçelerde elma üretiyor. Bu noktada, Karaman?daki bu değişile Bifa Bisküvileri?nin sahibi Necati Babaoğlu?nun bin 500 dönümlük örnek bir bahçeyle öncülük ettiğini belirtelim…

Karaman Ziraat Odası Başkanı Ercüment Yılmaz, erkenci elmaların henüz yeni toplanmaya başladığını, bu yüzden de boşluğun ithalatla doldurulduğunu söylüyor. Yılmaz?ın ithal elmalarla ilgili değerlendirmesi şöyle:

?İçinde bulunduğumuz günler sezonun en ölü dönemidir. Kışlık elmaların sonu geldi. Yeni hasat dönemi de henüz başlamadı. Bu yüzden ithal elma öne çıkıyor. Mutlaka ithalatı yapılan elma da vardır ama bizim duyduğumuza göre birçoğu yerli. Yerli elmaları ithal diye satıyorlar. Atmosfer kontrollü işlem yapılarak ithal süsü veriliyor. Şili?den geliyor diye de pazarlanıyor. 1-2 TL?den alınan elmalar 7-8 TL?ye satılıyor. Tüketicinin panik yapmasına gerek yok. Yeterli elma üretimi mevcut. Yeni sezonla birlikte dengeler yerini bulur.?

?İthalatta başıbozukluk var”

Tarım ve gıda konusunda ilginç çıkışlarıyla tanınan Türkiye Ziraatçılar Derneği Başkanı İbrahim Yetkin de ithalatla ilgili çarpıcı değerlendirmelerde bulunuyor. Türkiye?ye 13 miyar dolarlık tarım ürünü ithal edildiğini hatırlatan Yetkin, sözlerini şöyle sürdürüyor:

?Türkiye?nin elma sıkıntısı yok. Belli dönemlerde ihracat da yapıyoruz. Örnek bahçelerimiz var. Bu iş giderek profesyonelleşiyor. Türkiye?de elma arzıyla ilgili sadece 2 aylık bir boşluk var. Bunu kapatmak için ithalat yapılıyor. Kirazda da benzer bir durum söz konusu. Ancak bu ürün biraz daha nazik. Yurtdışında ürettirip boşluk döneminde kiraz getirenler var. Buna bir şey diyemeyiz. Ancak elmada durum farklı.Şahsen ben ikna olmadım. Dayanıklı bir ürün ve uzun süre kolayca saklanabilir. Böyle bir ürünün ithalatı olmamalı. Bu ülkede bolca yetişen bir ürün Şili?den, Arjantin?den öyle kolayca gelmemeli. Kaldı ki şu anda stoklarda elma da var. Niye ithal elma yiyelim? Gelen ürün Türkiye?de üretilmiyor olsa anlarım. Hepsi üretiliyor. Bunu toplum olarak reddetmeliyiz. Elmadaki bu çarpık tablo bir an önce giderilmeli.?

?Kara lekeden korkmayın”

Elma üretiminin önemli merkezlerinden biri de Denizli. İlde geçen yıl 290 bin ton elma üretilmiş. Bunun 210 bin tonunu sadece Çivril ilçesi karşılamış…

Çivril Ziraat Odası Başkanı Mehmet Özkul, elma üretimi konusunda önemli mesafe aldıklarını söylüyor. Çivril?de 60 bin tonluk soğuk hava deposu bulunduğunu hatırlatan Özkul, meyve işleme tesislerinin de hızla arttığını vurguluyor. Ancak Özkul, bu yılki rekolte konusunda biraz karamsar:

?Bu yıl yağış bol oldu. Elmalar güneşi tam alamadı ve kara leke oluştu. Bu ürünler sağlıksız değil, sadece kabukları lekeli. Tadında, aromasında bir sıkıntı yok. Gönül rahatlığıyla yenebilir. Denizli, Isparta ve Antalya bölgesinde kara leke mevcut. Bu yıl tozlanma da tam olmadı. Bu iki sıkıntı nedeniyle rekoltede yüzde 30 düşüş bekliyoruz.

Bu arada erkenci elmaları toplamaya başladık. Geçen hafta kilosu 90 kuruştan mal yükledik. 1 TL?den de bahçeden satmaya başladık. Bu yıl rekolte düşük olduğundan fiyatlar yüksek seyredebilir. Ancak zaten üretici değil tüccar ve son satıcı para kazanıyor. Bizden 1.2 TL?ye aldıkları yeşil elmayı 7-8 TL?ye satıyorlar.?

Çanakkale de önemli elma merkezlerimizden biri. İldeki 160 bin tonluk üretimin 110 bin tonunu Bayramiç ilçesi karşılıyor. Çanakkale Ziraat Odası Başkanı İlhan Ulus, meyve hasadının ağustos sonunda başlayacağını hatırlaraka, ?İthalatçılar bu dönemi değerlendiriyor. İthal elmaların boşlukta raflara girdiğini görüyoruz. Soğuk hava depoları yeterli olursa bu boşluk olmaz? diyor.

?İyi tarım uygulamalarından biz de pay almak istiyoruz?

Karaman Elma Üreticileri Birliği Başkanı Ahmet Yıldız ise rekolte konusunda daha iyimser. Yıldız, ?Geçen yıl don nedeniyle rekolte istenilen seviyede değildi. Bu yıl daha iyi bir sezon bekliyoruz? diyor. Yıldız?a göre, üreticinin de üretim kalitesinden yana bir sıkıntısı yok:

?Bizim sorunumuz yeterince tüccar gelmemesi ve soğuk hava depolarımızın yetersiz kalması. Lisanslı depoculuk yok gibi bir şey. Üretici hasat sonrası elmayı saklayamam endişesiyle satıyor. Bu yüzden istediği parayı kazanamıyor. Hatta zarar ettiği bile oluyor. Elma borsası olmadığı için fiyatlarda istikrar yakalanamıyor. Birlik olarak bu konularda çözüm üretmeye çalışıyoruz. Depoculuk çok önemli. Bu konularda devletin önderlik etmesi gerekir. İyi tarım uygulamalarına (İTU) göre üretim yapıyoruz. Markaların tercihi bu yönde. Büyük zincirlerin tedarikçileri piyasadan mal alıyor. Tüccar İTU farkı uygulamıyor. Ama satarken etiketlere İTU fiyatı yansıyor. Bu uygulamadan üreticinin de pay alması gerekiyor.?

Aroma Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Atom Duruk: ?Elma suyu trend olacak?

Elma suyu ülkemiz için yeni bir ürün. Ama maalesef yeterince ilgi görmüyor. Toplam meyve suyu pazarındaki payı sadece yüzde 1. Sağlık Bakanlığı?nın bir çalışması var. Sigarayla olduğu gibi obeziteyle de mücadele edilecek. Bakanlık yetkilileri meyve suyu üreticileriyle bir araya geldi. Bu görüşmelere ben de katıldım.

Obezitenin baş düşmanlarından biri elmadır. Yeni dönemde elma suyu ve elmayla tatlandırılmış içecekler öne çıkarılacak. Bu doğrultuda kampanyalar yapılacak ve elma suyuna ilgiyi artırılacak. Elma suyu önümüzdeki dönemlerde trend bir ürün haline gelecek. Biz yüzde 100 doğal içeceklerimizi şeker yerine elmayla tatlandırıyoruz.

Klasik türler azaldı

Amasya elması, arapkızı, can elma… Bunlar Türkiye?nin köklü elma türleri. Oysa bugün Amasya elması neredeyse Amasya?da bile üretilmiyor. Halen ülkemizde en yaygın üretilen elma cinsi starking…

Elma, aslında kırmızı, yeşil ve golden olmak üzere üç ana grupta üretiliyor. Toplamda ise 7 cins elma üretimi var. Bunlar starking, gala, red chief, starkrimson delicious, starkspur golden delicious, jerseymac ve granny smith.

Dönüm başına maliyet 5 bin TL

Elma bahçelerinde artık bodur ağaçlar hakim olmaya başladı. Dönüm (yaklaşık 1 dekar) başına ortalama 100 ağaç dikiliyor. Yine dekar başına arsa hariç ortalama bahçe kurma maliyeti 5 bin TL?yi buluyor. 3 yılda meyve vermeye başlayan ağaçlardan dekar başına 6 ton elma almak mümkün. Meyve bahçesi 4 yıl içinde kendini amorti edebiliyor.

Şili?den kilosu 1 dolara geliyor

Elma ithalatında Şili bin 415 tonla ilk sırada. Bunun tutar olarak karşılığı ise 1 milyon 390 bin dolar. Şili?yi İtalya, Fransa, Yunanistan, ABD, Çin, İran, Arjantin, Arnavutluk ve Ürdün izliyor. 2011?in ilk 6 ayında 2.6 milyon dolar değerinde 2.8 bin ton elma ithal edildi. İthal elmaların ülkeye giriş fiyatı ortalama 1 dolar. Bu da markette 7-8 TL?ye satılan elmalarda oldukça yüksek karlar elde edildiğini gösteriyor.

Yıllara göre elma üretimi

Yıl Meyve veren ağaç sayısı (Bin) Fidan ve meyvesiz ağaç sayısı (Bin) Üretim (Ton)

2001 32.550 6.080 2.450.000

2002 33.000 6.300 2.200.000

2003 35.000 7.100 2.600.000

2004 35.498 6.902 2.100.000

2005 36.294 7.005 2.570.000

2006 36.444 7.803 2.002.033

2007 38.328 8.868 2.457.845

2008 38.906 10.714 2.504.494

2009 39.951 12.084 2.782.365

2010 41.423 12.929 2.600.000

(Para Dergisi)



sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın