Yalçıntaş, özellikle Anadolu?daki mahalli firmalar ile İstanbul civarındaki küçük ölçekli firmaların son zamanlarda büyük sıkıntılar yaşadığını belirtti. Başkan Yalçıntaş, ?Zaten artan rekabet sonucu sektördeki kâr marjları düştü. Geciken tahsilatlar ve kredi bulmakta da zorlanan tıbbi cihaz ve malzeme sektörü firmaları, finansal açıdan sıkıntıya düştüler. Şimdi bir de bu ihalelere katılamayıp, iş yapamama durumuna gelirlerse işyerlerini kapatmak zorunda kalacaklar? dedi.
Yalçıntaş, kamu tarafından yapılan alımların, bundan sonra daha da merkezileşerek büyük miktarlı alımlara doğru gidileceği yönündeki haberlerin de doğru olmadığını ümit ettiklerini kaydetti. Yalçıntaş, ?Unutmayalım ki, bu firmaların çoğu sattıkları ürünlerle ilgili sağlık personelini düzenli olarak güncel gelişmeler hakkında bilgilendiriyor. Sattıkları ürünlerin satış sonrası servisini yapıyorlar. Aynı zamanda istihdam konusunda da büyük katkıları var. Bu durumun değişmesinin kamuya olan maliyeti ileride daha fazla olacaktır? uyarısında bulundu.
Murat Yalçıntaş, özel sektör tarafından bakıldığında, önümüzdeki dönem İTO ve sektör temsilcisi kuruluşların bir araya gelerek zor durumda olan firmaların yeniden yapılanmasıyla ilgili yol haritası çizmeleri gerektiğini de kaydetti. Yalçıntaş, ?Sermayenin tabana yayılması, sosyal ve ekonomik açıdan ciddi unsurdur. Yok olma tehlikesi ile karşı karşıya olan bu tür firmaların, bir şekilde yeniden yapılanarak belli konularda ihtisaslaşmaları ve yaşamaları çok önemlidir. Ayrıca bu tür firmaların kendilerini gözden geçirerek yeniden yapılanmaya hazırlıklı ve inanmış olmaları gerekmektedir? dedi.
Sağlıkta en ucuz en iyi olarak değerlendirilemez
İTO Başkanı Yalçıntaş, kamunun açtığı tıbbi cihaz ve malzeme ihalelerinde de değerlendirmelerin daha hassas yapılması gerektiğine işaret etti. Yalçıntaş, hastanelerin açtığı ihalelerde zaman zaman teftiş endişesiyle sadece en ucuz teklif veren firmanın tercih edildiğini belirterek, şunları söyledi: ?Kamu İhale Kanunu?nda ekonomik tercihler kısmında kriterler belirlenerek ihale sonucunu değerlendirme imkanı yasal olarak bulunuyor. Buna rağmen, uzun süredir neredeyse tüm hastaneler teftiş endişesiyle sadece en ucuz teklif veren firmayı seçmektedirler. Her ne kadar tüm yasal belgeleri tam olsa dahi en ucuz fiyat verilen ürün her zaman için en uygun ürün demek değildir. Benzer şekilde cihaza bağlı bir ihalede, tedarikçi firma cihazının düzenli bakımını yapmıyorsa ve cihaz da sık sık arızalanıyorsa, sağlık hizmetinin hem kalitesi düşecek, hem de kesintiye uğrayacaktır. Bu bakımdan hastanelerin tedarikçiler ve ürünlerle ilgili deneyimlerine dayalı bir puanlama yaparak teklifleri değerlendirmeleri de, tercihlerde aranan kriterlerden birisi olmalıdır. Uzun vadede de verimlilik artışından dolayı kamu maliyesi daha fazla tasarruf etmiş olacaktır.?
İhalelerde yerli imalatçıların da gözetilmesi gerektiğini kaydeden Yalçıntaş, ?Sadece fiyata bakıldığı için örneğin 100 bin TL?lik bir ihalenin 100 TL gibi bir farkla ithal bir ürüne gittiği çok oluyor. Öyle küçük farklar yüzünden kendi sermaye ve emeğimizin heba olmasını önleyecek bir düzenin acil olarak kurulması gerekmektedir? dedi.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.