Türkiye?de son derece modern tütün işletmeleri bulunduğunu belirten Türkiye İhracatçılar Meclisi Sektörler Konseyi Üyesi Noyan Gürel, Türkiye?de üretilen tütünlerin 3-4 ay içinde işlendiğini geri kalan zaman diliminde işletmelerin atıl kaldığını, yılın geri kalan 8 aylık diliminde tesislerin çalışması için Dahilde İşleme Rejimi kapsamında ihraç amaçlı tütün ithalatı yapmak istediklerini, bu konudaki yasal engelin kaldırılmasını beklediklerini söyledi.

Tütün işletmelerinin yılın 3-4 ayı çalışıp diğer zamanlarda ürün olmadığı için çalışamaması nedeniyle; önemli ölçüde istihdam kaybına, vergi gelirlerinde azalmaya, sosyal ve ekonomik kayıplara neden olduğuna işaret eden Gürel, ?Tütün işletmelerinin yılın her ayında tam kapasite ile çalışmalarının önünü tıkayan yürürlükteki 4733 sayılı Kanunun 6. maddesinin 5. paragrafındaki ?İşlendikten sonra ihraç amacıyla olsa dahi tütün ithali, ancak üretim ihtiyaçlarıyla sınırlı olarak bu maddenin ikinci fıkrasında belirtilen tütün mamulleri üretenler tarafından yapılabilir? hükmünün değiştirilerek, gerekli kapasiteye sahip yaprak tütün işletmesi olan firmaların da, Dahilde İşleme Rejimi çerçevesinde ihracat koşuluyla tütün ithalatı yapabilmelerine imkan verecek şekilde yeniden düzenlenmesi ülkemize ve sektörümüze önemli katkılar sağlayacaktır? diye konuştu.

Çeşitli nedenlerle yurt dışından getirilmek istenen numune tütünlere de izin verilmediğini anlatan Gürel, şöyle konuştu: ?Sorunun çözümü, yasal bir düzenlemeyi gerekli kılıyor, Ege Tütün İhracatçıları Birliği olarak sorunun çözümü amacıyla ilgili kuruluşlar olan Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu ve Dış Ticaret Müsteşarlığı nezdinde gerekli girişimlerde bulunduk. TAPDK ve DTM tarafından uygun görülen talebimiz, , gerekli yasal alt yapının oluşturulması için, Ekonomik Koordinasyon Kurulu?na sevk edildi. Beklentimiz, gerekli yasal düzenlemenin bir an önce hayata geçirilmesidir. Sözkonusu yasal düzenleme hayata geçtiği takdirde yıllık 400 milyon dolar seviyesinde olan tütün ihracatımızın 1 milyar doları geçebilecektir.?

TAPDK?da ihracatçının temsilcisi olmalı

Türkiye?de tütün ve alkol piyasasını yönlendiren kurum konumundaki Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu?nun karar organı olan kurulda, Maliye Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı, Dış Ticaret Müsteşarlığı, Türkiye Ziraat Odaları Birliği ve Genel Müdürlüğün ilgilendirildiği Bakanlık temsilcisi toplam 7 temsilcinin bulunduğuna işaret eden Gürel, ?Kurul?da, yıllık ortalama 700 milyon dolarlık ihracata konu olan tütün ve tütün mamulleri ihracat sektöründen herhangi bir temsilci bulunmamaktadır. TAPDK, sektörle ilgili alınacak bazı kararlarda görüşümüzü alsa da, sektörün ivme kazanması ve bugünkü seviyesinden daha iyi bir yere gelebilmesi için, adı geçen Kurul?da İhracatçı Birlikleri temsilcisinin de bulunması önem arz etmektedir? diye konuştu.

TAPDK?da ihracatçının temsilcisinin bulunmamasının T.C. Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu?nun 17 Şubat 2010 tarihli, 210/8 sayılı raporunda da değinilmiş bir husus olduğuna vurgu yapan Gürel, raporun ihracatçıların TAPDK?da olmasını destekler konumda olduğunu kaydetti.

Sigara fiyatları kaçak tütün satışlarını arttırdı

Sigara fiyatlarındaki artış sonrasında, gayrı yasal tütün ticaretinde, geçmiş yıllara oranla ciddi bir artış olduğunu söyleyen TİM Sektörler Konseyi Üyesi Noyan Gürel, bu tür faaliyetlerin özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki tütün üretim alanlarında oldukça yoğunlaştığı ve son günlerde Karadeniz ve Marmara bölgelerinde de başladığını gözlemlediklerini kaydetti.

2009 Ağustos ayı itibariyle gayrı yasal tütün ticareti faaliyetlerinin başladığına vurgu yapan Gürel, şöyle konuştu. ?Başlangıçta her yıl yaşandığı üzere küçük miktarlarda kalacağını düşünmüştük, ancak özellikle sigara fiyatlarındaki zamlardan sonra, ciddi seviyelere erişti ve milyar dolar mertebesine ulaştı. Bugün itibariyle, bazı bölgelerde,  yazılı sözleşme miktarlarını karşılamak mümkün olmamaktadır. Söz konusu bölgelerde sürecin devam etmesi, sürdürülebilir tütün tarımının mümkün olamayacağı anlamına gelmektedir. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde tütün üretimine alternatif bir seçeneğin henüz oluşmadığı dikkate alınırsa, bu durum önümüzdeki yıllarda, yöre insanı için de ciddi sıkıntılara neden olacaktır. Gayri yasal tütün ticareti sosyal ahlakı da ciddi derecede olumsuz etkilemektedir. Bu yollarla satın alınan tütünlerin, gayri resmi yerlerde sigara yapıldığı veya pazarlarda kıyılmış tütün olarak satıldığı söylenmektedir. Sorun, devletimize ciddi bir vergi kaybı yaşatmakta ve ekici tütün piyasasına kalıcı zararlar vermektedir. Ülkemize büyük miktarlarda döviz kazandıran tütün ihracatçısının taahhütlerinde aksamalara neden olmaktadır. Sorunun ileriki yıllarda daha da büyümemesi için konu gereken önlemlerin alınması için, Birliğimiz Yönetim Kurulu kararı ile Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu?na arz edilmiştir ancak olumlu bir gelişme sağlanamamıştır.?



sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın