Türkiye?de seçim heyecanının ateşi giderek yükselirken dünyanın öbür ucunda bir ülke, seçimlerini geçen hafta tamamladı. Dünyanın en zengin ülkelerinden Kanada?da seçmenler, Muhafazakar Parti?ye çoğunluğu verirken sosyalist Yeni Demokratları muhalefette bıraktı.

Stephen Harper liderliğindeki muhafazakarlar, oyların yüzde 54?ten fazlasını alarak çoğunluk hükümetine geçiş yapmayı başardılar. Jack Layton liderliğindeki Yeni Demokratlar yüzde 33?te, Liberaller de yüzde 11?de kalırken Yeşiller ilk kez bir sandalye ile de olsa, 41?inci dönem parlamentoya girmiş oldu.

Kanada?da seçimler oldukça renkli geçiyor. Ülkenin pek fazla sorunu olmadığından adaylar, internet kullanımı, silah sahipliği, göçmen yasalarının katılaştırılması ya da yumuşatılması, Afganistan?a asker gönderilip gönderilmemesi gibi konularda vaatlerde bulunarak halkın oylarını çekmeye çalışıyor. İngilizce ve Fransızca ortak resmi diller olduğundan siyasilerin televizyon tartışmalarını, her iki dilde yapmaları zorunlu. Geçen ay, Muhafazakar Parti lideri Stephen Harper ve Liberallerin lideri Michael Ignatieff?i bir TV tartışmasında bir araya getirmeyi amaçlayan komedyen Rick Mercer, buluşmanın gerçekleşmesi halinde bir hayır kurumuna 50 bin dolar bağışlayacağını duyurmuştu. Ama Mercer?in parası cebinde kaldı. Önceki başbakan Paul Martin?in liberal hükümetinin 13 milyar dolar bütçe fazlası bırakmış olması bile bir tartışma konusu olmaya yetiyor.

İstihdam tartışması

Partiler, küresel ekonomik krizin Kanada üzerindeki etkilerinde de farklı düşünceler içinde. Muhafazakarlar kurumlar vergisinin yüzde 18?den 15?e çekilmesi halinde daha çok istihdam yaratılacağını ileri sürerken Yeni Demokratlar, işe yeni alınacak her eleman başına 4 bin 500 dolarlık teşvik primi verilmesi gerektiğini savunuyor. Çünkü yeni iş imkanlarını büyük şirketler değil, küçük ve orta ölçekli şirketler sunuyor.

Yüksek yaşam standartları, iş güvenliği, yüksek öğrenime kadar sunulan kolaylıklar, ücretsiz sağlık hizmetleri, emeklilere tanınan sosyal haklar gibi alanlarda ABD?nin bile imrenerek izlediği Kanada, başta Türkiye olmak üzere dünyanın her ülkesinden giden göçmenlerin gözdesi konumunda. Her yıl 30 bin-200 bin arası göçmen kabul eden bir ülkenin ekonomisini incelemeden geçemeyiz.

Kanada, kişi başına düşen gelir açısından dünyanın en zengin ülkelerinden biri. Dünyanın 9?uncu büyük ekonomisine sahip. İhracat ithalat hacmi açısından 8?inci büyüğü. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı OECD ile sanayileşmiş ülkeler grubu G8?in üyesi. Karma ekonomisi olan ülke, dünyanın ticaret hacmi en yüksek on ülkesi arasında. Ekonomik özgürlük ölçülerine bakıldığında ise hem ABD?nin hem de Batı Avrupa ülkelerinin oldukça üstünde.

Egemen sektör

Geçtiğimiz yüzyılda büyük ölçüde kırsal ekonominin egemen olduğu Kanada?da, madenciliğin ve hizmet sektörlerinin gelişmesi, ülkeyi, kentleşmiş endüstriyel bir güce dönüştürdü. Diğer Birinci Dünya ülkeleri gibi Kanada ekonomisi de hizmet sektörü çevresinde dönüyor. Öyle ki iş gücünün yüzde 75?i bu sektörde istihdam ediliyor. İkinci olarak en çok işçi çalıştıran sektör yüzde 12 ile perakende sektörü. Orman zenginliğinin cömertçe sunduğu kerestecilik ve kağıtçılık ile petrol endüstrisi, en önemli ekonomik etkinlik kalemlerinden.

Ülke, enerji ihraç edebilen sayılı sanayileşmiş ülkelerden biri konumunda. Denizlerden çıkardığı doğal gazın yanı sıra Alberta eyaletinin neredeyse tamamı, hem petrol hem de doğal gaz rezervleriyle dolu. Athabasca Petrol Yatakları, Suudi Arabistan?dan sonra dünyanın ikinci büyük petrol rezervini oluşturuyor.

Fiziki bir haritaya baktığınızda Kanada  topraklarının yarısının buzlarla kaplı olduğunu görüyorsunuz. Ama bu, ülkenin bir tahıl ambarı olmasına engel değil. Dünyanın en büyük tarım ürünleri ihracatçısı olan Kanada, başta buğday ve kanola olmak üzere neredeyse her iki Amerika kıtasını doyuracak kadar tahıl üretiyor.

Tahıl ambarı

Ülke aynı zamanda altın, elmas, uranyum, kurşun, bakır, nikel, alüminyum gibi maden zenginlikleriyle dolu. Topraklarının her karışı ya tarıma ya madenciliğe ya balıkçılığa ya da keresteciliğe elverişli. Ancak bu sektörlerde iş gücünün sadece yüzde 4?ü istihdam ediliyor. Ulusal hasılaya da yüzde 6?dan biraz fazla katkıda bulunuyor.

Kanada, tarımsal ürünlerin de önemli ihracatçılarından. Dünyanın buğday ambarı olarak geçtiğimiz yıllarda kuraklık çeken ülkelere büyük miktarlarda tahıl satmıştı. Tarım, hükümet tarafından sübvansiyonla büyük ölçüde destekleniyor. Her yıl ortalama olarak 4-5 milyar Kanada Doları, (1 ABD Doları = 0.95 Kanada Doları) bu destek için ayrılıyor. Dünya Ticaret Teşkilatı WTO?nun Yeşil Kutu projesi kapsamında Kanada?ya ürün değerinin yüzde 5?inden az olmamak kaydıyla sübvansiyon yapmasına izin verilmiş. Kanada kendisine ayrılan 4.3 milyar dolarlık kotanın sadece 848 milyon dolarını kullandı.

Ontario ve Quebec gibi eyaletlerde yüksek teknolojiye dayalı imalat sektörü de hayli canlı. Otomobil, uçak yapımı başta olmak üzere pek çok sanayi üretiminin gerçekleştiği bu eyaletlerde, uzay teknolojisi alanında çalışan pek çok şirkete de rastlamak mümkün.

Turizm de son zamanlarda giderek gelişen bir gelir kalemi haline geliverdi. Her ne kadar güçlü Kanada Doları turizmi biraz sekteye uğratıyorsa da özellikle Çinli turistler, ülkeye para akıtıyor.

Trudeau’nun mirası

Kanada, İkinci Dünya Savaşı?ndan sonra ABD ile girdiği ekonomik entegrasyon döneminde gelişmeye başladı. Kanadalı milliyetçiler, ekonomik ve kültürel özerklikleri konusunda hayli endişeliydi. Ama Amerikan malları ve medya ürünleri, bütün dünya gibi Kanada?yı da sarmaya başlamıştı bir kere. 1965?te iki ülke arasında imzalanan Otomotiv Ürünleri Ticaret Anlaşması, endüstriyel gelişme için bulunmaz fırsattı (Bugün bile GM, Ford, Chrysler gibi ABD?nin dünyaca ünlü markaları, ürettikleri otomobillerinin pek çok parçasını Kanada?dan getiriyor).

1970?lerde Kanada?nın enerji açısından kendi kendine yeterli olup olmadığı endişeleri ve yabancı yatırımların ülkenin ulusal ekonomisini olumsuz etkileyip etkilemeyeceği sorusu, zamanın efsane başbakanı Pierre Elliott Trudeau?yu harekete geçirmişti. Trudeau, bir Ulusal Enerji Programı hazırladı ve Yabancı Yatırımları Gözetim Ajansı oluşturdu.

NAFTA dopingi

1980?lerde ise ülkenin enerji zengini olduğu anlaşıldı. Yabancı Yatırımları Gözetim Ajansı?nda da kısıtlayıcı değil, tam tersine teşvik edici bir politika benimsendi. Aynı yıllarda ABD ile aralarındaki gümrük vergilerini karşılıklı olarak kaldırdı. Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması (NAFTA) imzalandı. NAFTA ile Kanada ve ABD arasındaki ticaret hacmini yüzde 56 oranında arttı. Daha sonra anlaşmaya katılan Meksika ile ticari faaliyetler toplamda ayrıca yüzde 27?lik bir artış daha gösterdi. Son yıllarda İsrail, Şili, Costa Rica, Peru, Kolombiya, Panama ve Ürdün ile imzalanan, Japonya, Avrupa Birliği, Singapur, Güney Kore, Hindistan, Fas ve Ukrayna ile hazırlıkları süren anlaşmalar, ticaretin gelişimi için önemli adımlar oldu.

Ülke genelinde halen işsizlik oranı yüzde 8.6. Fakat bu, eyaletten eyalete değişiyor. En düşük oran yüzde 5.8 ile Manitoba?da, en yükseği ise yüzde 17 ile Newfoundland ve Labrador?da. Son iki yılda 162 bin full-time iş kaybedildi. Ulusal borç 567 milyar dolara, dış borç da 194 milyar dolara fırladı.

Kanada, bilim ve teknoloji sektöründe oldukça gelişmiş bir sanayi ülkesi. Gayrisafi iç hasılanın yaklaşık yüzde 1.88?i araştırma geliştirme harcamalarına ayrılmış. Fizik, kimya ve tıp alanlarında Nobel?e aday gösterilmiş 18 bilim adamları bulunuyor. Dünyada internet kullanımında da 28 milyon kişiyle 12?nci sıradalar. Toplam nüfusun yüzde 85?i internet kullanıyor.

Kanada, göçmenlik kriterlerini kolaylaştıracak

Kanada, göçmenlik için en uygun ülkelerden biri. Çünkü hemen herkesin kendi yeteneklerine, eğitimine, profesyonel geçmişine dayalı bir seçenek bulması mümkün. Üniversite mezunu, akıcı İngilizce konuşabilen, 4 yıl iş deneyimi olan herkes Kanada’ya göçmenlik başvurusu yapabilir. Bazı meslekler için sınırlı düzeyde İngilizce bilmek ve ilkokul mezunu olmak yeterli. Elektrik mühendisi, mimar, marangoz, fayans-mermer ustası gibi…

Kanada, göçmen alım işlemlerini 26 Haziran 2010?da yürürlüğe giren Federal Göçmenlik Yasası kapsamında yürütüyor. Buna göre, ülkeye göçmen olarak kabul edilebilmek için 100 puanlık bir basamak sistemi üzerinden en az 67 puan almak gerekiyor. Adaylar tercihli meslek listesi, onaylanmış iş teklifi, yatırımcı göçmenlik ya da eyalet hükümeti programlarından yararlanmak şeklinde ifade edilen göçmenlik sistemlerine başvuru yapabiliyor. Tercih listesi, 29 başlık atında 1.866 alt mesleği içeriyor. Bazı meslekler için sınırlı düzeyde İngilizce bilmek ve ilkokul mezunu olmak yeterli.

Söz konusu yasanın süresi 30 Haziran 2011?de sona erecek. Yeni yasa için hazırlıklar tamamlanmak üzere. Yeni yasanın özellikle meslek sahipleri için daha cazip fırsatlar içereceği tahmin ediliyor. Kan-Da Danışmanlık-Göçmenlik Genel Müdürü Levent Semiramis, ?Mevcut yasada belirtilen meslek ve alt meslek kolları ülkenin ihtiyaçlarını karşılamada yetersiz kaldığı görülüyor. İşte bu yüzden yeni yasadaki meslek listesine yenileri eklenecek? diyor.

Kanada?ya göçmen alınırken herhangi bir ülke ayrımı yok. Her ülkeden ne kadar göçmen alınacağına dair herhangi bir istatistik açıklanmıyor. Bu sayı yıllara, müracaatlara ve kriterleri yerine getiren müracaatçı sayısına göre değişiyor. Kanada, 2009?da Türkiye?den 1.455 başvuruyu kabul etmişti. 2010 rakamları henüz açıklanmadı.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın