10 Ocak 2011?de Sabancı Center?da gerçekleştirilen basın toplantısında dünya ve Türkiye ekonomisindeki gelişmeleri değerlendiren Akbank Genel Müdürü Ziya Akkurt, Türk bankacılık sektörü ve Akbank hakkında bilgi vererek bankanın 2011 yılı beklenti ve hedeflerini paylaştı. Kriz sonrası dönemde aralarında Türkiye?nin de bulunduğu gelişmekte olan ülkelerin ekonomik performanslarıyla diğerlerinden ayrıştığını belirten Ziya Akkurt krizle birlikte dünya ekonomisinde farklı bölgesel kutupların öne çıktığını vurguladı. Akkurt, ?Türkiye?nin de içinde bulunduğu bölgede önemli gelişmeler yaşanıyor. Orta Doğu?da Irak, Türki Cumhuriyetler arasında Kazakistan, Türkmenistan ve Azerbaycan enerji üretimindeki ağırlıkları; Rusya ise 2011?de Dünya Ticaret Örgütü?ne (DTÖ) girme ihtimali sebebiyle bölgede önem kazanıyor? diye konuştu.
?Türkiye 26 trilyon dolar potansiyele sahip bölgede kilit ülke konumunda?
Tüm bu olumlu gelişmelerin bölgenin potansiyelini daha da arttırdığını ifade eden Akkurt, Türkiye?nin bölgedeki bu yüksek potansiyeli en iyi değerlendirecek ülke olduğunun da altını çizdi. Konuyla ilgili açıklamalarına devam eden Akkurt, ?Türkiye 2015?te toplam geliri 26 trilyon dolar olması beklenen bir bölgenin/pazarın ortasında kilit ülke konumunda. Ülkemiz bilgi birikimi ve oturmuş piyasa ekonomisiyle bölgede öne çıkıyor. Sahip olduğumuz istikrarlı makro ekonomik ortam yatırım yapmayı teşvik ediyor. Bunların yanında, kriz deneyimi yüksek, her türlü ekonomik konjonktüre kolaylıkla adapte olabilen ve yurt dışında başarılı projelere imza atan girişimcilere sahibiz. Bu özelliklerimizle birlikte Avrupa, Orta Doğu, Türki Cumhuriyetler ve Kuzey Afrika?ya olan coğrafi yakınlığımız ülkemizi gerek ihracat fırsatları gerekse yatırımlar için cazip bir üs haline getiriyor? dedi.
?Türkiye?de altyapı, gıda, hizmetler ve iç talebe yönelik sektörler ön plana çıkacak?
Son global kriz sonrası dünya ekonomisinin ciddi bir değişim sürecinden geçtiğini ve bazı zorluklarla karşı karşıya kaldığını kaydeden Akkurt, ?Yaşanan değişimler yeni fırsatları da beraberinde getiriyor. Su kaynaklarının azalması, iklim değişikliği, gıda güvenliği, çevre sorunları ve artan enerji ihtiyacı dünya ekonomisinde öne çıkan konu başlıkları. Bu sorunlar enerji, su ve çevre arasındaki bağı güçlendiriyor. Türkiye?ye baktığımızda, artan gelir ve nüfusumuzla birlikte altyapı, gıda, hizmetler ve iç talebe yönelik sektörlerin ön plana çıktığını görüyoruz; toptan ticaret, perakende ticaret, enerji, inşaat, kimya ve ana metal sektörlerinde ciddi büyüme potansiyeli bulunuyor? dedi.
?Parasal genişleme finansal istikrara yönelik önlemleri önceliklendiriyor?
Uluslararası ekonomik konjonktürle ilgili değerlendirmelerde de bulunan Akkurt, yüksek işsizlik, düşük enflasyon ve büyüme, kur savaşları tehdidiyle karşı karşıya bulunan Fed?in parasal genişleme politikasını sürdürdüğünü belirtti. Akkurt ?Global likidite bolluğu ile gelişmekte olan ülkeler sermaye akımlarını yönetme ve aşırı ısınmayı önleme sorunu ile karşı karşıya kalıyor. Likidite bolluğu sürdükçe gelişen ülkeler finansal istikrarı korumak için zorunlu karşılıkları artırmadan sermaye kontrollerine kadar uzanan önlemler almaya devam edecek.? dedi. Parasal genişleme politikasının Türk ekonomisi üzerindeki etkisine de değinen Akkurt bu politika sonucunda oluşan likidite bolluğunun Türk Lirası?nın değerlenmesine ve cari açığın büyümesine yol açtığını ifade etti. Akkurt Türkiye?de tüm kurumların finansal istikrarı korumaya yönelik eşgüdüm içinde çalıştığını da ekledi.
?Türk bankacılık sektöründeki kredi artışı yaklaşık yüzde 23 olur?
Son ekonomik gelişmelerin Türk bankacılık sektörüne etkilerini de değerlendiren Akkurt, ?Merkez Bankası istikrarın öncelik kazandığı bir dönemde özel kesimin borçlanmasını kontrol altında tutmaya, döviz cinsinden borçlanmayı sınırlamaya ve borçlanma vadelerinin uzatılmasını teşvik etmeye yönelik politikalar izliyor. Bu kapsamda, 2011 yılında bankacılık sektöründeki kredi artışının yaklaşık yüzde 23 seviyesinde gerçeklemesini bekliyoruz. Tüketici kredilerinin toplam krediler payı 1 puan artarak yüzde 35?e gelebilir.? dedi. Fonlama tarafında ağırlığın yine mevduatta olmasını, kredi artışının yüzde 64?ünün mevduatla fonlanmasını beklediğini açıklayan Akkurt, ?Faiz indirimi beklentisi ve enflasyondaki olumlu seyir ile gösterge faiz yüzde 7 (+/- 50 baz puan) çevresinde kalabilir. Menkul kıymetlerden kredilere geçiş devam edecek? dedi.
?Düşük faiz ortamı bankacılık sektöründe verimliliği daha da ön plana çıkarıyor?
Düşük faiz ortamının bankacılık sektöründe verimliliği daha da ön plana çıkardığını vurgulayan Akkurt bu durumun dağıtım kanalları stratejisinde de değişikliğe yol açtığını belirtti. Sektörde büyümenin sadece şube ve eleman sayısını artırmaktan geçmediğini vurgulayan Akkurt, ?Alternatif Dağıtım Kanalları kullanımı ve bankalı nüfus artışı sektörün geleceğini şekillendirecek. İnternet bankacılığı müşterisinin 2009?daki 2.5 milyon seviyesinden 2015?te 4.3 milyona, 2020?de ise 5.7 milyona yükselmesini bekliyoruz. Bu projeksiyon, etkin Alternatif Dağıtım Kanalları stratejisinin, verimliliğin önemli bileşenlerinden biri olacağına işaret ediyor. Diğer yandan, gelir artışı bankalı nüfus sayısında artışa yol açıyor. Bankalı nüfus sayısının toplam 3.6 milyon artışla 2013?te 37.8 milyona yükselmesini bekliyoruz. İstanbul, Ege, Akdeniz, Marmara, Batı Anadolu, Güneydoğu Anadolu potansiyel müşteri artışının yüzde 85?ini oluşturacak.? dedi.
?2010?da da yenilikçi ürün, hizmet ve bankacılık işlemlerimizle sektöre yön verdik?
31 Aralık 2010 itibarıyla Akbank?ın 22.3 milyar dolar piyasa değeriyle Türkiye?nin en değerli şirketi olduğunun altını çizen Akkurt, ?2010 yılında da teknolojik gelişmeler ve tüketici trendlerindeki değişimlere paralel yeni ürün ve hizmetleri müşterilerimizin kullanımına sunmaya devam ettik. Türkiye?de ilk olan iPad bankacılık şubemiz, iPhone bankacılık uygulamalarımızla bankacılık işlemlerinin önündeki zaman ve mekan engellerini ortadan kaldırdık. Bu ürün ve hizmetlerimizin yanında, Temmuz ayındaki 1 milyar dolarlık Eurobond ihracı, Aralık ayında gerçekleştirdiğimiz ve yurtiçi ilk mevduat bankası bono halka arzı işlemlerimizle 2010?da da Türk bankacılık sektörüne yön verdik. ATM parkurunda yüzde 17 büyüme ile ikinci en büyük parkura sahip bankayız. Aynı dönemde, 18 adet Akbank Anapara Korumalı fonu halka arz ettik. Bu fonlarda yaklaşık yüzde 20 pazar payı ile lideriz. 4.500 katılımcısı bulunan BRIC fonumuz kendi segmentinde yatırımcılara pazardaki en yüksek getiriyi sağladı. Nitelikli fonlarda yüzde 100 büyüme sağladık? dedi.
?2011?de kredilerde yaklaşık yüzde 25 artışla sektörün üzerinde ihtiyatlı bir büyüme hedefliyoruz?
Akbank?ın 2011 hedefleri ve stratejisi hakkında değerlendirmelerde bulunan Akkurt, ?Kredilerde yaklaşık yüzde 25 artışla sektörün üzerinde ihtiyatlı bir kredi büyümesi hedefliyoruz. Etkin risk yönetiminden taviz vermeden KOBİ ve tüketici kredilerine odaklanacağız. Etkin nakit yönetimi ve müşteri ihtiyaçlarına özel finansal çözümlerle mevduatımızı yaklaşık yüzde 15 artırmayı planlıyoruz. 2011?de kredi ve mevduatlardaki artış, yüksek verimlilik stratejik önceliklerimizden biri olan sürdürülebilir karlılığımızın arkasındaki itici güç olacak. Bunun yanında, artan tüketici ihtiyaçlarını ihtiyatlı bir şekilde kredi ürünlerimizle desteklemeye devam edeceğiz. Bireysel müşteri tabanımızı genişleteceğiz. KOBİ kredilerinde yakalanan büyümeyi sürdürerek 2011 yılında da en az yüzde 25?lik bir büyüme hedefliyoruz? dedi.
?Altyapı ve teknolojiye 2011 yılında yaklaşık 200 milyon dolar yatırım yapacağız”
Türkiye?de genç ve teknoloji kullanımı hızla artan bir nüfusun olduğuna dikkat çeken Akkurt, ?Akbank?ta bankacılık işlemlerinin yüzde 60?ı Alternatif Dağıtım Kanalları üzerinden gerçekleşiyor. Akbank Alternatif Dağıtım Kanallarını kullanan aktif müşteri sayımız son 4 sene içinde yıllık ortalama yüzde 12.5 oranında artış gösterdi. Müşterilerimize en iyi hizmeti sunmak adına gerekli altyapı ve teknolojiye 2011 yılında yaklaşık 200 milyon dolar yatırım yapıyoruz. ATM ağımızı daha da yaygınlaştırarak şubelerimizin olmadığı yerlerde de müşterilerimize ulaşmaya devam edeceğiz. Güçlendirdiğimiz internet altyapımızla müşterilerimizin bankacılık işlemlerini daha da hızlı yapmalarını sağlıyoruz. Geliştirmeye devam ettiğimiz mobil uygulamalarımız müşterilerimizin ihtiyaç duydukları her an ve her noktada yanlarında olmamızı sağlıyor.? dedi. Akkurt, Akbank?ın müşterilerinin kullanımına sunacağı yeni ürün ve hizmetlerle hacimsel artış sağlamaya odaklanacağını da ekledi.
Gençlere, çocuklara ve Anadolu’ya öncelik
Kurulduğu günden bu yana, bankacılık faaliyetlerinin yanında, gerçekleştirdiği farklı projelerle paydaşlarına kalıcı değer yaratmaya odaklanan Akbank?ın sürdürülebilirliğe verdiği önemin altını çizen Akkurt, ?2011?de Kurumsal Sosyal Sorumluluk faaliyetlerimizi Anadolu?ya yaygınlaştıracağız. Projelerimizle gençlere ve çocuklara yöneleceğiz. Contemporary İstanbul?u İzmir, Adana, Bursa ve Ankara?ya götürdük. Çocuk tiyatrosu için Anadolu turnesi gerçekleştiriyoruz. Akbank?ın 2010 yılında 20. yılını kutladığımız, geleneksel Caz Festivali?ni, geçen sene başlattığımız üzere 2011?de de ?Kampüste Caz? adı altında Anadolu?daki farklı üniversitelere taşıyoruz.? dedi. Dünyaca tanınan etkinlikleri Türk izleyicisiyle buluşturmaya devam ettiklerini vurgulayan Akkurt, efsanevi gösteri topluluğu Cirque du Soleil?i ilk defa Türkiye?ye getireceklerini de ekledi. Akkurt 2010?da Karbon Saydamlık Projesi?ni (CDP) Türkiye?de başlattıklarını, Karbon Saydamlık Projesi (CDP) 2010 Global 500 Raporu?na Türkiye?den giren ilk ve tek kuruluş olduklarını hatırlatarak ?Son olarak Cancun Bildirisi?ne imza atan tek Türk bankası da olduk. Daha yaşanabilir bir dünya, daha sürdürülebilir bir çevreye yönelik çalışmalarımızla bu konudaki öncü rolümüzü sürdürmeye devam edeceğiz? dedi.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.