AB-G.Kore STA’sı neticesinde her iki tarafın milli gelirlerinde, toplam ihracatlarında ve istihdamlarında, bir artış beklendiği ifade edilen değerlendirmeye şöyle devam edildi:
“Bu politika notunda, AB ve G.Kore arasında imzalanan serbest ticaret anlaşmasının, Türkiye’deki otomotiv sektörü için çıkarımları karşılaştırmalı üstünlük endeksi kullanılarak incelenmiştir. Sonuçlar, imzalanan STA’nın Türkiye otomotiv sektörü ihracatının yüzde 15,8’ini yapan iki alt sektörü (Motorlu taşıt; kıvılcım ateşlemeli [1500cm3<3000 cm3] ve Kara taşıtları için diğer aksam-parçaları) olumsuz etkileyebileceğini göstermektedir.
AB’nin ticari açılımı G.Kore ile sınırlı kalmayacaktır. ‘Küresel Avrupa’ vizyonu çerçevesinde AB’nin Çin ve Hindistan ile de STA imzalaması otomotiv sektörümüzü çok daha olumsuz etkileyecektir. Türkiye, oluşturacağı dış ticaret politikasında bu gelişmeleri de dikkate almalıdır.”
Politikalar üretilmeli
Politika Notu’nda olumsuz gelişmelerin engellenebilmesi için alınması gereken önlemlere de değinildi. Sektör bazında sınırların kalktığı bir dünyada otomotiv sektörümüzün küresel arz zincirindeki yerini daha da sağlamlaştırması gerektiğine dikkat çekilen Not’a, şöyle devam edildi:
“Taşıma harcamalarının, kar marjı giderek daralan sektördeki en önemli maliyet kalemlerinden biri olduğu düşünüldüğünde, lojistik alt ve üstyapısının geliştirilerek tedarik zincirinin verimliliğinin arttırılması öncelikli bir politika olarak değerlendirilmelidir.
Daha geniş bir perspektifle STA’ların ekonominin genelindeki olumsuz etkilerini azaltmak için uluslararası platformda da politikalar üretilmelidir. Türkiye AB’nin Ortak Ticaret Politikasını ve bu kapsamda üçüncü ülkelerle akdettiği tercihli anlaşmaları üstlenme yükümlülüğü çerçevesinde ticaret anlaşması yaptığı ülkelerin sayısını zaman içinde arttırmıştır. Ancak Türkiye söz konusu ülkelerle anlaşma yapmadan evvel karşılıklı yararın tesis edildiğine tamamen kani olmalıdır. Ayrıca Türkiye AB’nin akdettiği bir serbest ticaret anlaşmasından ciddi zarar göreceğini düşünüyorsa, Gümrük Birliği’nin işleyişini düzenleyen 1/95 sayılı Ortaklık Konseyi Kararı uyarınca telafi edici vergi uygulayabileceği gibi daha geniş kapsamlı önlemler de alabilir.”
Not’ta ayrıca, Türkiye’nin bu tür anlaşmalardan nasıl etkileneceğini öngörebilmek ve bu öngörüler doğrultusunda politikalar üretebilmek için etki analizleri yapılması gereğine dikkat çekilerek, “Bu etki analizlerinin anlaşmalar yürürlüğe girmeden yapılması da ayrı bir önem taşımaktadır” denildi.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.
Türkiye sektörel rekabet gücü araştırmaları yapmak zorunda.Ancak yumurta kapıya gelince değil.
Değerlendirme notunun metodolojisini merak ediyorum
Sanayicilerin sahip olduğu araştırma kuruluşlarının objektif davranabileceğine de inanmıyorum.Rekabet gücü araştırması yapıp sonuca varmak basit bir olay değil.Genelde devletten birşey istemenin ön girişimi oluyor.
Özetle sadece otomotiv için deüil her sektör için detaylı inceleme gerekli ve geç olmadan lütfen. Saygılarımla