Toplantı sonrası ortak açıklamayı, TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu yaptı. Türkiye AB Katılım Süreci İçin Sivil Toplum Girişimi’nin ortak açıklaması şöyle:
“Bizler; Türkiye?de sivil toplumun farklı kesimlerinin, iş dünyasının, emeğin, küçük işletmelerin, zanaatkârın, esnafın, çitçinin ve bilim çevrelerinin temsilcileri olarak, Türkiye?nin Avrupa Birliği katılım sürecine ilişkin geniş bir mutabakatı temsil ediyoruz.
Türkiye?nin AB?ye katılım süreci bir tıkanma noktasına gelmiştir. Bu gidişatın önüne geçilememesinin yaratacağı sonuçlardan endişe duymaktayız. Bu endişemizi Hükümetimiz, siyasi partilerimiz, kamuoyumuz ve Avrupa Birliği kurumları, üye ülke Hükümetleri ve AB Kamuoyu ile paylaşmak üzere bir araya geldik.
Mevcut ortam AB sürecinin her iki tarafta da öncelikli gündem maddesi olmaktan çıkmaya başladığı ve durma noktasına geldiği izlenimini vermektedir. AB üyeliği Türkiye?nin vazgeçilmez hedefi olmaya devam etmektedir. Bizler için Türkiye?nin AB üyeliği hedefi sürdürülebilir kalkınma, yüksek demokratik standartlar, hukuk güvenliği, bireysel özgürlükler, toplumsal cinsiyet eşitliği ve refah toplumu anlamına gelmektedir. Ne AB?deki, ne Türkiye?deki dönemsel siyasal ve ekonomik gelişmeler bu temel doğrultuyu değiştiremez.
Hatırlatmak gerekir ki AB yönelimi öncelikle bizim kendi meselemizdir. Bu anlayış içinde, Hükümetimizi, siyasi partilerimizi Türkiye?nin tam üyelik hedefi anlayışıyla daha fazla gayret göstermeye davet ediyoruz. Bu nedenle önümüzdeki seçimlerin yeni bir başlangıç olmasını diliyor ve Haziran 2011?de oluşacak siyasi iradeyi partiler üstü bir anlayışla reform sürecini süratle canlandırmaya davet ediyoruz. Özellikle, AB?nin yeni bütçe döneminde Türkiye?nin AB üyeliğini dikkate alması sağlanmalıdır AB?nin 2014 yılında başlayacak yeni bütçe çalışmalarında, Türkiye?nin üyeliğinin göz önünde tutulabilmesi için reformlar hızlandırılmalıdır.
Sürecin ayrılmaz parçası olan ve bizlerin de içinde bulunduğu sivil toplumun, bu hedef doğrultusunda gösterilecek çabaya katkısı esastır ve bu sorumluluğun tam olarak bilincindeyiz. Diğer yandan, var olan AB İletişim Stratejisinin etkinliği değerlendirilmeli, AB?ye verilen mesajların ne kadar ikna edici olduğu irdelenmeli, yeni ve daha etkin bir iletişim stratejisi geliştirilerek güçlü bir şekilde uygulamaya konulmalıdır. Başmüzakerecimizin çabalarına rağmen, vize konusu sivil toplum diyalogu önünde engel olmaya devam etmektedir.
Buradan AB liderlerine ve kurumlarına da çağrıda bulunuyoruz: Türkiye ve AB tam üyelik iradelerini yarım asrı aşkın süredir ortaya koymuşlardır. Esasen bu nedenledir ki, Türkiye?nin AB üyeliği, AB?nin küresel bir aktör olma sürecinin ayrılmaz bir parçasıdır. Bu anlayış içinde, AB liderlerini, üyelik sürecindeki hukuki yükümlülüklerini ve Türkiye?nin üyeliğine yönelik tutum ve söylemlerini süratle ve ciddiyetle ahde vefa ilkesini de dikkate alınarak gözden geçirmeye davet ediyoruz.
Bu çerçevede hem AB?ye hem hükümetimize ve siyasi partilerimize konuya esastan bakmaları çağrısını yapıyor ve diyoruz ki: Gelecek seçimleri değil, gelecek nesilleri düşünün!”
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.