Malum, bu iki ürünün uluslararası piyasalardaki fiyatı son iki yıldır yüksek seyrediyor. İşlenmiş pamuğun kilosu 7 lira, mısırınki ise 60 kuruş civarında. Nitekim fiyatlar yükselince çiftçiler de bu ürünlere yönelmeye başladı. Bu yıl üreticinin tercihinin, bir zamanların ?beyaz altını? pamuk olduğunu gördük. Mısırsa nispeten daha az tercih ediliyor.
Türkiye?de pamuk deyince akla hemen Çukurova gelir. Ancak kalitede Ege pamuğu öne çıkar. Son dönemlerde Güneydoğu da önemli pamuk merkezleri arasına girdi. GAP, tamamlanırsa pamukta liderliği ele bile geçirebilir.
Pamuk üreticisi 2008 yılına kadar para kazanamamaktan şikayetçiydi. Hatta bu yüzden Egeli ve Çukurovalı üretici pamuktan uzaklaşmıştı. Ege?de daha önce 190 bin hektarları bulan pamuk ekim alanları 110 bin hektara kadar gerilemişti.
Uluslararası piyasalarda pamuk fiyatları tırmanışa geçince üreticinin gözü uzun bir aradan sonra para gördü. Bu tablo da doğal olarak ekim alanlarına yansımaya başladı. Geçen yıl Ege?deki pamuk ekim alanları 170 bin hektara kadar yükseldi. Bu yılki beklenti 300 bin hektar. Türkiye genelinde ise 2010 yılında 620 bin hektarlık alana pamuk ekildi.
Üretici para kazanmaya başladı
Tariş Pamuk Birliği, Egeli pamuk üreticilerinin bağlı bulunduğu bir çatı örgütü. Birliğin başkanı Beliğ Azbazdar?a göre, üretici yeniden pamuğa dönüş yapıyor. Azbazdar, ?Çiftçinin cebine para girmeye başlayınca geleneksel ürüne dönüş başladı. Başta pamuğun merkezi Aydın olmak üzere bütün bölge illerinde ciddi dönüş yaşanıyor. Üretici geçmişte pamuktan para kazanamayınca sebze, mısır, buğday gibi ürünlere yönelmişti. Şimdi fiyatlar iyi noktalara gelince üretici mısırdan vazgeçip tekrar bildiği ürüne dönmeye başladı? diyor.
Beliğ Azbazdar, bu yıl pamuk ekim alanlarının en az yüzde 40 artacağını tahmin ediyor. Pamuğun Türkiye için stratejik bir ürün olduğunu vurgulayan Azbazdar, üreticinin eğilimi nedeniyle tohum ihtiyacının gündeme gelebileceğini düşünüyor. Ardından da tohum talebini karşılamak üzere birlik olarak hazırlıkları tamamladıklarını sözlerine ekliyor.
Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Serdar Çiftçi, Ege?de ilçe ilçe yaptıkları araştırmada pamuğa ciddi bir dönüş gördüklerini söylüyor. Ekim alanlarında yüzde 100 artış olacağını tahmin eden Çiftçi, şöyle konuşuyor: ?Pamuğa ciddi bir dönüş var. Bergama, Menemen, Torbalı, Ödemiş, Selçuk gibi ilçelerde yaptığımız saha çalışmalarında pamuğa dönüş hazırlığını görebiliyoruz. Pamuk tohumu bulmakta zorlanıyoruz. Bu da ilgiyi gösteriyor. Bu yıl artması yeterli değil. İstikrarlı olmalı. İşlenmiş pamuk fiyatı 7 lira seviyesinde. Bu fiyat yükselişi Egeli çiftçilerin ilgisini çekti. Tekrar geleneksel ürünleri olan pamuğa dönmeye başladılar. Yalnız hasatta sıkıntı yaşanabilir. Eskisi gibi pamuk toplayacak işçi bulmak kolay değil. Makineli hasat için uygun tohum ıslahları yapılmalı. Devletin rolü bu noktalarda olabilir. İthalata dayalı politikalardan da vazgeçilmeli. Ege?de mısır üretimi ciddi boyutlara ulaşmıştı. Şu sıralar mısır yerine pamuk tercihi yapıldığını gözlemliyoruz.?
“Makineli hasata geçilmeli”
Dokuz Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yaşar Uysal ise daha farklı düşünüyor. Ege?de pamuk ekim alanlarının artmasının zor olduğunu düşünen Uysal, ?Pamukta inanılmaz fiyat artışları yaşandı. Pamuk alanlarında bir artış olacak gibi. Ancak bu Ege?den ziyade Güneydoğu?da olacak. Bu bölgelerde sulama imkanı arttıkça çiftçi pamuğa dönecek? diyor. Ege?de pamuk toplamanın maliyetli olduğunu söyleyen Uysal, şöyle konuşuyor: ?Ege, pamuktan soğumuştu. Alet ve ekipmanlar atıl kaldı. Bir kısmı da kullanılamaz durumda. Su sorunu halen büyük; artezyen suyu kullanılıyor. Elektrik pahalı. İşçilik ciddi maliyet. Makineli hasat az. Bu sebeple Ege?nin işi biraz zor… Pamuğa eğilim yok diyemeyiz, ancak maliyetli olacaktır. İşçilik maliyetleri yüzde 30-40 seviyesinde. Bu oran çok yüksek. Yüksek maliyet Ege?nin avantajını zora sokuyor. Pamuk ekseler bile toplatacak işçi bulmakta zorlanacaklar. Bu yıl söylendiği gibi yüksek bir artış beklemiyorum.?
?Mısır kraliçesi? de pamuğa dönüyor
Türkiye?de mısır üretimi de pamuk kadar yaygındır. Başta Çukurova olmak üzere, Ege ve Marmara?da yaygın olarak yetiştirilir. Yem, un, yağ ve tatlandırıcı sektörünün ana hammaddesi olan mısır üretimi yıllık 4 milyon tonun üzerinde gerçekleşiyor.100 bin çiftçinin geçim kaynağı olan mısırın ekonomik büyüklüğü ise 1.5 milyar lira seviyesinde. Mısırın en çok üretildiği şehirlerin başında ise Adana geliyor. Bir dönem pamuğu tahtından indiren mısırın saltanatı sallanıyor. Adana?nın önemli mısır üreticilerinden biri olan Nur Özkan da bu yıl tercihini pamuktan yana kullanacağını söylüyor. 2 bin dönüm arazide mısır, sebze, buğday üreten Nur Özkan, ?Bu yıl mısırın payını düşürüp pamuğa ağırlık vereceğim? diyor. Gerekçesini de şöyle açıklıyor:
?Çukurova?da da pamuğa ciddi bir yöneliş var. Mısır?dan kaçış var. Pamuğun piyasası daha iyi. Devlet destek veriyor. Ayrıca Türk tekstil sanayicileri de pamuk üreticilerini teşvik ediyor. Mısır ile pamuğun yetiştirilmesi anlamında maliyet farkı yok. Mısır son yıllarda çok ekildi. Toprak yoruldu, verimliliği düştü. Toprak da mübadele istiyor. Pamuk para da kazandırınca bu ürüne yöneliş oldu. Ben 2 bin dönümlük arazimde mısır da üretiyordum. Hatta ağırlıklı üretimim mısırdı. Bu yıl pamuğa ağırlık vereceğim.
Mısırı tamamen bırakmıyorum tabii ki. Büyük çiftlikler mısır üretimini bırakmıyor. Küçük üreticiler ise pamuk mu mısır mı noktasında tercihini pamuktan yana kullanıyor. Mısırın hasat döneminde fısıltı gazetesi devreye giriyor. İthalat yapılacakmış dedikoduları yayılıyor ve fiyatlar düşüyor. Küçük üretici bu durumlarda zarar görebiliyor. Yalnız mısır konusunda bir noktaya dikkat çekmek istiyorum; Çukurova mısırının özelliği büyük. Yem ve nişasta sanayicileri mısırın kalitesini tasdik eder. Protein ve nişasta bakımından dünyanın iyi mısırıdır. Çiftçi bu üründen de soğumamalı. Devlet teşviki artmalı.?
Para Dergisi
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.