40 ülkeden yaklaşık 500 sigorta sektörü temsilcisi ve gözlemcisinin önümüzdeki 2-3 yıl için öngördüğü en önemli risklerin belirlenmesi için PwC ve CSFI işbirliğinde gerçekleştirilen Sigortacılıkta Öngörülen Riskler Anketi araştırmasına bu yıl ilk defa Türkiye de katıldı ve Türk sigorta sektöründe faaliyet gösteren sigorta şirketlerinden 26 üst düzey yönetici görüşlerini aktardı. Araştırmaya göre, Türkiye ve dünya genelinde sigortacılık sektörüne yönelik öngörülen risklerin sıralaması şu şekilde gerçekleşti:
Sigortacılıkta Öngörülen Riskler ? 2011 *
Türkiye | Dünya geneli | |
1. | Doğal afetler | Yasal düzenlemeler |
2. | Yasal düzenlemeler | Sermaye |
3. | Yatırım performansı | Makro-ekonomik trendler |
4. | Aktüeryal varsayımlar | Yatırım performansı |
5. | İklim değişikliği | Doğal afetler |
6. | Sermaye | Yetenek (çalışan kalitesi) |
7. | Reasürans | Uzun vadeli yükümlülükler |
8. | İtibar | Kurumsal yönetim |
9. | Risk yönetimi | Dağıtım kanalları |
10. | Terörizm | Faiz oranları |
* Anket içerisinde yer verilen 26 adet risk içerisinden katılımcılar tarafından önceliklendirilen ilk 10 riske yer verilmiştir.
Türkiye ile ilgili sonuçlar
Türkiye?deki katılımcılar, özellikle Solvency II odaklı olarak artan düzenlemelerin etkisi ve maliyeti ile bunlar sonucu doğan sermaye ve uyum gereklilikleri konusundaki dünya genelindeki endişeye katılarak yasal düzenlemelere uyum riskini üst seviyeye çıkardılar. Doğal afetlerden kaynaklanabilecek riskler 2009 yılı anket çalışmasında dünya genelinde 22. sırada değerlendirilmişken 2011 yılında 5. sıraya, Türkiye?de ise ilk sıraya yerleşmiş durumda. Yaşanan küresel kriz sonucunda 2009 yılı anket çalışmasında dünya genelinde ilk sıraya yerleşen yatırım performansı riski ise 4. sıraya gerilerken, Türkiye?de 3. sırada yerini aldı.
Diğer alanlarda Türkiye?deki sıralama dünya genelinden bazı farklılıklar gösterdi:
Aktüeryal risklerin Türkiye sigortacılık sektöründe üst sıralarda yer alması, Türk sigorta şirketlerinin, gelişen karşılık tutma gerekliliğinin yönetimine ilişkin endişelerini yansıtıyor. Doğal afetler, iklim değişiklikleri, terörizm gibi iş kabul riskiyle ilişkilendirilebilecek endişeler Türkiye?de diğer ülkelerin tamamından yüksek kaydedildi. Bu durum araştırmada, sektörün Yeni Zelanda ve Japonya?da gerçekleşen olayların Türkiye?de risk algısını artırdığı şeklinde analiz edildi.
Türkiye?de itibar, reasürans ve risk yönetimi alanları ile ilgili riskler de yine dünya geneline göre daha yukarılarda yer alırken, yetenek riski altında yer verilen yönetim kalitesi ve yetenekli personel bulma ve işte tutma konuları diğer ülkelere kıyasla üst sıralardaki endişelerden değildi.
Türkiye?de, motorlu taşıt sigortası gibi bazı kilit ürünlerdeki aşırı rekabetin olumsuz etkisi konusunda bazı katılımcıların uyarıda bulunması dikkat çekici bir diğer husus oldu.
Hazırlık yeterli değil
Öte yandan, katılımcılara sorulan ?Tespit ettiğiniz risklerin idaresi konusunda kendi şirketiniz ve diğer şirketler sizce ne kadar hazırlıklılar?? sorusuna hem dünya genelinde hem de Türkiye?deki katılımcılar ?orta? notu vererek ?iyi? seviyede hazırlıklı olduklarını söylemediler.
?Tespit ettiğiniz risklerin idaresi konusunda kendi şirketiniz ve diğer şirketler sizce ne kadar hazırlıklılar??
Dünya (%) Türkiye (%)
İyi 5 0
Orta 87 89
Kötü 8 11
Türkiye Denetim Hizmetleri Ortağı ve Sigortacılık Sektörü Lideri Talar Gül araştırma sonuçları ile ilgili şu değerlendirmede bulundu:
?Sigortacılıkta Öngörülen Riskler Anketi 2011 araştırmasına bu sene ilk defa Türkiye?den de katılım olması itibariyle bizim için çok önemli. Türkiye, katılımcı sayısı olarak dünya genelinde ikinci sırayı almış durumda. Bu durum sektörün risk algısı konusundaki hassasiyetini gösteriyor. Sermaye yönetimi ve buna ilişkin düzenlemeler ile yatırım performansına ilişkin risk algısı dünyada olduğu gibi Türkiye?de ilk sıralarda yer alıyor. Bu kaygılara cevap vermek için sektörümüzün risk bazlı sermaye yönetimine, bununla ilgili gerekli sistem altyapısına ve yönetim ilkelerine yatırım yapacağını öngörmek gerekir. Söz konusu yatırımın da sadece ilgili yasal düzenlemelere uyumdan öte şirketler için rekabette çok önemli bir avantaj sağlayacağı kanaatindeyim.?
Araştırmanın editörü David Lascelles?e göre: “Tüm bu sonuçlar pek çok farklı yönden baskıya maruz kalan ve bunları atlatmak için becerili yönetime ihtiyaç duyan bir sektöre işaret ediyor. Yeni düzenlemelerin bu konularda yardımcı mı olduğu yoksa zorlaştırıcı mı olduğu açık değil.”
PwC’nin küresel sigorta lideri David Law ise şunları söyledi: “Sigortacıların dikkatinin artan düzenlemelerle nasıl başa çıkacakları konusu üzerinde yoğunlaştığı açıkça görülüyor. Bu da potansiyel olarak kilit kaynakları büyümeye odaklanmaktan uzaklaştırıyor. Sigortacıların rekabet avantajı elde etmek için, düzenlemelerin getirdiği yükü bir “kutuyu işaretleme” faaliyetinden çıkarıp, sigortacılık işinin içine dahil ederek değişen risk profilinin yönetiminde kullanması gerekiyor. Tüm bunlar artan doğal afetlerden, düşük faiz oranlarından ve belirsiz dünya ekonomisinden kaynaklanan zorluklarla daha iyi mücadele edebilmek için gerekli.”
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.