Osmanlı Devleti?nin kıtlık döneminde gayrimüslim bir vatandaş tarafından 1895?te halka sunulan, sade ve üstüne pudra şekeri dökülerek sunumu ile ilk olarak ortaya çıkan Tarihi Sarıyer Böreği, bünyesine yepyeni bir marka kattı: Ezik Et. Asurlular döneminde etin, kıyma makinesi olmadığı için, dövülerek kıyma haline getirilmesinden elde edilen ve o dönem kuefte adı verilen yemeğin Türkçesi ise ezik et.Türkiye?de 40 yıl boyunca layıkıyla yapan aşçı rahmetli Mustafa Sülün?ün kızı olan Semra Sülün?ün hazırladığı ezik et, markaya da adını verdi.

Tarihi Sarıyer Börekçisi Yönetim Kurulu Başkanı Cihangir Uzun, Ezik Et markası ile Tarihi Sarıyer Börekçisi restoranlarının içine Ezik Et?i de dahil ederek tam gün konsepti yarattıklarını söyledi. Krizin etkilerinin henüz atlatılamadığını dile getiren Uzun, iki markanın birlikteliğiyle ortaya çıkan ?tam gün konsepti? ile sabah 06.00 akşam 00.00 saatleri arasında restoranı doldurabildiklerini belirtti. Bu konsepte öncülük ettiklerini ve yaygınlaştırmayı hedeflediklerini ifade eden Cihangir Uzun, şu an Bostancı mağazasında bu konseptin 1 yıldır faal olduğunu, yakında Çavuşbaşı?ndaki Tarihi Sarıyer Börekçisi?nde de bunu hayata geçireceklerini aktardı.

“İstanbul?da 250 sahte Sarıyer Börek var, dava açtık, kazanınca tabelaları inecek”

Orijinal Tarihi Sarıyer Börekçisi restoranlarının Türkiye genelinde 12 adet olduğunu açıklayan Uzun, sadece İstanbul?da 250 civarında ?sahte tarihi Sarıyer Börekçisi?nin olduğunu anlattı.

Tarihi Sarıyer Börekçisi markasının patentinin de kendilerinde olduğunu aktaran Uzun, ?Tarihi Sarıyer ve Karaköy patentli iki marka. Daha önce şirketteki ortaklardan bazılarının şirketi 2006?da zarara sokmasıyla bir dağılma aşaması yaşandı. Bu dağılma sırasında, sözleşmeye aykırı olarak bu iki isim satılmış. Anonim şirketten sahte imzalarla markaların başka yere satışı sağlandı. Biz de buna karşılık bir dava açtık. 2007?de başladı. Davayı kazandık. Karşı taraf işi uzatmak için Yargıtay?a başvurdu. Ancak dava dosyasında her türlü delil mevcut. Bu konu bugün-yarın biter. Yargıtay onaylayınca markalar şirketimize iade edilecek. Biz piyasadaki Sarıyer ve Karaköy mağazaları ile görüşeceğiz. Bize katılmak isteyenler olabilir. Onlarla çalışacağız. Ancak istemeyenler tabelayı değiştirip bize ödeme yapacak? diye konuştu.

Ezik Et?in patenti Ülker?deymiş ama?

Tarihi Sarıyer Börekçisi ile alt markası Ezik Et?in iç içe olduğu üçüncü mağazayı Mısır Çarşısı?nda açmayı planladıklarını söyleyen Cihangir Uzun, bu yıl mağazalaşmadan önce, Ezik Et?i tanıtmaya yönelik çalışmalara odaklandıklarını dile getirdi. Uzun, Ezik Et isminin patentiyle ilgili yaşadıkları ilginç hikâyeyi ise şöyle anlattı: ?Bu kadar önemli ve tarihi değeri olan bir lezzetin patentini almaya karar verdiğimizde, büyük bir şaşkınlık ve sürpriz yaşadık. Aslında Ülker Grubu, Ezik Et?in patentini meyve grubu ve birçok branş için 2006?da almış; ancak et ve restoran olarak tescil ettirmemiş, patent almamış. Bu da bizim şansımız oldu. Böylece Ezik Et?in bu alanlarda patentini alarak çalışmaya başladık.?

Benzincide satılan poğaça 30 milyar TL ciro yaptırıyor

Benzin istasyonlarıyla ilgili projelerinden de bahseden Uzun, şu an 4 benzin istasyonunda Tarihi Sarıyer Börekçisi?nin olduğunu ve 5?ncinin de yolda olduğunu belirterek, ?Benzin istasyonunda poğaça çok gidiyor. Poğaça ile ayda 30 milyar TL ciro elde edilebiliyor. Benzin istasyonlarında konsept mağazalar yaratmak istiyoruz. Bunun için çalışmalara başladık. Şu an Tarihi Sarıyer Börekçisi olarak 12 franchise restoranımız var. 2011 yılı içinde anahtar teslimi franchise?lar vereceğiz. Franchise bedeli 15-50 bin dolar arasında değişiyor? şeklinde konuştu.

Et, kendi tesislerinden

Ezik Et için tabir-i caizse bir lezzet serüvenine düşen Tarihi Sarıyer Börekçisi Genel Müdürü Murat Altay ise, tüm Türkiye?yi gezerek en özel köfteyi arayan bir girişimci. Altay, lezzet serüveninin sonunda Çanakkale Biga?da Sülün Lokantası?nda tattığı köftenin tadını hiç unutamıyor. Rahmetli Mustafa Sülün?ün lokantasında Ezik Et?i tadan Altay, 42 yaşındaki Semra Sülün?ü alarak İstanbul?a getiriyor. 7 yıldır Çanakkale Biga?daki tesislerinde hayvan yetiştiren Altay, restoranda da bu hayvanların etlerini kullanıyor.

Altay, Tarihi Sarıyer Börekçisi kuruluşu olarak sadece un ve un mamullerle ilgilenmenin artık yeterli olmadığını söyleyerek, ?Bu kadar eski bir lezzetin ve kalitenin imkanları dâhilinde et ve et ürünleri, süt ve süt ürünleri ile hizmet vermesi kaçınılmaz hale gelmişti. Çünkü bu ürünleri temin edecek bir çiftliğe sahipken bu kaynaklardan ve 115 yıllık bir tecrübeden faydalanmamak büyük bir hata olurdu. Semra Sülün de et ve köfte üstadı olarak Ezik Et’e ortak olup aramıza katıldı? diye konuştu.

Ezik Et?e kasap reyonu açacağız

Kendi tesislerinde özel olarak besleyip yetiştirdikleri etleri kullandıklarını anlatan Murat Altay, bunun dışarıdan almaktan daha pahalıya mal olduğunu söyledi. Ancak sunum ve satışta avantaj sahibi olduklarını ifade eden Altay, ?Çiftlikte yetiştirilen kuzuyu buraya da aynı fiyata satıyorum, dışarıya da. Ama sıkışırsam burada indirim uygularım. Dışarıya bağımlı çalışmaya kalksam bunu yapamam. Sağlıklı ve güvenilir olması ve çiftlik sayesinde buradaki tüm ürünlerin doğal olması en büyük artımız. Buraya ileride bir kasap reyonu ekleyerek et satmak da istiyoruz. Fakat bu iş sırasını bekliyor. Hammadde için hayvan sayısının doğru yere ulaşması gerekiyor. Bin baş hayvanımız var. Kasap açmamız için bunun en az 5 bin hayvan olması lazım. Kuzu ve damızlıklardan oluşuyor. Tesiste meyve de var. Ağaçlar bu yıl ticari boyutta verimli olacak. Hedef kirazda 40, kayısıda 50 ton ürün alabilmek? şeklinde konuştu.

Dışarıdaki hayvanlar sağlıklı değil

İthal hayvanlara güvenmediğini de belirten Altay, 2006?da yerli büyükbaş sayısının 76 milyon olduğunu, bu sayının 2009?da 73 milyona düştüğünü kaydetti. Hayvan ithalatı döneminde 40 bin hayvan alımı ruhsatına sahip olduklarını dile getiren Murat Altay, sözlerini şöyle sürdürdü: ?Biz sadece 630 hayvan getirdik. Dışarıda, kurbanlık olarak alınacak bir hayvan yok. Biz de ithalatı bıraktık. Bu kadar az sayıda hayvanı seçmemizin sebebi kalite. Hayvan kurbanlığa uygun ve sağlıklı olmalı. Hayvan hastalıklarının bazıları insanlara geçmez. Ama bir kısmı geçebilir. Biz oradaki hayvanların hasta olduğuna kanaat getirip almadık.?


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın