TEPAV Araştırmacıları H. Ekrem Cunedioğlu, Ömer Fazlıoğlu ve Ü. Barış Urhan tarafından hazırlanan “Mağrip’ten Mısır’a İsyan ve Başkaldırı: Arap Sokakları Saraylardan Ne İstiyor?” başlıklı değerlendirme notu yayımlandı. Değerlendirmede, “Mağrip’ten Mısır’a yayılan isyan ve başkaldırı dalgasını göreli yoksunluk kaynaklı bir tür kitle hareketi olarak nitelemek yerinde olacaktır” denildi. Kitle hareketlerini sosyal psikoloji odaklı açıklayan göreli yoksunluk teorisine işaret edilen çalışmada, teorinin birey veya grupların gelecek tahayyüllerinin konusu olan edinimlerden mutlak yoksunluktan ziyade, diğer birey veya gruplara kıyasla yoksunluk algısını ifade ettiği hatırlatıldı. Değerlendirmede, “Yoksunluk duygusu, insanın beklentileri ve olanakları arasındaki uçurumun bilincine varmasıyla gelişmektedir. Anlaşılan Mağrip ve Mısır’ın işsiz ve mutsuz Arap sokakları, Arap saraylarını çağımızın yaşam imkânları setine ulaşmalarının önündeki engel olarak görmektedir” ifadesine yer verildi.
Kötü ekonomi ve baskı, açıklamaya yetmiyor
TEPAV’ın değerlendirme notunda Mağrip ve Mısır’da yaşanan isyan dalgasının arkasındaki ekonomik dinamikler ve baskıcı rejimler incelendi. Konuya ilişkin olarak şu değerlendirme yapıldı:
“Olağan şüpheli konumunda olan veriler arasında sadece yüksek genç işsizliğinin açıklayıcı gücü olabileceğini görüyoruz. Yüksek oranda genç işsizliği ve artan temel gıda fiyatları, Arap sokaklarında yaşanan başkaldırı dalgası için elverişli bir ortam sağlamışsa da; aynı dönemde Türkiye gibi siyasi olarak istikrarlı ülkelerde de benzer ekonomik sorunlar reel olarak daha büyük oranlarda sürmekteydi. Bu nedenle bu isyanı sadece ekonomik dinamiklerle açıklamanın mümkün olmadığını düşünüyoruz.
İktisadi temelli açıklamaların yanı sıra söz konusu rejimlerin otoriter ve baskıcı eğilimlerinin de başkaldırı dalgasını tetiklediği yönünde görüşler dile getirilmektedir. 1990 – 2009 yılları arasında Tunus’ta sivil ve siyasi özgürlükler konusunda herhangi bir değişiklik yaşanmazken, özellikle Mısır’da sivil özgürlükler az da olsa gelişmiştir. Arap sokaklarında süren başkaldırı, Arap saraylarının baskıcı yönetimleri ile açıklanamaz. ”
Temel sebep: Arap sokaklarının mutsuzluğu
TEPAV’ın değerlendirmesinde, algı anketlerinin sonuçları ışığında geliştirilen mutluluk endeksine göre, Mısır’da insanların mutluluk seviyesinin 2002 yılından sonra hızla düştüğüne dikkat çekildi. Değerlendirmede şöyle denildi:
“2002 yılında Mısır’da insanlar kendilerini mutluluk merdiveninde ortalama olarak 6.33 seviyesinde ifade ederken, 2006 yılında bu oran 5.23’e ve 2008 yılında 4.6 seviyesine düşmüştür. Peki, Mısır’da yaşayan insanların mutluluk seviyeleri ve yaşam algıları 2002 yılından sonra neden kötüleşmiştir? Bizce bu Arap sokaklarının mutsuzlaşmasında, göreli yoksunlukları hakkında giderek daha fazla farkındalık geliştirmelerinin önemli bir rolü vardır. Anlaşılan, Arap sokakları, sarayların baskıcı ve kötü yönetimlerini kendi gelecek tahayyüllerinin önünde engel olarak görmeye başlamıştır.”
İsyanı sosyal küreselleşme ve sosyal ağlar mı tetikledi?
Değerlendirme notunda, internet ve sosyal ağların, göreli yoksunluk konusunda farkındalık yaratma işlevi gözönünde bulundurulduğunda; Mağrip ve Mısır’da sosyal küreselleşmenin etkilerinin incelenmesinin daha da önemli hale geldiği hatırlatıldı. Değerlendirmede şu ifadelere yer verildi:
“KOF Küreselleşme Endeksi’ne göre asıl çarpıcı olan, özellikle Mısır’ın 1990-2000 yılları arasında sosyal küreselleşme alanında yaşadığı çarpıcı sıçramadır. 1990-2000 döneminde, sosyal küreselleşmeye ilişkin göstergelerde; Mısır yüzde 93,81 oranında bir sıçrama yaparken, aynı dönemde Tunus yüzde 21.73, Türkiye ise yüzde 43, 88 oranında ilerleme kaydetmiştir. Bu veriler ışığında, bizim önermemiz: Sosyal küreselleşme, on yıllardır Arap sokaklarında yaşanan göreli yoksunluk hakkında farkındalık yaratarak Mağrip ve Mısır’da isyanı tetiklemiştir. Yüksek oranda genç işsizliği ve gıda fiyatlarındaki yüksek artışlar da; isyan için elverişli bir ortam yaratmıştır.”
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.