Sabah belirginleşen baş ağrıları, göz çevresi ağrıları, zaman zaman bulanık görme, geceleri ışıkların etrafında ışıklı halkalar görme ve televizyon izlerken göz etrafında ağrı… Çok ciddiye alınmayan tüm bu şikayetler, görme kaybına neden olan sinsi hastalık glokom?un (göz tansiyonu) habercisi olabilir. Ağırlıklı olarak 40 yaş üstü kişilerde görülen hastalık bilinenin aksine yeni doğan bebekler dahil her yaştan insanı tehdit ediyor.

Özellikle son yıllarda sık duyduğumuz göz hastalıklarından biri haline gelen glokom (göz tansiyonu), erken tedavi edilmediği takdirde ciddi görme kayıplarına yol açıyor. Artan göz içi basıncının göz siniri hücrelerine zarar vermesiyle oluşan hastalık özellikle 40 yaş üstü kişilerde görülüyor ancak uzmanlar, yeni doğan bebekler dahil her yaştan insanın glokom riskiyle karşı karşıya olduğu konusunda uyarıyor.

Glokomun erken teşhis edilip hiç zaman kaybetmeden tedavisine başlanmasının görmenin korunabilmesi için önemli olduğunu söyleyen Dünyagöz Etiler Hastanesi?nden Prof. Dr. Can Üstündağ, hastalığa ilişkin şu bilgileri veriyor: ?Glokom gözde yavaşca kendini hissettirmeden başlar ve ilerler. Belirtiler ortaya çıktığında ise hızlı seyrederek görme sinirlerinde onarılması mümkün olmayan tahribata ve sonunda geri dönüşümü olmayan görme kaybına yol açar. Sıklıkla 40 yaş üstünde görülen bir hastalık olmasına rağmen yeni doğan bebekler dahil her yaşta görülebiliyor.?

Kimler risk altında?

Glokom?un ortaya çıkma nedenleri arasında ilk sırada genetik yatkınlık geliyor. Ailesinde glokom öyküsü olan kişilerde hastalığın görülme riski de artıyor. Bunun yanı sıra hastalığı tetikleyen pek çok faktör bulunuyor. Prof. Dr. Üstündağ bu faktörleri şöyle özetliyor: ?35 yaş üstünde olanlar, şeker ve tansiyon hastaları, yaşanan şiddetli kansızlık ve şok yaşayanlar, yüksek miyop ya da hipermetrop hastaları ve migreni olan kişiler risk grupları arasında yer alıyor. Bunun yanı sıra göz yaralanmaları, uzun süreli kortizon tedavisi de hastalığı tetikleyen unsurlar arasında.?

Yılda bir kez göz tansiyonu ölçülmeli

Erken ve özel tetkiklerle yapılan doğru teşhisin hastalığın tedavisi için büyük önem taşıdığını belirten Prof. Dr. Üstündağ, bu tedavi yöntemlerini şöyle anlatıyor: ?Hastalığın erken teşhisi önemli. Bu nedenle herhangi bir belirti olmasa da yılda bir kere göz tansiyonunun ölçülmesi gerektiği konusunda hastalarımızı uyarıyoruz. Glokom, üç yolla tedavi edilebilir. Öncelikle hastanın göz tansiyonu gözdeki sıvının üretimi kısılarak ya da çıkışı artırılarak düşürülür. Bu iki yöntem için kullanılan ilaçlar vardır. Bu ilaçlar, her gün belirli aralıklarla alınan ve de hayat boyu kullanılan ilaçlardır. İlaç tedavisine rağmen hastanın, göz tansiyonu düşmüyor ve görme alanı daralıyorsa; uygulanacak tedavi yöntemi ameliyattır. Ameliyat sonrası çoğunlukla glokom hastalığı ortadan kalkar. Göz tansiyonu tedavisinde lazer ışını çeşitli amaçlarla kullanılabilir. Lazerin göz tansiyonu tedavisindeki bir diğer kullanım alanı ise gözün dış kısmındaki, renkli kısmın çevresindeki beyaz bölgeye yapılan lazer uygulamasıdır. Glokom tedavi edilmediği taktirde körlükle sonuçlanabilir.?


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın