Global markaların ve pek çok şirketin sosyal medya ağlarda, özellikle Facebook üye sayısı milyonlarla ifade ediliyor. Şirketlerin Facebook üye sayıları yükselirken pek çok şirketin web sitelerinin ziyaret edilme oranı da azalıyor. Bu şekilde bir çok global markanın web sitelerinin ziyaretçi sayılarında artış yaşanması gerekirken azalma yaşanıyor. Çünkü artık tüketiciler markalarla ilgili bilgileri şirketlerin sosyal medya hesaplarından almayı tercih ediyorlar. Bir araştırmaya göre tüketicilerin yüzde  23?ü markalarla ilgili haberleri ve bilgileri onların kurumsal web siteleri ya da blogları yerine Facebook?tan almayı tercih ediyor. Araştırmaya katılan tüketicilerin yüzde  21?i kurumsal web sitesi derken, sadece yüzde 3?ü blog cevabını vermiş.

Şirketlerin kurumsal sitelere artık ihtiyacı yok mu?

Türkiye?nin en önemli sosyal medya ajanslarından Klinik Şirketinin Genel Müdürü Çiğdem Özkan?a göre, markalar için sosyal medya hesapları daha etkin bir iletişim kanalı olmaya devam etse bile web siteleri hiç bir zaman ölmeyecek. Çünkü web siteleri şirketler için birincil ve resmi bilgi kaynağı. Sahipliği tamamen şirkete ait ve şirketin kontrolünde. Klinik Sosyal Medya Ajansı Genel Müdürü ve  Sosyal Medya Uzmanı Çiğdem Özkan bu konuda şunları söyledi:

?Ben şahsen bir şirketin web sitesine bakarak o şirket ile ilgili bir fikir sahibi oluyorum ve o şirketle çalışıp çalışmayacağıma karar veriyorum. Konunun bir diğer yönü, sosyal mecraların rüzgârının belirli bir zaman sonra sönebileceği, buna bağlı olarak da şirketler için önemli olsa da hiç bir zaman birincil temsil kaynağının sosyal mecra hesapları olmaması gerektiği gerçeğidir. Örneğin bundan 5 yıl önceki myspace rüzgarı şimdi yok. Bundan 5 yıl sonrada facebook rüzgârı bu kadar şiddetli olmayabilir. Yine şirket resmi sitesi arama motorları açısından halen daha önemli bir konumda yer alıyor? dedi.

Şirketler için temel hedef öteden beri tüketicilerin olduğu yerde onlara gözükmek ve bir mesaj iletmekti. Türkiye?de yaşayan yaklaşık 25 milyon insanın facebook hesabı var. Diğer sosyal mecraları saymıyoruz bile. Üstelik sosyal medya ile şirketler sadece gözükmekle kalmayıp müşterileri ile etkileşime geçme fırsatını da yakalıyorlar. Bu anlamda aslında her şirket sosyal medyada bir şeyler yapabilir. Sanılanın aksine sadece büyük şirketler değil, KOBİ’ler  de sosyal medya hesaplarını bir iletişim kanalı olarak kullanabilirler. Nitekim birçok KOBİ artık sosyal medyayı etkin bir şekilde kullanmaya başladı bile. Ancak tabana yayılma henüz gerçekleşmedi fakat önümüzdeki yıllarda bunu göreceğiz. Özetle; şirketler bazında sosyal medyayı ticari bir amaç için kullanma, kişisel kullanıma kıyasla çok daha az fark edildi. Fakat yakın gelecekte sosyal medyayı kullanmayan şirketlerin bir azınlık olarak kalacağı öne sürülüyor.

Dijital itibar yönetimi şirketler için neden önemli?

Şirketler için İtibar yönetimi belki de en önemli konulardan biri. Çünkü şirketlerin itibarının ticari bir değeri ve getirisi var. Dijital patlama yaşanmadan önce, itibar müşterinin beyninde ve dilinde idi. Şimdilerde buna dijital ayak izleri eklendi. Yani arama motorlarında, forumlarda, kişilerin duvarlarında vb. alanlarda firmalar takip ediliyor… Bu izler silinmiyor ve üçüncü kişilerin bıraktığı bu izler, onları hiç tanımayanlar tarafından da görülebiliyor. Bunun için şirketlerin bu izleri kontrol altında tutmaları çok önemli. Klinik Sosyal Medya Ajansı Genel Müdürü ve Sosyal Medya Uzmanı Çiğdem Özkan dijital itibar yönetimi konusunda şunları söyledi:

?Dijital itibar yönetimi bir çok disiplini barındıran derin bir uzmanlık konusu. Topluluk yönetimi, Seeding, monitoring, SEO gibi bir çok disiplini bilmeniz gerekiyor ki ‘dijital itibar yönetimini’ hakkıyla yapasınız. Bu işi de ancak profesyonel bir ekipten alınan destekle yapmak mümkün olur diye düşünüyorum. Konuya ajanslar tarafından baktığımızda, ajansların da farklı uzmanlık alanlarında uzmanlaşarak dikey hizmetler verdiğini görüyoruz. Daha önce sadece dijital ajanslar varken, şimdi medya satın alma ajansları, SEM ajansları, sosyal medya ajansları, dijital yaratıcı ajanslar gibi kendi içinde ayrı ayrı uzmanlık alanlarına bölündüklerini görüyoruz. Sosyal medya tarafında verilecek hizmetin bu kalemler içerisinde mutlaka ayrılması gerektiğini, işi sadece sosyal medya olan bir ajans tarafından yönetilmesi gerektiğini düşünüyorum? dedi.

Özetle, sosyal medya kavramı basite alınmamalı. Sosyal medya tweetler, feedler paylaşmaktan durum güncellemekten, resim ve video paylaşmaktan ibaret değildir.

Mutlaka insan faktörü göz önünde bulundurulmalıdır. Markalar kesinlikle vizyonlarıyla ve kurum kimlikleriyle temsil edilmelidir. Dolayısıyla tüm insanların hassasiyetleri göz önünde bulundurulmalı, tarafsız iletişim stratejileri belirlenmelidir. Marka kimliğiyle sanal kimliğin senkronize bir şekilde temsili için sosyal medya uzmanlarına güvenilmelidir.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın