İstanbul Ticaret Odası Başkanı Murat Yalçıntaş, İthalatta Korunma Önlemlerine İlişkin Tebliğ ile dokuma kumaş ve hazırgiyim ithalatına yaklaşık 3?te 1 ek vergi getirilmesinin sektöre zarar vereceğini söyledi.

Başkan Yalçıntaş, İstanbul Ticaret Odası olarak prensipte korumacılığın her türüne karşı olduklarını söyledi. Yalçıntaş, Türkiye?nin 1980 sonrası gelişiminin arkasındaki en önemli gücün ?açık pazar ve serbest rekabet anlayışı? olduğunu ve bu anlayıştan geri dönülmesinin mümkün olmadığını kaydetti. Yalçıntaş, ?Korumacılık bir sektöre sağlandığında, sıkıntıya düşen her sektör aynı şekilde korumacılık isteyecektir. Bu tebliğ ile AB ülkeleri ve Serbest Ticaret Anlaşması imzaladığımız ülkelerde de dahil olmak üzere tüm dünyadan yaptığımız tekstil ve hazırgiyim ithalatına ek vergi gelmektedir? dedi.

Yalçıntaş, gümrük vergilerinin artmasıyla, tekstil gibi Türk sanayinin lokomotifi olmuş ve en ufak fiyat değişikliğine bile duyarlı olan sektördeki maliyet artışının, ihracatta da mevzileri kaybetmemize neden olacağını belirtti.

Yalçıntaş, şunları söyledi: ?Eğer korumacılık yapılırsa ne olur? Kumaşta, konfeksiyonda gümrük oranlarını yükseltirseniz maliyetler yükselir, ürün fiyatları artar, hayat pahalılanır, tüketici sıkıntıya girer. Hazırgiyim ihracatının yüzde 40?dan fazlası ithalata dayalı ürünlerle yapılıyor. İnce ve hafif nitelikli kumaş gibi Türkiye?de üretimi olmayan veya yetersiz olan birçok tekstil ürününü Türkiye ithal ediyor. Şimdi biz buna yüzde 30 ilave vergi koyarsak nihai ürünün fiyatı ister istemez artar. Kumaş ithalatını engelleyelim derken, hazırgiyim ihracatını da baltalarız.?

Yalçıntaş, uzun yıllar Türk ekonomisinin lokomotif sektörü olan tekstilin ve hazır giyimin daha rekabetçi olması için korumacılıktan önce yapılması gerekenler bulunduğunu söyledi. Yalçıntaş, ?2010 yılında hazırgiyim ithalatının yerli üretime oranı 2005 yılına göre yüzde 278 oranında arttı. Neredeyse 3 katlık bir artış söz konusu. 2005?te 576 milyon dolar olan hazırgiyim ithalatı, 2010 yılının ilk 11 ayında 1 milyar 964 milyon doları aştı. Bu rakamlar, değerlendirildiğinde, önlem alınmasının şart olduğu gözüküyor. Ama bu önlem koruma duvarları inşa etmek değildir. Öncelikle sektörün girdi maliyetlerinin düşürülmesi çok önemli. Bu da enerji, istihdam, finansman, navlun gibi girdilerin ucuzlatılması ile olur. Bunun yanında kayıtdışılık ile fikri ve sınai mülkiyet hakları ihlallerinin ortadan kaldırılması da şart? dedi.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın