“25 yılda yeni bir Türkiye daha yaratacağız”
Denetim, kurumsal risk, vergi, yönetim ve kurumsal finansman danışmanlığı konularında uzmanlaşmış Deloitte Türkiye’nin kuruluşundan bu yana geçen 25 yılı değerlendiren bir konuşma yapan . Deloitte Türkiye Kıdemli Ortağı ve Yönetim Kurulu Başkanı Levent Yaveroğlu, bu sürecin, Türkiye ekonomisinin gelişimine 25 yıllık bir tanıklık olduğu söyledi. Yaveroğlu konuşmasında Türkiye’nin gelecek 25 yılına ilişkin beklentilerini de şöyle özetledi:
“Önümüzdeki 10-15 yıl içinde bugünün köklü şirketlerinde 4. jenerasyon, Anadolu’nun büyük şirketlerinde 2. ya da 3. jenerasyon iş başında olacaklar. Çok daha şeffaf ve profesyonelleşmiş bir iş yaşamımız olacak. Sermaye bugünküne göre çok daha fazla tabana yayılmış olacak. Kurallar, iş süreçleri çok daha kurumsal ve yerleşik olacak. Büyük bir olasılıkla, milli gelir, ihracat gücü, teknolojik altyapı açılarından, önümüzdeki 25 yılda bugünkünün belki de 2 katı büyüklükte yeni bir Türkiye yaratacağız. Tüm kalbimle, sosyal, siyasi ve ekonomik anlamda dünya sıralamalarında çok daha ileri noktalarda, çok daha yüksek standartlarda bir ülkede yaşayacağımıza inanıyorum.”
Deloitte Türkiye, bugün İMKB?de işlem gören şirketlerin yüzde 36?sını denetliyor
Toplantıda Deloitte Türkiye’nin 2010 yılı performansı ve 2011 hedefleri hakkında bilgi veren Yönetici Ortak Hüseyin Gürer ise, şirketin 2006-2010 yıllarını kapsayan 5 yıl içinde toplam yüzde 100’ün üstünde büyüdüğüne dikkat çekti. Gürer konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Kuruluşumuzun 25. yılını sektörümüzün lideri olarak kutluyoruz. Şu anda İMKB’de işlem gören şirketlerin sayısal olarak en yakın rakibimizin iki katına yakın olmak üzere yüzde 22’sine, bilanço büyüklüğü olarak yüzde 36’sına denetim hizmeti veriyoruz. Müşteri portföyümüzde varlıklarının büyüklüğü 1 milyar TL?nin üzerinde olan müşteri sayımız 92. 2010 yılında, Deloitte’un tüm dünya çapındaki ortalamasının 2 katının üstünde, grubumuzun EMEA bölge ortalamasının ise 4 katına yakın ölçüde büyüme kaydettik. Son 5 yıllık büyüme performansımız da Deloitte’un dünya ve EMEA bölge ortalamalarının 2 katına yakındır.”
Gürer ayrıca Deloitte’in 2009-2010 mali yılı sonunda sektörde dünya çapında liderlik konumunu kazandığını, çalışan sayısının da 170 bine ulaştığını kaydetti. Deloitte Türkiye’nin şirketin uluslararası kararlarına paralel olarak tüm dünyada olduğu gibi “As One Stratejisi” ile büyümesini sürdüreceğini açıklayan Gürer, Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun sektörde büyük değişiklikler yaratacağını vurguladı. Gürer Yeni TTK ile yaşanacak değişimi şu sözlerle özetledi:
“Kanunun uygulamaya alınacağı tarihten itibaren UFRS kullanımı zorunlu hale gelecek. Kanun, bağımsız denetim, şeffaflaşma, kurumsal yönetişim ve risk yönetimi konusunda devrim niteliğinde değişiklikler getirdi.”
“Türkiye 2013’te kriz öncesine göre yüzde 30-40 büyümüş olacak”
Toplantıda son olarak söz alan Yönetim Kurulu Üyesi M. Sait Gözüm ise Türkiye ekonomisinin 2010 yılındaki durumu ve geleceğe ilişkin beklentileri hakkında bir sunum yaptı. Gözüm Deloitte’un küresel araştırmalarına dayanarak, dünyada büyümenin lokomotif gücünün aralarında Türkiye’nin de bulunduğu hızlı gelişmekte olan pazarlar haline geldiğini söyledi. M. Sait Gözüm, BRIC, Kolombiya, Endonezya, Vietnam, Mısır, Türkiye ve Güney Afrika Cumhuriyeti’nden oluşan bu ülkeler gurubunda 2013 yılı toplam GSMH’nın ekonomik krizin başladığı yol olan 2008’in yüzde 30-40 üstünde gerçekleşmesinin beklendiğini açıkladı. 2013 yılında gelişmiş ülkelerin ise GSMH açısından ancak 2008 rakamlarını yakalayabileceklerine dikkat çekti.
Türkiye’nin uluslararası rekabet gücü açısından Ar-Ge yatırımlarına ve yüksek teknolojiye dayalı ihracat ürünlerinde gelişme stratejisine gereksinimi olduğunu belirten Sait Gözüm konuşmasında şunları söyledi:
“Bir bütün olarak sanayide ülkemiz küresel rekabetçilikte çok ufak bir yüzde ile artı pozisyonda. Dünya pazarlarında rekabetçi olduğumuz hazır giyim, tekstil, elektronik, demir-çelik başta olmak üzere, otomotiv, gıda gibi sektörlerimiz var. Ama verimlilik bazında baktığımızda örneğin kimya ve otomotivde verimliliğimiz artarken tekstil ve hazır giyimde verimliliğimizde bir düşme görülüyor. Bugün 120 milyar$ civarında seyreden ihracatımızı 2023’de 500 milyar $ seviyelerine yükseltme hedefimiz varsa, sanayileşme sürecimizi yüksek teknoloji kullanımına dayalı sektörlerle ilerletmenin yollarını bulmamız gerekiyor.”
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.