Küresel krizi geride bırakarak geçen yıl yüzde 8,9 büyüyen Türkiye ekonomisinin bu geniş coğrafyaya güven verdiğini de kaydeden Sayınataç, Cargill Türkiye olarak en büyük amaçlarının Türk ekonomisinin ve gıda sektörünün kesintisiz büyüme hedefine katkıda bulunmak olduğunu belirtti.
Basın mensuplarına şirketin faaliyetleri konusunda da çeşitli bilgiler veren Mustafa Sayınataç şunları kaydetti:
Cargill; gıda, tarım, risk yönetimi ve endüstriyel ürünler alanlarında üretim ve ticaret yapan uluslararası bir şirkettir. 1865 yılında kurulan şirketimiz, aralarında Türkiye?nin de olduğu 66 ülkede faaliyet gösteriyor ve 131 bin çalışanı bulunuyor. Bugün Cargill, iş birliği ve inovasyon ile müşterilerine destek oluyor ve global bilgi ve tecrübesini faaliyet gösterdiği üç ayrı lokasyondaki üretim merkezleri ve kalkınma için kullanıyor.
Cargill?in 1960?lı yıllarda başlayan Türkiye serüveni ise çiftçisinden tedarikçisine, nakliyecisinden sanayicisine kadar geniş yelpazedeki binlerce paydaşıyla devam ediyor.
Cargill?in Türkiye?deki faaliyetlerinin büyük bir bölümünü Nişasta bazlı şeker üretimi, gıda bileşenleri ve sistemleri konusu oluşturuyor. Sektörümüzün ana hammaddesini mısır oluşturuyor ve bu hammaddeden üretilen nişasta ve nişasta bazlı şeker çeşitleri, başta gıda ve içecek sanayimiz olmak üzere birçok sektörde ve 400?ün üzerinde değişik üründe kullanılıyor. Cargill?inde içinde yer aldığı nişasta sanayinin ana hammaddesini mısır oluşturuyor. Nişasta sanayi her yıl ortalama 700 bin ton yerli üretim mısır kullanıyor ve bu talep Türkiye?de mısır üretimindeki artışın itici gücü olmaya devam ediyor.
Cargill Gıda Türkiye, Bursa-Orhangazi ve İstanbul-Pendik’teki Mısır İşleme Tesisleri’nde Türk gıda sektöründeki müşterilerine özel çözümler yaratıyor. Yüksek teknoloji kullanılarak işlenen mısırdan, başta nişasta olmak üzere nişasta bazlı şekerlerin üretimi yapılıyor. Gıda sektörünün hammadde olarak kullandığı bu ürünler, Cargill güvencesiyle hijyenik koşullarda ve el değmeden Türk Gıda Kodeksi ve Gıda Güvenliği standartlarına uygun üretiliyor.
Tam da bu noktada Cargill Gıda Türkiye için gurur kaynağı olan yeni bir gelişmeyi de sizlerle paylaşmak istiyorum. Cargill Gıda Türkiye Bursa-Orhangazi Tesisi geçtiğimiz günlerde, Cargill?in 1,000 i aşkın fabrikası içinde ?En İyi Fabrika? ödülünü, 2005 yılından sonra 2. kez kazandı. Diğer bir deyişle, tedarikini sağladığımız ham maddeler, müşterilerimize, Cargill?in En İyi Fabrikası?ndan ulaşıyor.
Bugün Cargill Gıda Türkiye?nin iş geliştirme ve yatırımsorumluluğu içinde Kuzey Afrika ve Ortadoğu da bulunmaktadır. Cargill Türkiye?nin sorumluluk ve etki alanını genişleten bu görevlendirmenin, Global Cargill?in, Türkiye ekibine olduğu kadar Türkiye?ye de ne denli güvendiğini göstermesi bakımından oldukça önemli bir gelişme olduğunu düşünüyoruz. Türkiye artık Cargill?in, Ortadoğu ve Kuzey Afrika için iş geliştirme ve yatırım üssü durumundadır.
Günümüzde gıda ve içecek üreticisi şirketlerin reformülasyon çalışmalarında geldikleri nokta, fonksiyonel gıdalara ilişkin gelişmeler, sağlıklı, yeterli ve dengeli beslenme adına yürütülen tüm aktiviteler ve tabii ki ürün etiketlerindeki bilgilendirme çabalarının altında hepimizin çok iyi bildiği bir gerçek yatıyor. Bu gerçek; insanlığı bekleyen sağlıklı, yeterli ve dengeli beslenme sorunlarının çözümüne ortak olmak, katkı sağlamak gerçeğidir.
İşte bu noktada Cargill en temel hedefini ortaya koyuyor; ?İnsan beslenmesinde dünya çapında lider olmak.? Cargill, bu zorlu hedefe ulaşmak için sürekli Ar-Ge çalışmaları yürütüyor ve bu yönüyle gıda ve içecek üreticisi şirketlerin yanı sıra, gerek dünyada gerekse Türkiye?de gıda bilimi otoriteleri, tedarikçiler ve karar alıcılar ile sıkı bir işbirliği yapıyor.
Cargill?in gıda platformu günümüzde; gıda ve içecek sektörünün ?değişen tüketici beklentilerine ve ihtiyaçlarına yanıt vermek için ürün geliştirme çabalarına?, dünya genelindeki 22 bine yakın çalışanı ile öncülük etmeye çalışıyor. Cargill?in sadece Ar-Ge?ye yıllık 220 Milyon dolar civarında bir bütçe ayırdığını söylersem, zannediyorum bu alandaki çalışmalarımızın ne denli ciddi boyutlarda olduğu ortaya çıkacaktır.
Dünya genelinde, biri ABD’de diğeri de Belçika ve Brezilya?da olmak üzere üç önemli Ar-Ge merkezi bulunan Cargill, dünyanın değişik lokasyonlarında bulunan ve Cargill Gıda Türkiye?nin de dâhil olduğu iş ünitelerinin uzun ve orta vadeli Ar-Ge projelerine destek oluyor.
Bu iki önemli Ar-Ge merkezinin yanı sıra Avrupa -Ortadoğu ve Afrika bölgelerine hizmet veren dört ülkede unlu mamuller, şekerleme-sakız, hazır gıdalar, ilaç, süt ve süt ürünleri, içecekler ve et olmak üzere toplam dokuz kategoride Uygulama Merkezlerimiz bulunuyor. Burada yeri gelmişken, Türkiye olarak biraz önce saydığım her bir kategori için çok ciddi uygulama desteği aldığımızı belirtmek isterim.
Türkiye ekonomisi dünyanın 17. Ekonomisi? 2009 yılında yaşanan küresel krizi atlatan ülkemiz 2010 yılında yüzde 8,9 büyüdü. Gayri Safi Milli Hâsıla ise 1 trilyon TL?yi geçti. Türkiye çabuk toparlandı.
Türk gıda ve içecek sektörüne baktığımızda ise istikrarlı büyümesine devam ettiğini görüyoruz. Bugün gıda ve içecek sektörü, Gayri Safi Milli Hâsıladan 222 milyar TL?ye yakın bir pay alıyor. Tüketim artarken, tüketici bilinci de hızla yükseliyor ve artan refah, sadece gıdayı değil sağlık ve keyif gibi talepleri de ön plana çıkarıyor. Tüm bu gelişmeler ve gıda ve içecek sanayimizin geldiği bugünkü noktada, reformülasyon ve hammadde ihtiyacı geçmiş dönemlerdekinden çok daha fazla önemli hale geldi.
Tüm bu gelişmeleri göz önünde bulundurarak, aynı zamanda insan beslenmesine verdiğimiz önem nedeniyle, ana ürünlerimiz olan nişasta bazlı şekerler, nişasta, kepek, protein, mısır özünün yanı sıra, Türkiye?deki fabrikalarımızda üretimini yapmadığımız ürünleri de diğer Cargill tesislerinden kullanımınıza sunuyoruz. Bu ürünler Cargill?in diğer ülkelerde yüksek teknoloji ile ürettiği ürünlerdir. Cargill Gıda Türkiye tarafından piyasaya sunulan bu ürünler, gıda sektörümüzün ulaştığı nitelik ve kaliteyi daha da geliştirmesini sağlayacaktır. Geçtiğimiz yıllarda portföyümüze soya ürünleri, kakao çeşitleri, kıvam arttırıcılar, aroma ve konsantreler gibi gıda sektörünün ihtiyacı olan birtakım ürünler eklemiştik. Türkiye?de katma değerli ürün tüketimi arttıkça, bu ara girdilere olan ihtiyaç da aynı oranda artıyor. Şu anda pazar istenilen hacimde olmasa da çift hanelerle büyüyen bir trend takip ettiğini gözlemliyoruz.
Aynı zamanda pazarın daha fazla fonksiyonel ürünlere yöneldiğini de görüyoruz. Fonksiyonel gıdaların insan sağlığına çok büyük katkıları var. Yapılan çalışmaların sonucu olarak, fonksiyonel gıdaların mutfağımıza girmesi ile birlikte piyasadaki pek çok gıda eskiye nazaran, doğallığından ödün vermeden daha sağlıklı olacak. Gıdalar daha düşük yağlı, daha az tuzlu ve şekerli, ekstra vitaminli ve düşük kolesterollü olacak bununla birlikte lezzetini de koruyacak.
Biz de Cargill Gıda Türkiye olarak, tüketici beklentilerine cevap vermeye çalışan gıda sanayimizin bu yöndeki taleplerine odaklandık ve kakao, lesitin, soya ürünleri, pektin, aroma ve konsantreler gibi yeni ürünlerle pazarda etkin bir rol almaya başladık.
Sonuçta; günümüzün rekabetçi ortamında oyunda bir adım önde olmak da oldukça önemli. İşte bu noktada; güvenilir, kalite ve fiyat yönünden tutarlılık sunan hammadde temini ve tedarik zincirine kolay ulaşılabilirlik en önemli faktörler olarak ön plana çıkıyor.
Cargill Gıda Türkiye olarak, son 3 yıldır ?Tadınıza tat katıyoruz? konsepti ile tanıttığımız yenilikçi ürünlerimizi Türk gıda ve içecek sanayine sunuyoruz. Global pazarlardaki tecrübemizi, tüm dünyadaki uygulama ve ürün geliştirme merkezlerimizdeki araştırmalarının sonucu olan fonksiyonel ve sağlıklı ürünlerimizi sürekli, kaliteli ve tutarlı çözümler üretebilmesi için gıda sanayimize sunuyoruz.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.