Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, 113 milyar 686 milyon dolar olarak açıklanan 2010 ihracat rakamının ay sonunda gümrük verileri açıklandığında 114 milyar doları geçeceğini bildirdi.
Dış Ticaret Müsteşarlığına (DTM) bağlı İhracatı Geliştirme Etüt Merkezi (İGEME) tarafından, ticari bilginin kullanımı ve iletişiminde ihracatçılarla dünyanın buluşma noktası olarak yapılandırılan “İhracat Bilgi Platformu”nun tanıtım toplantısına katıldı. Ankara Rixos Otel’de gerçekleştirilen toplantıda konuşan Çağlayan, küresel ekonomik krizin ardından tüm dünyada ihracat gerilirken, Türkiye’nin ihracatının artmaya devam ettiğini söyledi.
2010 yılı ihracat rakamlarını açıkladıklarını hatırlatan Çağlayan, 113 milyar 686 milyon dolar olarak açıklanan 2010 ihracat rakamının ay sonunda gümrük verileri açıklandığında, ihracatçı birlik kayıtlarına girmeyen kalemler de eklendiği zaman 114 milyar doları geçeceğini kaydetti.
Çağlayan, 2010 Aralık ayı ihracatının rakamının 12 milyar doları aşacağını ve bunun da son 27 ayın en yüksek ihracat rakamı olduğunu dile getirdi. Orta Vadeli Programda 2011 yılı ihracat hedefinin 127,5 milyar dolar olduğunu hatırlatan Bakan Çağlayan, “İnşallah bu hedefi de aşarak 130-132 milyar dolar seviyesine gelerek kriz öncesi dönemi yakalarız” diye konuştu.
İhracatçı, ithalatçı gibi kavramların soyut, uzaysal kavramlar olmadığını ifade eden Çağlayan, “İhracatçı ve ithalatçı ayrı bir kesim gibi değerlendiriliyor. Bunların yüzde 99’u sanayici, kalanı da tüccardır. Hepsi odalarımızın üyesidir. Dolayısıyla burada bir başarı varsa tüm iş aleminindir” dedi.
İhracatta 2023 yılında 500 milyar dolarlık hedef belirlendiğini hatırlatan Çağlayan, bu hedefe ulaşabilmek için dünya ihracatından şu anda alınan yüzde 0,89’lik payın yüzde 1,5-2’ye çıkarılması gerektiğini bildirdi.
Küresel ekonomik krizin ardından dünyanın eksen kaydırdığı bir ortamda, Türkiye’nin aynı eksende devam etmesinin mümkün olmadığını ifade eden Bakan Çağlayan, “Avrupa’ya ihracatımız rakam olarak artıyor, fakat yüzde olarak azalıyor. Bunun sebebi Avrupa ekonomisinin ciddi bir ekonomik krizden çıkmasıdır. Bu nedenle rotamızı Uzakdoğu, Ortadoğu başta olmak üzere tüm dünyaya çevirdir. Türkiye ihracatını dünyanın her bölgesi ile ticaret yapan bir yapıya çevirmek istiyoruz” diye konuştu.

“Her işi yaparım abi dömeni bitmiştir”

İhracatı geliştirmek için Türkiye’de hangi işlerin en iyi şekilde yapılacağının belirlenmesi ve koordine edilmesi gerektiğini anlatan Çağlayan, “Her işi yaparım dönemi bitmiştir. 500 milyar dolar ihracat hedefine ulaşabilmek için sanayi, üretim yapısının en iyi şekilde oluşturulması, ihracat odaklı bir üretim stratejisi belirlenmesi gerekiyor” dedi.
Türkiye’nin dünya hizmet ihracatından aldığı payın geçen yıl yüzde 1 düzeyinde bulunduğuna işaret eden Çağlayan, Türkiye’nin bu konuda net ihracatçı konumda bulunduğunu ve hizmet ihracatının daha da artırılması için yeni düzenlemeler yaptıklarını söyledi.
İhracatın gelişmesinde bilgiye hızlı bir şekilde ulaşmanın ve ihracatçıya doğru yolu göstermenin önemine işaret eden Çağlayan, bu çerçevede İGEME tarafından geliştirilen “İhracat Bilgi Platformu”nun çok önemli olduğunu kaydetti.

İhracatçıların Google’ı

Bakanlık olarak ihracatçılar için bir “radar” görevi üstlendiklerini, bu çerçevede İhracat Bilgi Platformu oluşturduklarını anlatan Çağlayan, İGEME web sayfasından, DTM web sayfasından, 444 43 63 numaralı telefon hattından ve twitter üzerinden ülke masalarına ulaşılarak, 7 gün 24 saat hangi ülke ile nasıl ticaret yapılabileceğinin öğrenilebileceğini söyledi.
Çağlayan, “İhracat için aradığınız bilgi bilgisayar tuşu kadar size uzaklıkta. İBP sizin dünyaya açılan kapınız olacak. Bana göre, İhracat Bilgi Platformu ihracatçılarımızın Google’ı olacak. İhracatla ilgili her türlü bilgi ve gelişmeye buralardan anında ulaşabileceksiniz. Tüm KOBİ’lerimizi bu sistemden yararlanmaya davet ediyorum” dedi.
İhracatçı olmanın aslında biraz cesaret istediğini, kendisinin iş hayatında bulunduğu dönemde uzun süre ihracat yapmak istemediğini, ancak 2001 krizinden sonra yurt dışına açılmak zorunda kaldığını anlatan Çağlayan, “Belki dünyanın en zor koşullarına gireceksiniz. Geçenlerde bizim yaptığımız gibi 3 aşı, bir hap ve bir damla ile ülkelere girmek zorunda kalacaksınız. Ancak artık Türkiye global bir oyuncu ve artık dünya için üretmek ve satmak zorundayız. Aksi halde birileri gelir bizim ülkemizde üretir ve satmaya başlar” diye konuştu.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın