Tarımsal destekler, OECD?nin ?Çiftçilere destek yüksek, ürün bazlı destekten vazgeçin? önerisiyle gündemde. İşte Türkiye?de tarımsal destekler?
Tarım ve kırsal kalkınma faslı, AB?ye üyelik müzakerelerinde en zorlu başlıklardan biri. AB standartlarında verimli, planlı tarımsal üretim; ham maddesi tarım ürünleri olan gıda sanayinin uygun maliyetlerde, sürdürülebilir ham madde temini için de çok önemli.
Türkiye, çiftçisini desteklerken, tarımsal üretimini de planlı reformlarla dönüştürmek zorunda. AB üyeliği yolunda bu ince dengeyi sağlamaktaki zorluk, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü OECD?nin raporuyla bir kez daha ortaya çıktı.
Ürün desteği yapmayın
Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker ile OECD Politikalar ve Çevre Bölüm Başkanı Wilfrid Legg tarafından 29 Nisan?da kamuoyuna açıklanan ?Türkiye?de Tarım Politikalarının Evrimi? başlıklı rapor, tarımsal desteklere ilişkin tartışmayı yeniden alevlendirdi. Türkiye?de ithal gıdalara karşı ağır korumacılık olduğu ve çiftçilere yüksek düzeyde desteğin sürdüğü kaydedilen raporda, ?Ürün bazlı destekten vazgeçip; rekabeti, çiftlik gelirlerini artırıcı, çevre sorunlarıyla baş edecek politikalara yönelin. Bu adımlar, gelecekteki olası AB üyeliği için de Türkiye?yi hazırlayacaktır? denildi.
Bu tavsiye, toplantıdaki konuşmalara da damgasını vurdu. Legg, ?İşletme ölçeklerinin küçük olması, parçalı arazi yapısı ve ekolojik koşullar yüzünden Türk tarım sektöründe verimlilik ve etkinlik hala düşüktür. Türkiye üretim bazlı desteklemelerden vazgeçip, çiftçilerin rekabet gücünü artırmalarına katkı yapacak, gelirlerini artıracak ve çevresel sorunların üstesinden gelecek uygulamalara geçmeli? dedi.
Ülkelerin kendi şartları var
Tarım ve Köyişleri Bakanı Eker ise, raporda katıldıkları ve katılmadıkları hususlar olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
?Türkiye?de üreticinin yüzde 34 oranında desteklendiği, OECD?de bu oranın yüzde 22 olduğu belirtilerek destekler çok yüksek bulunuyor. Öbür taraftan da, ?Milli gelirden üreticiye verilen destekler yüzde 1?in altında kalmıştır? deniliyor ki, bu ikisi birbiriyle çelişiyor. Uluslararası kuruluşlar genel iktisat teorilerine göre değerlendirme yapıyor, tavsiyede bulunuyorlar. Ancak her ülkenin kendi coğrafyası, sorunları ve buna dayalı çözümleri var. Bizim de kendi çözümlerimiz var.?
Eker, OECD Tarımsal Politika Analisti Dimitris Diakossavvas?ın Türkiye?de süt, şeker ve et üretimine çok fazla destek verildiği eleştirisine de, ?Üretici açısından bu ürünlerin girdi maliyetleri yüksek. Maliyetini kurtarması gerekiyor ki üretimi yapılabilsin. Bunun alternatifi ?bu ürünleri üretmeyin?dir ki, bunu da bize demeye kimsenin hakkı yok? karşılığını verdi.
ABD ve Avrupa?dan teşvik
Tarım teşviklerinin azaltılmasını öneren OECD?ye bir tepki de Maliye Bakanı Mehmet Şimşek?ten geldi. Şimşek, ?Kesinlikle yanlış tavsiye ve biz bunu dinlemeyeceğiz. Bugün ABD ve AB bile teşvik veriyor. Çiftçimize ciddi miktarda teşvik vermeye devam edeceğiz? görüşünü dile getirdi.
Sektörden isimler de Türkiye?deki desteklerin AB ve ABD?de verilen desteklerin yanında devede kulak kaldığı görüşünde.
Gelişmiş ülkelerin gıda ve tarım sektörüne önemli destekler verdiğinin altını çizen Türkiye Ziraatçılar Derneği Başkanı İbrahim Yetkin, tarıma desteğin 80 milyar dolar olduğu ABD?de çiftçi başına desteğin 4.500 dolara geldiğini, AB?de desteklerin 40 milyar avroyu, çiftçi başına 2.500 doları bulduğunu, Türkiye?de ise kişi başına desteğin ancak 40 dolar civarında olduğunu bildirdi.
Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Cahit Çetin de, AB bütçesinin yüzde 43?ünün tarıma destek olarak verildiğini belirterek, ?Türkiye?de yasada ?Ulusal gelirin yüzde 1?i tarıma destek olarak verilir? deniliyor, ancak bu oranın yarısı veriliyor. 2010 ulusal gelirine göre tarım sektörü 10.9 milyar TL alması gerekirken 5.8 milyar TL aldı? dedi.
Türkiye?de tarımsal destekler
Ülkemizde tarımsal destekler 2009 yılına kadar bir yıl gecikmeli olarak açıklanıyordu. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, 2009?da bir ilke imza atarak, 2010 yılı desteklerini ürün ekiminden önce açıkladı. Böylece Türk çiftçisi destekleri önceden bilerek, planlı bir şekilde üretim yaptı.
2010 yılında 5.792 milyon TL?ye ulaşan tarımsal destekler, 2011 için 6.125 milyon TL olarak öngörülmüştü. Tarımsal destekleme kararnamesi, Bakanlar Kurulu?ndan, 1.267 milyon TL olarak öngörülen hayvancılık destekleri 440 milyon TL artışla 1.700 milyon TL?ye yükseltilerek çıktı.
Alan bazlı tarımsal desteklemelere 2.213 milyon, fark ödemesi destekleme hizmetleri için de 2.68 milyon lira ayrıldı. Kırsal kalkınma amaçlı tarımsal desteklere 302, tarım sigortası destekleme hizmetlerine 100 milyon lira ödenecek. Diğer tarımsal amaçlı desteklere ise 50 milyon lira ayrılacak. GAP Eylem Planı kırsal kalkınma ve hayvancılık destekleri ise 114 milyon lira olarak öngörüldü.
Besi hayvancılığına destek
Hayvancılık desteklerindeki 440 milyon liralık artışın 390 milyon lirası besicilik, 50 milyon lirası ise süt tozu ihracatı için kullanılacak. Arttırılan destekler için canlı hayvan ve et ithalinden elde edilen vergi gelirlerinin kullanılması öngörülürken, ithal karkas ette gümrük vergisi oranı alınan kararla Mayıs ayı itibariyle yüzde 60?a çıkartılmış durumda.
Buna göre, mevcut besi hayvanını kestirip, yerine yerli besi materyali bağlayan üreticiye hayvan başına 300 TL destek verilecek. 1 Ocak-1 Temmuz 2011 tarihleri arasında yurt içinden temin edilmiş ve besi süresini tamamlamış erkek sığırlarını bakanlıktan izinli mezbaha veya kombinalarda kestiren yetiştiricilere de, en fazla 300 TL/baş destekleme ödemesi yapılacak.
Kararnameyle buzağı desteği 75, manda desteği 300, koyun-keçi desteği 15 liraya yükseltildi. Dekar başına yem bitkisi desteği de silajlık mısırda 55, korungada 90, yoncada ise 130 liraya çıkarıldı. Et ve süt üretimini organik yapanlar desteklerden yüzde 50 fazlasıyla yararlanacak.
Süt primi 6 kuruşa çıkartılırken, süt tozu desteğinin kapsamı da genişletildi. Bu yıl 18 bin tonu sanayicinin ham madde ihtiyacının karşılanması, 20 bin tonu da ihracat için olmak üzere toplam 38 bin ton süt tozu üretimine destek verilecek. 380 bin ton sütün piyasadan çekilmesini sağlayacak desteğin tutarı 80 milyon liranın üzerinde olacak.
Tarımın desteklenmesinde krediler de önemli bir enstrüman. Besicinin desteklenmesi için Ağustos 2010?da başlatılan faizsiz kredi uygulaması kapsamında 1,5 milyar lira kredi kullandırıldı. 2010?da sadece Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri?nin kullandırmış olduğu kredi miktarı ise 16 milyar liraya ulaştı.
874 milyon avroluk kısmı AB Kırsal Kalkınma Programı?ndan (IPARD) olmak üzere toplam bütçesi 1.165 milyon avro olan Kırsal Kalkınma Programı?ndan 20 ilde faaliyet gösteren şirketler yararlanabiliyor.
http://www.gidahatti.com/index.php?option=com_content&view=article&id=6351&Itemid=454
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.