Ambalajlı Süt ve Süt Ürünleri Sanayicileri Derneği tarafından bu yıl ikincisi hazırlanan 2010 Dünya ve Türkiye Süt Endüstrisi Raporu, ?Dünya Süt Günü?ne yönelik düzenlenen basın toplantısında paylaşıldı.

ASÜD Yönetim Kurulu Başkanı Harun Çallı?nın açış konuşmasıyla başlayan basın toplantısı, süt ve süt ürünleri sektörünün bulunduğu nokta ile sorunlar ve çözüm önerilerinin masaya yatırılmasını sağladı. ASÜD Yönetim Kurulu ve üyelerinin de hazır bulunduğu toplantıda, Dünya ve Türkiye Süt Endüstrisi Raporu, sektörde şimdiye kadar yapılan en nitelikli çalışma olarak değerlendirildi. Konuşmasında sektörün ulusal ve uluslararası sorunlarına da değinen Harun Çallı, kurulduğu günden bu yana kısa bir zaman geçmesine rağmen ASÜD?ün, 88 üyesiyle sektörün en yüksek temsil kabiliyetine sahip sivil toplum kuruluşu haline geldiğini belirtti. Çallı, ?Kısa sürede gerçekleşen bu gelişme, ambalajlı süt ve süt ürünleri sektörüne odaklı bir yapı ihtiyacının ne denli önemli olduğunun bir kanıtı? dedi.

AB?ye ihracatta çözüme yaklaştık

Sektörün, Avrupa Birliği?ne ihracatta bir takım sıkıntılar yaşadığını dile getiren Çallı, ASÜD kurulurken en büyük ve öncelikli hedeflerinden birinin ?İhracat Yapabilir Bir Türkiye? olduğunu söyledi. Konuyla ilgili gelişmeleri paylaşan Çallı, ?12,5 milyon tonu epeyce aştığını düşündüğümüz üretim büyüklüğümüz dikkate alındığında, ihracatımız çok düşük seviyelerdedir. Bu sorunu aşabilmek için Nisan 2010?da ?Türkiye Süt ve Süt Ürünleri Sektörünün AB Pazarına Girişinin Desteklenmesi? projesini başlattık. Projenin amacı, başta AB standartları olmak üzere uluslararası standartta üretim yapılmasını sağlayarak, halk sağlığının korunmasını ve uluslararası ticaretin önünün açılmasını sağlamak? dedi.

AB üyesi ülkeler 2001 yılından beri Türkiye?den süt ürünleri almıyor. En önemli gerekçe olarak da çiğ sütün elde edildiği hayvanların sağlık kriterlerinin AB sağlık kriterlerini karşılamadığını öne sürüyorlar. Elbette siyasi ve ticari engeller de var. Buna karşılık denetim raporlarında, ?ziyaret edilen sanayi kuruluşlarının hepsinin çok yüksek standartlarda olduğu? yazılı.

Çözüme ilişkin adımlardan bahseden Çallı, ?Bundan sonraki aşamada, verilen eğitimler ve dağıtılan dokümanlar çerçevesinde her işletmenin kendini AB standartlarına uyumlu hale getireceğini, Bakanlık yetkililerinin yapacağı ön denetimlerin ardından da Avrupa Komisyonu yetkililerinin nihai denetimler için davet edileceğini? belirtti. Çallı, ?İnşallah 2012 Dünya Süt Günü?nde, sektörümüz için AB kapılarının açıldığı müjdesini vermek üzere tekrar bir araya geliriz ve bu günü hep birlikte ?Süt Bayramı? olarak kutlarız? temennisinde bulundu.

İç tüketimin artması fiyat dalgalanmalarını durdurur

Aylık olarak yayımlanmaya başlanan TÜİK verilerini de değerlendiren Çallı, ?Verilerdeki en dikkat çekici husus, entegre süt işletmeleri tarafından toplanan süt miktarıdır. Verilere göre, 2010?da entegre süt işletmeleri tarafından toplanan inek sütü miktarı yüzde 58?lik orana ulaşmıştır. 2011?in Ocak, Şubat ve Mart aylarında ise 2010?un aynı aylarına göre sırasıyla yüzde 13,7, yüzde 11 ve yüzde 5,5 oranlarında daha fazla süt toplanmıştır. Mart ayı alımı ise bir önceki ayın yüzde 15 üzerinde gerçekleşmiştir. Satışların düşme eğiliminde olduğu aylarda alımların yükselerek devam etmesi, sanayinin sektöre sahip çıktığını göstermesi yanında, yapılan suçlamalara da anlamlı bir cevap niteliğindedir. Bu aylarda satışların genelde düşme eğiliminde olması, sektörün artık kronik hale gelen bir sorununa da işaret ediyor. Her yıl Aralık ayından itibaren süt üretimi hızlı bir şekilde artarken, tüketim aynı hızla düşüyor. Sektörün en önemli sorunu olarak da nitelendirebileceğimiz bu durum, fiyat dalgalanmalarının en önemli sebeplerinden biri olarak karşımıza çıkıyor? diye konuştu.

ASÜD Başkanı Harun Çallı, ?Tüketim artışı, henüz nüfus artış oranını bile yakalayabilmiş değildir. İç tüketimin arttırılması için -tüm sağlık otoritelerinin belirttiği gibi- her yaşta düzenli olarak süt ve süt ürünleri tüketilmesi gerektiği bilincinin yerleştirilmesi gerekmektedir. Bunun sağlanabilmesi için de öncelikle çocuklarımıza yönelik projeler uygulamalıyız. ?OKUL SÜTÜ? uygulaması, dünyadaki örneklerinden de anlaşılacağı üzere, bu konudaki en etkin uygulamadır. Ülkemizde de vakit geçirmeden, birkaç yılı içine alacak şekilde ve mümkün olduğunca geniş kapsamlı olarak planlanarak uygulamaya geçilmelidir? dedi.
Rakamlarla Türkiye Süt Sektörü

Çiğ Süt Üretimi (2009) 12.5 milyon ton (Dünya üretiminde 15.sırada)

Üretimin Hayvanlara Göre Dağılımı:

İnek Sütü yüzde 93,5

Koyun Sütü yüzde 5,85

Keçi Sütü yüzde 1,53

Manda Sütü yüzde 0,26

Toplam Süt İşleme Tesisi Adedi 2.225

Gıda ve İçecek Üretimi Yeri İçindeki Payı yüzde 5,23

Entegre Süt İşletme Tesisleri Tarafından Toplanan Süt Miktarı (2010), 6.745 milyon ton

İnek Sütünden Üretilen İçme Sütü (2010) 1,09 milyon ton

İnek Sütünden Üretilen Peynir (2010) 473 bin ton

İnek Sütünden Üretilen Yoğurt (2010) 980 bin ton

İnek Sütünden Üretilen Ayran (2010) 398 bin ton

Süt Ürünleri İhracatı (2010) 169 milyon USD

Süt Ürünleri İthalatı (2010) 147 milyon USD


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın