İhracatın büyümesi, diğer ekonomik unsurların da çarpan etkisiyle büyümesi demektir. İhracatın artması ve nitelikli olarak gelişmesi üretim, istihdam ve tüketim artışını da sağlayacak, iç piyasayı genişleterek, aynı zamanda bölgesel kalkınmayı da teşvik edecektir. Böylece ölçek ekonomilerinden yararlanmak ve daha düşük birim maliyetlere ulaşmak mümkün olacaktır. Diğer bir ifade ile ihracat sektörü bir ülkenin daha düşük birim maliyetlere sahip olduğu ve bol olan üretim faktörlerinin yoğun şekilde kullanıldığı ürünlerde uzmanlaşmasına, karşılaştırmalı avantajlar temelinde ticaret yapılmasına imkan vermektedir. Bu durum, etkin kaynak kullanımını da beraberinde getirmektedir. Uluslararası rekabet, firmaları modern teknolojiye uyum sağlama ve kaliteli ürün üretmeye zorlayarak bu etkinliği daha da geliştirmektedir.
Türkiye İhracatçılar Meclisi?nin tüm sektörlerde başlatmış olduğu 2023 İhracat Stratejisinin temel çıktılarının yeni Hükümetimizin programına alınmasını ülkemizin uzun soluklu rekabet gücünün geliştirilmesi açısından son derece önemli buluyoruz.
İhracata dönük rekabetçi bir ekonomik modelin geliştirilmesi için geliştirilen öneriler aşağıda açıklanmıştır.
1. Yeni Bir Anayasa: 2023 yılı hedefleri doğrultusunda dünyanın 10. büyük ekonomisi ve önemli merkez ülkelerinden biri olmayı kendisine bir vizyon olarak koyan Türkiye, demokraside attığı adımlarla bu hedeflerine ulaşacaktır.
Bu amaçla sivil, insan haklarına saygılı ve özgürlükleri daha da genişleten, tüm Türkiye?yi kucaklayan bir anayasaya acilen ihtiyacımız olduğu çok açık bir gerçektir. Çünkü ekonomik gelişme, demokrasi ile at başı giden bir süreçtir. Ekonomi, demokrasi ve bireysel özgürlüklerin egemen olduğu bir ortamda, serpilir, gelişir, büyür.
Bu yüzden ülkemizde barışı, kardeşliği, birlikteliği tesis edecek, ayrım yapmaksızın tüm kesimleri kucaklayacak, demokrasi ve insan haklarına saygılı, herkesin bu ülkenin vatandaşı olmaktan gurur duymasını sağlayacak sivil bir anayasaya ihtiyacımız vardır.
2. Makro ekonomik politikalarda istikrarın korunması: Türkiye?nin uzun yıllar aradığı makro ekonomik istikrar ihracat artışını da beraberinde getirmektedir. Hayata geçirilen yapısal reformların devam ettirilmesi, tamamlayıcı reformların sağlanması ile ülkemizin rekabet gücü gelişecek ve krizlere karşı dayanıklı bir yapı oluşturulacaktır.
3. Rekabetçi kur politikası: Döviz kurlarının bugünkü seviyede kalması için gerekli tedbirlerin alınması gerekmektedir. İhracat odaklı ekonominin merkezinde ihracatı teşvik edecek, dünya piyasalarında talebini ve rekabetçiliğini artıracak en önemli enstrümanlardan biri de kur politikalarıdır. İç piyasayı daraltmayacak düzeyde rekabetçi döviz kuru sanayicimizi ihracata yönlendirecek, ithalatın azalmasını ve ihracatın artmasını sağlayabilecektir.
4. İhracatın üretim aşamasında desteklenmesi: Emek yoğun sektörlerde (deri-ayakkabı, gıda, tekstil, hazır giyim, ağaç-orman ürünleri, mobilya) ihracatta rekabet gücünün korunması ve sürdürülmesi için
a. Mevcut üretim bölgelerinin veya kümelenmelerin ?özel üretim bölgeleri? ilan edilerek maliyetler içinde yer alan kamu yüklerinde (işgücü, enerji, vergi) indirime gidilmesi,
b. Teşvikli 3. ve 4. Bölgede ?özel üretim bölgeleri? kurulmalı ve bu bölgelerde maliyetler içinde yer alan kamu yüklerinde indirimli oranlar uygulanmalı, taşınma desteği-yeni bölgede arazi tahsisi, yeni bölgede işgücü eğitimi desteği verilerek sektörlerin bu bölgelere taşınmaları sağlanmalıdır. (bırakılacak yerlerdeki kıdem tazminatı yüklerinin çözümü)
c. Bölgesel asgari ücret uygulanmasına geçilmelidir.
5. GİTES ? Girdi Tedarik Stratejisinin başarılı olması için ihracatın yatırım aşamasında desteklenmesi: Türkiye?de ilk kez üretilecek ileri teknolojili yüksek katma değerli ürünlerin üretimi için yapılacak yatırımlar ile ihracatta kullanılacak kritik girdi malı üretecek yatırımlar ?özel yatırımlar teşviki? düzenlemesi ile yerli ve yabancı yatırım farkı gözetilmeksizin ayrıcalıklı olarak teşvik edilmelidir. Bu yatırımlar;
Teşvik bölgesi gözetilmeksizin 10 yıl boyunca kurumlar vergisi istisnası, KDV ve gümrük vergisi istisnaları, SSK prim desteği, enerji desteği, finansman desteği araçları ile teşvik edilmelidir.
Her yıl ?özel yatırımlar teşviki? içine girecek sektörler ve ürünler yatırımların teşviki tebliği içinde ilan edilmelidir.
Yatırımların ve üretimlerin teşvikinde seçici ve ayrıcalıklı oranlar uygulanmalıdır.
a. İhracat amaçlı yatırım ve üretim yapan şirketler iç pazar amaçlı yatırım ve üretim yapanlara göre daha yüksek oranlarda,
b. Yüksek katma değerli ve orta yüksek ?yüksek teknolojili sektörlerde yatırım ve üretim yapan şirketler düşük ve orta düşük teknolojili sektörlerde yatırım ve üretim yapan şirketlere göre daha yüksek oranlarda,
c. Değer zinciri içinde daha yüksek katma değer yaratarak ihracat yapan şirketler daha yüksek oranlarda teşvik edilmelidir.
6. Bütçe kaynaklı ihracat desteklerinin artırılması: Ekonomi Bakanlığı aracılığıyla ihracatın desteklenmesi için uygulanan teşvikler (eski DTM teşvikleri) kapsamında kullandırılan Hazine kaynakları her yıl bütçe kanununda öngörülen (OVP ve yıllık program hedefi ile uyumlu) ihracat hedefinin asgari yüzde 1?ine ne çıkarılmalıdır.
7. Tasarım, Ar-Ge ve Ür-Ge?nin desteklenmesi: Şirketlerin tasarım ve ürün geliştirme faaliyetleri AR-GE teşviki kapsamı dışında, benzer ayrı bir ?Tebliğ? ile düzenlenerek teşvik edilmelidir.
Bu teşvik kapsamında şirketlerin kendi bünyelerinde yaptıkları tasarım yatırımları (modelhane vb.), tasarımcı istihdamı, ürün geliştirme harcamaları ve tasarım harcamaları desteklenmelidir.
8. Türkiye aleyhine gelişen AB serbest ticaret antlaşmalarına müdahil olunması: 1/95 Sayılı Ortaklık Konseyi Kararı kapsamında AB?nin yaptığı Serbest Ticaret Anlaşmaları ile Türkiye aleyhine ortaya çıkan sorunların giderilmesi ve bu amaçla Ortaklık Konseyi nezdinde girişim yapılması gerekmektedir.
9. İstihdam piyasasının geliştirilmesi ve katılıkların giderilmesi: Kalifiye işgücü istihdamını artırıcı, özendirici eğitim programlarının desteklenmesi gerekmektedir.
OECD verilerine göre Türkiye, istihdamın katılığı sıralamasında 34 OECD ülkesi ile 6 aday ülkenin içinde bulunduğu 40 ülke arasında ilk sırada gelmektedir.
Özellikle geçici isçiler olmak üzere hem geçici hem sürekli isçiler açısından istihdamın katılığı yüksek olup, bu durum kayıtdışı ve yarı-kayıtdışı işlerde kaynakların heba edilmesine yol açmaktadır.
Özel istihdam büroları aracılığıyla geçici istihdam sisteminin yasalaştırılması yoluyla istihdamdaki katılıkların azaltılması, isteğe bağlı olarak daha esnek biçimlerdeki iş akitlerine izin verilmesi gerekmektedir.
10. Kıdem Tazminatı Fonu kurulması: Kıdem tazminatı uygulaması hem işveren hem de işçi açısından sorunlar yaratmaktadır. Özellikle emek yoğun sektöründe kıdem tazminatları daha büyük bir yük oluşturmaktadır.
İşveren açısından ciddi bir yük oluşturan bu uygulamayla ilgili olarak, halihazırda 22 Mayıs 2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanunu?nun geçici 6. maddesinde yer alan kıdem tazminatı fonunun acilen kurulması hükmü gereğince bu fonun oluşturulması ve kıdem tazminatı yükünün şirketlerden bu fona kaydırılması gerekmektedir.
11. Çevre yatırımlarının desteklenmesi: Çevre ve insan sağlığına uygun standartlarda üretim yapmak, firmalarımıza ilave bir maliyet getirmektedir. Öte yandan, sektörün uluslar arası arenada rekabet edebilirliğinin en önemli kriterlerinden biri de bu standartlara uygun üretim yapabilirliğidir.
Günümüzde gelişmekte olan ülkeler çevre sorunlarının iyice hissedildiği bu dönemde çevre dostu bir sanayi ile büyümek zorunda kalacaklardır. Orta ve uzun vadede ihracata dönük sanayimizin iklim değişikliği programlarına, çevre dostu üretimlere yönlendirilmesi sağlanmalıdır. İhracata dönük firmalarımızda enerji yöneticiliği gibi çevre yönetim birimlerinin kurulmasına öncülük edilmelidir.
12. Eximbank kaynaklarının ve hizmetlerinin geliştirilmesi: Eximbank?ın ihracatçıya daha iyi hizmet etmesi için Kanunu çıkarılmalıdır.
İhracata yönelik proje alan firmaların projelerinin Eximbank tarafından teminat olarak kabul edilip ilk 2 yıl geri ödemesiz 5 ? 7 yıl vadeli kredi imkanı tanınması gerekmektedir.
İhracatçılara ve Kobi?lere yönelik finansman araçları çeşitlendirilmelidir. Girişimciyi, ihracatta ve yatırımda yeni projelere yöneltecek finansman olanakları artırılmalıdır.
13. Yurtdışı pazarlama imkanlarının geliştirilmesi için Türk Ticaret Merkezlerinin Kurulması: İhracatın arttırılması yönelik olarak özel sektör yönetiminde ve ağırlıklı olarak kamu tarafından finanse edilen yurtdışı Türk Ticaret Merkezleri kurulmalıdır.
14. Tarım sektöründe denetim kapasitesinin geliştirilmesi: Tarım Bakanlığı?ndan alınıp Belediyelere verilen Gıda Sicili verme yetkisinin; Belediyelerin denetim yapma alt yapısı ve yeterli sayıda elemana sahip olmadığından Tarım Bakanlığı?na geri verilmesi sağlanmalıdır.
15. e-Devlet uygulamaları yaygınlaştırılması: İhracatçıların işlemlerinin azaltılması bağlamında, e-devlet uygulamaları genişletilerek, dahilde işleme rejimi, devlet yardımları, gümrük beyannamesi onayı vb. süreçler hızlandırılmalıdır.
16. Enerji de ek maliyetlerin düzeltilmesi: Ülkemiz enerji alanında en pahalı ülkelerden birisidir. Son bir yılda elektrik ve doğalgaz gibi temel enerji fiyatlarında görünürde bir değişiklik olmamıştır. Bununla beraber, 31 Ocak 2010 tarihli Resmi Gazete?de yayımlanarak yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği?nde yapılan değişiklikle 1 milyar doları bulan kayıp-kaçak maliyeti sanayi tipi işletmelerin de içinde bulunduğu serbest tüketicilere yüklenmiştir. Söz konusu Yönetmelik değişikliğinin 3. maddesiyle kayıp-kaçak miktarı dağıtımcı şirketler tarafından temin edilir denilmektedir.
Dağıtım şirketleri tarafından üstlenilen enerjinin verimli kullanımı ve kayıp kaçak maliyeti sanayicinin faturasına kayıp kaçak bedeli ve sayaç okuma bedeli gibi ilave kalemlerle yansıtılmaktadır.
Bu ilave maliyet kalemleriyle birlikte tüketim bedeli sabit olmakla beraber 2011 yılında bir önceki yıla göre yüzde 15?i aşan bir bedel artışı ortaya çıkmaktadır. Bu gizli bir zam niteliğindedir.
Çözüm önerimiz kayıp kaçak kullanımlarının etkin denetimlerle sorumlularına ödettirilmesidir.
(Bu yazı, Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi ve TİM yönetim kurulu üyelerinin Temmuz 2011 tarihinde çeşitli bakanlıkları yaptığı ziyarette sunduğu rapordur.)
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.