İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV), Hannover Mahkemesi’nin Soysal Kararı’na atıfla Türk vatandaşlarına üç ay AB ülkelerine vizesiz girebileceğine ilişkin hükmünden dolayı bir açıklama yaptı. Türk vatandaşlarına vize engeli konulamayacağını belirten açıklama şöyle:
“Hannover Sulh Mahkemesi?nde görülen davada, Soysal kararına atıfla Türk vatandaşlarının AB üyesi ülkeye 3 aya kadar vizesiz girebileceği teyit edilmiş ve söz konusu davada sanık olan Türk vatandaşının Almanya?ya vizesiz girmesinin suç teşkil etmediğine hükmedilmiştir. Bu karar emsal teşkil etmesinin yanında mahkemenin Avrupa Adalet Divanı?nın 2009 tarihli Soysal kararını dikkate alması açısından da önemlidir. Soysal kararı, Katma Protokol?ün yürürlüğe girdiği 1 Ocak 1973 tarihinden itibaren (her bir Üye Devlet için AB?ye üyelik tarihidir) Katma Protokol?ün 41/1. madde hükmü kapsamında, yani hizmet sunmak veya iş kurmak amacıyla AB ülkelerine giden Türk vatandaşlarına vize uygulamayan bir Üye Devlet?in bugün de uygulayamayacağını hükme bağlamıştı. Bu çerçevede, 1 Temmuz 1980 tarihinden itibaren Türk vatandaşlarına vize alma zorunluluğunu getiren Almanya?nın mevcut vize uygulamasının hukuka aykırı olduğuna karar vermişti. Ayrıca, gerek ikincil hukuk, gerekse Divan?ın içtihatları hizmet sunma özgürlüğünün hizmet alma özgürlüğünü kapsadığını ortaya koysa da, Üye Ülkeler Divan kararını sınırlı bir şekilde yorumlamayı tercih etmişti. Hannover Mahkemesi?nin bu kararı, hizmet ediminin turistler vb. gibi hizmet alan kişileri de kapsadığını teyit etmektedir.
Bu ve bunun gibi mahkeme kararlarının artması siyasi liderlerce Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına tanınmayan serbest dolaşım hakkının hukuk yoluyla teslim edilmesi anlamına gelmektedir. Ancak Almanya ve diğer AB üyesi devletlerin vize uygulaması devam etmektedir. Mahkeme kararlarının tüm Türk vatandaşlarına teşmili ancak Alman hükümetinin kararı ile mümkün olabilecektir. Bunun yanında Hannover Sulh Mahkemesi?nin kararı gibi kararların artması, önemli bir baskı oluşturarak, gerek Almanya başta olmak üzere Üye Devletlerin gerekse AB kurumlarının konuya öncelikle eğilmelerine yol açabilir.
Bu gelişmeye paralel olarak Türkiye ile AB arasında geri kabul anlaşmasının müzakere sürecinde de son aşamaya yaklaşılmaktadır. Genellikle vize serbestisi ile karşılıklı olarak akdedilen geri kabul anlaşmasını Türkiye?nin de onaylaması için mutlaka vize serbestisinin sağlanması ön koşul olmalıdır. Zaten Antlaşmalarca tanınmış bir hak olan serbest dolaşımın 3 aya kadar olan kısa süreli kalışlar için Türk vatandaşlarına uygulanmasına daha fazla zaman kaybetmeden başlanmalıdır.”
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.