TOLGA MACİT GÜSAR >> Garanti Portföy Yönetimi A.Ş. Stratejisti >> Global sermaye piyasalarının son iki yıllık performansı incelendiğinde görülmektedir ki gelişmiş ekonomiler tarafından yaşanan büyük krizin yaralarını saracağına inanılan büyük boyutlardaki parasal genişlemeden en büyük menfaati başta emtialar ve daha sonra ise hisse senetleri sağlamış bulunmaktadır.

Çok basit bir mantıkla er ya da geç başlayacak parasal daralmanın yine en fazla bu iki varlık sınıfı üzerinde en iyi ihtimalle geçici ve kısa süreli bir satış baskısı yaratması beklenmelidir.

Yapılan analizler her ne kadar daha önceki büyük mali krizler döneminde verilen likiditenin sterilizasyonu sonrasında gerek emtiaların gerekse de hisse senetlerinin yükseldiğini gösterse de bu kez yine aynı yönde bir tepki beklemek ne kadar doğru şüpheliyiz.

Bu denli yüksek kamu borç stokları, bir türlü kontrol edilemeyen bütçe açıkları, değer kaybeden para birimlerine karşın azalmayan cari açıklar, artan emtia fiyatları sebebiyle yükselmeye başlayan enflasyon vs.

Özetle parasal genişlemenin sona erip, enflasyon sebebiyle yükselecek faiz ortamı (henüz işsizlik rakamları arzu edilen seviyelere düşüp ve konut fiyatları ise arzu edilen seviyelere yükselmeden) sadece gelişmiş ülke borsalarını değil kuvvetle muhtemel tüm gelişmekte olan ülke borsalarını da olumsuz etkileyecektir.

Global likiditenin azalacağı bu ortamda en son istenecek şey herhalde bu döneme yüksek bir cari açıkla yakalanmak olacaktır.

Dolayısıyla, kamu borç stoğu ve hatta büyük ölçüde enflasyon sorununu çözmüş olan Türkiye?nin önünde hem de bir an önce çözmesi gereken en önemli yapısal sorun cari açık olarak görünmektedir. Bu sebepledir ki başta TCMB olmak üzere cari açık sorununa işaret eden ve hatta çözüm geliştirmek amacıyla alınan tüm önlemlerden en fazla negatif anlamda etkilenecek Türk varlık sınıfı hisse senetleri iken Nisan ayında tüm rakiplerinden daha iyi performans göstermiştir.

Önceki aylarda işaret ettiğimiz endeks hedefi bugün itibarıyla bize 76000 İMKB100 endeks seviyelerini işaret etmektedir. Bu sebeple bu seviyelere ulaşıldığında İMKB için daha temkinli bir strateji belirlemek uygun olacaktır görüşündeyiz. Türk Lirası da yukarıda bahsettiğimiz risklerden negatif etkilenebilecek bir diğer varlıktır ancak yıl boyunca hafif bir eğimle yükselmesini beklediğimiz Türk Lirası faizleri ve zaten rakiplerine göre oldukça fazla değer kaybetmiş görünen bir para birimi olması olası değer kayıplarını sınırlayacaktır.

Son iki aydır yakalanan olumlu ivmenin yaklaşan genel seçimler öncesinde sürmesi olasıdır ancak özellikle yılın ikinci yarısına artması muhtemel global endişeler sebebiyle temkinli yaklaşılmalıdır.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın